SELDA abla annesiyle yaşayan bir kızım. Altı ay önce arkadaş ortamında bir erkekle tanıştım. Temizliğine hasta oldum. Zaten titiz kadın istediği için evlenmemiş. Neyse eve gelip gitmeler başladı. Bir gün yüzüme zerdeçallı-bal maskemi sürdüm, abartmışım tişörtüme aktı. Üşendim çıkartmaya işe vurdum kendimi. O esnada kapı çalındı gelen kankam yanında benimki! "Ev halini göreyim, ansızın gidelim" demiş. Gördü nitekim. Ama o kadarla kalsa iyi; düğmesi koptuğu için çengelli iğne ile tutturulan kot pantolon... Banyoda kurusun diye bıraktığım (adam tuvalete gitti) tişört... Abla adam çok iyi, yeniden gelir mi sence? Rumuz; İllaki
BU İŞLER BELLİ OLMAZ
S.U. CEVAP; Eskiden mahallemizde 'Minigak' dediğimiz bir ablamız vardı ve o da senin gibi kafayı kocaya takmıştı.
Nihayet bir astsubay, namzet olarak geldi. Acele ev partisi düzenlendi.
Gündüz gözü çoluk çocuk doluştuk.
Yalnız ablamızın doğuştan kaşları keldi ve kalemle çizerdi. O gün sabit kalemi kayboldu ve yerli malına kaldı. Çiftimiz nihayet halı üstünde dans etmeye başladılar. Ama bizim kız bildiğin odun.
İleri gelenler "Biraz yakınlaş" diye işaret ettiler. Minigak bön bön baktı ve başını lök diye adamın omuzuna yasladı! Haliyle astsubayın kar beyazı gömleğinde bir kaş şekli oluştu ve "Aman efendim kaşınıza nerede" diye sormasıyla partiyi terk etmesi bir oldu. Sonuç mu, hayır şekerim evlendiler ve çok mutlu oldular. Ve bu gün galiba biraz rahmet istediler.