CUMHUR ittifakının Ankara adayı Mehmet Özhaseki ile buluştuk geçenlerde. "Belediye Başkanının en önemli özelliği ne olmalı?" sorusuna verdiği cevap şöyle oldu: "5 şeyi yönetmeyi bilmesi gerekir. Para yönetimi, insan yönetimi, mekan yönetimi, kriz yönetimi, zaman ve algı yönetimi." Yani diyor ki; organizasyon yeteneği yüksek olacak ve yukarıda saydıklarımı yönetmeyi bilecek bir belediye başkanı. 11 ana başlıkta topladığı ve yeni parayla milyarlarca eski parayla katrilyonlarca lira tutan projeler için "Bütçe sorunu olmaz mı?" dendiğinde de çok net:
"Para en kolay yanı. Siz, kaynağınız sabit iken elbette büyük projeleri yaparsanız bir yerde tıkanır ve zarar etmeye başlarsınız. Ama, belediyenin öyle çok imkanı var ki; yeter ki kaynak yaratmayı bilin." Sakin ve uzlaşmacı yanı, Cumhur İttifakı görüşmeleri süresince çok etkili oldu zaten Özhaseki'nin. Belediye Başkanlığı yaptığı 5 dönemde de aynı uzlaşmacı özelliğinin bugüne kadar çok rastlanmamış bir karşılığı da oldu. Belediye Başkanlığı yaptığı 21 yıl içinde işçilerle her zam döneminde grev sözcüğü ağızlara bile alınmadığı gibi, davullu zurnalı törenle anlaşmışlar. Ve siyasi görüşünden dolayı bugüne kadar iş akdini sonlandırdığı bir işçi, kendi deyişiyle "böyle bir günahı" olmamış.
Başkanlığının 3. dönem seçiminde oylarını yüzde 70'e çıkarması da bu özelliğinin sonucu büyük oranda belli ki. Haseki'yi dinledikçe aklıma Aziz Kocaoğlu'nun İzmir'i yönettiği 15 yıl boyunca, belediye işçileri, kentteki hemen her STK, üniversiteler, Meslek odaları ve gazeteciler ile kendi siyaset arkadaşları ile kameralar önünde defalarca hem de hakarete varacak kadar kavgacı yanı aklıma geldi ve hafifçe tebessüm etmekten kendimi alamadım.
AĞLAYIP DA GÖZÜMDEN Mİ OLAYIM!
Artık seçimlere 9 hafta kaldı ve Cumhur İttifakı çerçevesinde adaylık konusu bugün itibarıyla neredeyse tamamen bitti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Ankara'da düzenleyeceği aday tanıtım toplantısı ile eksik kalan yerlerdeki adaylarını da kamuoyu önünde açıklayacak. Zaten daha önce açıklanan adaylar çalışmalara çoktan başlamıştı. Cumhur İttifakı İzmir adayı Nihat Zeybekçi 30 günden fazladır sahada. Binali Yıldırım da İstanbul'da keza aynı tempoda başladı. Adana, Mersin, Manisa'da da aynı durum var. Ama bir de Millet İttifakı'na bakıyorsunuz iş o kadar sağlam değil. CHP, Pazar günü yapacağı PM'de İzmir adayı ve kalanları açıklayacak ama ilçeler yine daha sonraya kalacak. Bu arada daha İP ile anlaşmada gelinen nokta henüz pürüzsüz diyemeyiz.
Bir yandan HDP ile epey sessiz yürütülen temaslar var. Bir seçim döneminde en yoğun propagandanın 45 ila 60 günde yapıldığı doğrudur ama siz daha vaadler, projeler, mitingler, programlar, "seçim sloganı" dahil, seçim müzikleri dahil pek çok detay için ne kadar daha oyalanacaksınız? Gerçi CHP verdiği sözü tutamayan yöneticilerinin verdiği ilginç cevaplarla biliniyor. Aklıma İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, bitmeyen Hatay metrosu yüzünden esnafın yoğun şikayette bulunduğu bir toplantıda ettiği söz geldi: "Ne yapayım bitiremedim. Ağlayıp da gözümden mi olayım!!!"