Meğer Almanya'da çalışıp yaşayan bir yurttaşımız böbrekleri neredeyse iflas etmiş olan Datça'daki babasına pahalı bir diyaliz makinesi göndermiş. Ev tipi makinenin kurulumundan 3-5 gün sonra hırsızlar eve girmiş ve söz konusu makine de dâhil pek çok şey çalmışlar. Sonra bakmışlar ki işlerine yaramıyor, satıp, 'okutamıyorlar', Bodrum'da bir çöp konteynırına atmışlar aleti.
Polis zaten mevcut müracaat dosyalarından makinenin sahibi yaşlı adama ulaşmış, teslim etmiş.
Bir anlamda hayatını kurtaran makinesine kavuşan o hasta yurttaşımız da şükran duygularını defalarca iletmiş o temizlik emekçilerine.
Başka neler çıkıyor
Belediye adına Bodrum'u tertemiz yapan Ortem Şirketi'nin bölge müdürü Ümit Yılmaz'dan duydum bunu. Sonra da sordum anlattı:
- Başka ilginç şeyler de çıkıyor mu çöplerden?
- Hem de nasıl Savaş Abi. En çok da pasaport, ehliyet, ruhsat çıkıyor. Geçenlerde de postanede görevli bir hanımın yanlışlıkla atık kâğıtlar arasına karışan kıymetli evrakını bulduk. Müfettiş soruşturmasından ve yılların emeğinin heba oluşundan kurtardık o hanımı.
Sevincini görünce ne yorgunluğumuz kaldı ne bir şey.
- Bodrum'da temizlik her yerde olduğundan daha zor sanki?
- Öyle denebilir ama altından kalkıyoruz şükür...
- Ne kadar çöp çıkıyor ortalama?
- Sadece Gümbet, Bodrum içi ve Torba'dan günde ortalama 200 ton...
- Uyyy! Korkunç rakam bu.
Kaç kişi kaç araç, kaç saat?
- 22 araç, 125 personelle çalışıyoruz. 6 vardiyamız var.
Bilinçsizlik sorunu
- Sıkıntılar ne?
- Güvenlik açısından yerleşim ve iş merkezlerine konteynır konmuyor. Bilinçsiz atışlar başlıca sorunumuz. Yemek artıkları poşetle atılıyor mesela, görüntüsü berbat oluyor. Otellerin çoğunda çöp odaları olması gereken yerler başka amaçlara hizmet veriyor, çöpler dışarılara yayılıyor. Bazı duyarsız yurttaşlar her şeyi belediyeden bekliyor kendi kılını kıpırdatmıyor. Yabancılar bu konuda iyi örnek. Elinde çöp torbası aracın geçişini bekleyen bile var. Sigara izmaritini dahi yere atmıyorlar. Bizim bazı vatandaşlar çöp konteynırına el değmemek için kenarlarına bırakıyor, kedi köpek de bunları dağıtınca manzara fena oluyor.
- Orakçı Şirketler Grubuna ait değil mi Ortem?
- Evet, 2005'den beri de biz sorumluyuz Bodrum'un temizliğinden.
- Geri dönüşüm durumları ne?
- Tıbbi atıklar için ayrı araçlar, depolama teknikleri ve kadromuz var. Geri dönüşüme uygun atıkları ayrıştırma yöntemlerimiz var.
Bilinçli ve üstün teknolojiyle çalışıyoruz. Personel eğitimine çok önem veriyoruz.
Ezbere aldık
- 45 derece sıcakta yanar kavrulur elemanlar yahu?
- O büyük dert tabii. Sabah 05.00'te ilk vardiyayı çıkarıyoruz ki biraz olsun rahat çalışılsın.
- Genel Müdürünüz Özgür Orakçı'nın bir konuşmasını dinlemiştim. Hatırladığım kadarıyla "Müşterilerimizin beklentilerini zamanında ve eksiksiz karşılayacağımızı sadece yasal zeminde, kâğıt üzerinde değil kamuoyu önünde de açık seçik taahhüt ederiz" mealinde hoş şeyler söylemişti ...
- Onlar bizim de ezbere aldığımız çok önemli taahhütlerdir abi... Detayı da var...
- Neymiş detay?
- Sayayım bir çırpıda:
Çalışanlarımızın çevre duyarlılığı ile kalite ve İSG konularında bilincini arttıracağımızı, faaliyetlerimizin çevresel etkileri ve İSG risklerini en aza indirecek önlemleri alacağımızı, ilgili kanun mevzuat ve diğer yükümlülüklere uyacağımızı, çalışma barışı ve ekip ruhunu korumaya, çalışanlarımızın kişisel gelişimlerine katkıda bulunmaya önem vereceğimizi, sosyal sorumluluk ve verimlilik ilkelerine dayanarak, insan kaynaklarımızı ve teknolojik altyapımızı geliştireceğimizi taahhüt ederiz"
- Oluyor mu peki?
- Biz bu sözleri yerine getirmek için gece gündüz çalışıyoruz Savaş
Abi. Bodrum pırıl pırıl bak.