"Anadolu" bir başkadır...
Bu kor ateşten duyguya "Fransız"
kalanlar bir başka...
...
Belki, 'toplumsal ayrışma' denen de budur!
Kim bilir...
...
Yılın ilk gününde...
Her tür ayrışmanın karşısında olarak
kaleme aldığım yazımı, "Neşet Ertaş"ın
anısına, bugün tekrarlamak istiyorum...
...
Büyük Usta'ya 'Allahtan Rahmet' dileyerek.
* * *
Biten yıl "Evvel" oldu!
Bir adım daha attık "Ahir"e...
...
Evvel'den Ahir'e
Kalan ömrün bu ilk günü'nde...Külüstür, Magirüs bir otobüsle...
Gelin hadi hep birlikte...
Geçmişte bir yolculuğa çıkalım!
...
Hadi! Hadi kalkıyor!
Atlayın bakalım...
...
Uçsuz-Bucaksız...
Camın ötesince hüzün dolu,
Ah! O karlı dağlar, o karlı yollar...
...
Zalim şoför bir de kaset atmaz mı teybe!
İlk tezene düşünce bağlamanın teline,
Neşet'in yürekten çığlığı dolardı otobüse;
...
Cahildim, Dünyanın rengine kandım,
Hayale aldandım, boşuna yandım,
Seni ilelebet benimsin sandım,
Ölürüm sevdiğim, zehirim sensin...
Evvelim sen oldun, ahirim sensin...
...
Kimini kavuşturan...
Kimini gurbete ulaştıran...
Trabzon'u Erzincan'a bağlayan yol idi!
Virajlı, taşlıydı...
Çukurlu, kasisli...
...
Otobüsümüz,
bavullarımız dolusu efkâr yüklüydü...
Genç idim de ruhum, o yollarda büküldü!
...
Sözüm yok şu benden kırıldığına,
Gidip başka dala sarıldığına,
Gönül inanmıyor ayrıldığına,
Gözyaşım sen oldun, kahırım sensin...
Evvelim sen oldun, ahirim sensin...
...
Kiminde Ramazan idi, iftar yolda gelirdi...
Köyün birinde görürdük şerefenin yandığını.
Eller göğe açılır, her dudakta dua mırıltısı,
önce "Allah kabul etsin!" denirdi,
sonra "Buyur, Allah ne verdiyse!"...
...
Pür telâş çıkınlar açılır...
Yan koltuktan kanılmaz bir su gelir,
arkadan mis kokulu bazlama uzanır...
Tulum peynirimizin bir lokması da,
yoldaşlarımıza katık olurdu...
...
Kürt'tük, Türk'tük, Çerkez idik...
Alevi idik, Süryani idik, Sünni'ydik...
Hiç merakımıza düşmez, tek bir nefestik!
...
Önde atkısı başında teyze...
Arkada pala bıyıklı amca...
Soğuk basar buz keserdi,
aynı bozlağı sesler, hep bir yanardık...
...
Garibim can yakıp gönül kırmadım,
Senden ayrılalı mekân kurmadım,
Daha bir gönüle ikrar vermedim,
Batınım sen oldun, zahirim sensin...
Evvelim sen oldun, âhirim sensin...
...
Boşa mı paylaştık bunca geçmişi...
Garibanlıktan bunca, boşa mı yandık!
Bunca derlenip-toparlanmışken,
varmaktayken menzile hemen hemen...
Belirmişken Erzincan'ın bağları tam;
Evvelimiz de birdi...
Ahirimiz de vesselâm!