MEHMET AKARCA

mehmet.akarca@atv.com.tr

03 Aralık 2011, Cumartesi

"Ayıcı Arif"...

"Eski yaraları kanatmayın..." diyenlere

bakmayın siz...

"Dersim Katliamı" nın gündeme gelmesi

iyi oldu...

...

Hem...

Yıllardır "tarih" adı altında, uydurdukları

hurafeleri halka dayatanlara karşı iyi oldu!

Hem...

Halkın gerçek geçmişini bilme-öğrenme

fırsatının doğması bakımından iyi oldu!

...

"Takke düştü, kel göründü!"...

...

Her ne kadar,

"Takke de bizim, Kel de biz" olsak da,

gerçek gerçektir, gerisi de mutlak gelmelidir!

...

Kuru kuruya,

"Cumhuriyet erdemdir"...

"Demokrasi fazilettir" demek yetmez!

Bunları hak ettiğimizi, dürüst, hakkın yerini

bulmasına en ön sırada yer veren bir toplum

olduğumuzu da ortaya koymalıyız...

...

Gelelim, başlıktaki "Ayıcı Arif"e...

...

Milli Mücadele kahramanlarımızdandır...

Albay'lığa kadar yükselmiş, 1926'daki

"İzmir Suikasti" davası'nda asılmıştır!

...

İdamının altında, harp sırasında kaleme

aldığı ve sonradan yayınlanan anılarına

iliştirdiği bazı notlar yatmaktadır!

...

"Nutuk"tan tam iki yıl önce yayınlandığı

için, garibim "Ayıcı Arif", nelerin-nasıl

yazılması gerektiğini kestirememiş...

Oldukça köşeli-bodoslama gitmiş...

Bu üslup da o'nu yağlı ipe göndermiştir...

...

İleride "Ayıcı Arif"in kitabından geniş

olarak söz ederiz etmesine de, idamı hak

eden(!) satırlarını sunalım şimdilik bilginize!

...

Malûmunuz, "Birinci İnönü Savaşı"

bozguna uğrayan Yunanların 11 Ocak

1921 sabahı geri çekilmesiyle sona erdi...

...

Bu savaşı bizzat yaşayan "Ayıcı Arif"

mücadeleyi anlatırken, "İsmet İnönü"den

sadece bir tek satırda bahsetmiş ve şunu

yazmıştır;

"10 Ocak günü İnönü'ne gelen Batı

Cephesi Komutanı Albay İsmet Bey,

bu heyecanlı, kanlı savaşla yakından

ilgilenmiştir"...

...

İşte hepsi bu kadar!

...

Savaş 6 Ocak'ta başlamış, İsmet bey

10'unda cepheye intikâl etmiş, o günün

akşamı da zaten savaş sona ermiştir...

...

Gazeteci Mustafa Armağan,

Cumhurbaşkanlığı eski Genel Sekreteri

Bıyıklıoğlu'nun da, notlarında, savaşın

kazanılmasında İsmet Bey'in herhangi bir

katkısının bulunmadığını belirterek, o'nun

en önemli özelliğinin, "etrafa karşı" her

başarıyı kendine mâl etme becerisi olduğunu

vurgulamıştır...

...

Şimdi sormak gerekmez mi?

Bir takım kişisel-kurnaz-ince manevralarla,

biz de, o günkü güçlü-malûm çevreler de,

aynı anlamıyla "etraf..." konumuna dahil

edilmiş değil miyiz?

Yanıltılmamış mıyız?

...

Belki merak edersiniz...

Bu savaş sonrası İsmet bey,

"tuğgeneral"liğe terfi ettirilmiş, tarih

sayfalarına da savaşı "o"nun kazandığı

yazılmıştır!

...

Olan, "Ayıcı Arif"e olmuştur!

Asılmıştır...

DİĞER YAZILAR İLERİ
DİĞER
Aslı Bekiroğlu setteki samimiyetini anlattı: “Dobralığım şımarıklık sanıldı. Set işçileriyle yemek yemem yasaklandı"
Usta sanatçı Muazzez Abacı'nın cenazesi Türkiye'ye getirildi
Ne dışarı çıkıyor ne yıkanıyor!
İlk kazmanın vurulacağı tarih
Shut up! İşte olay kavgada yaşananlar
Saran'dan flaş açıklamalar!
F.Bahçe'den çifte transfer! Tanıdık yıldızlar
GÜNÜN MANŞETLERİ
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.