Ya bir şey görüyor, bir hareket yapıyor ya da bir söz ile bir anda buzdolabına sokabiliyor sizi.
Bu durum her şey olabiliyor, kişiden kişiye değişiyor. Dış görünümle ilgili nedenler, kötü kokması, kıyafeti gibi bilumum şeyler. Veya tanıdıkça kişisel özelliklerinin, karakterinin "Amanın ben kaçayım burdan" dedirtecek cinste olması ya da bir başka erkeği-kızı beğenip onla kıyaslamaya başlayınca her şeyin farklı bir hal alması.
Örneğin bahsi geçen kişinin burnundaki tatağı itinayla elinde toparlayıp fiske yardımıyla hedef aldığı yere attığını görmek, efendime söyleyim kızın kendinizden daha fazla sakallı olması durumu, bakımsız olduğunu görmek, size ters düşen bir müzik zevkinin olması, konuşmayı becerememesi, adab-ı muaşeretten bihaber olması, saygısız olması gibi yüzlerce neden sayılabilir. Her şeyin ilk günkü gibi olmasını beklemek imkansızdır. Hoşlanılan kişiden soğuma nedenleri kişiye bağlı nedenlerdir. Karşı tarafın kendisi hakkında illaki negatif bir açık vermiş olması gerekir.
İlk günlerde bireyin gözlerinin içine doya doya bakamaz gözlerini kaçırırsın, fakat artık o gözler karşındadır doya doya bakabilirsindir, fakat artık bakmaktan bıkmışsındır.
"Ah şunun elini bir tutsam, ne zaman el ele tutuşabileceğiz?" düşüncesi artık bitmiştir, el ele tutuşabilirsinizdir, fakat artık bu işten de soğumuşsunuzdur.
İlk günkü o sevgiyi, bağlılığı sonuna kadar götürebilmek çiftlerin elinde olan bir şeydir.
Kız veya erkek "Nasıl olsa benim artık sevgilim var" diyerek, kendine bakmaz, kendini salar ise bu kervan böyle yürümezdir, yürümeyecektir.
ÖRNEKLER
LÜZUMSUZ BİLGİLER
Japonya'da küçük bir tren istasyonuna şef olarak atanan kedi Tama, kalp yetmezliğinden öldü. Her gün trene binen yolcuları karşılayıp uğurlayan Tama, maaş yerine mama kazanıyordu.
Ünü ülke dışına taşan Tama'nın ülke ekonomisine yaklaşık 9 milyon dolar kazandırdığı tahmin ediliyor.
Tama'nın cenazesine binlerce Japon katıldı.
NE KADAR OLDU?
Gölcük Belediyesi, hoparlörlerle "Dikkat dikkat! Dallas dizisinde Ceyar'ı baldızı Kristin vurdu" anansu yapalı 39 YIL OLDU
FIKRA
Antakya'da kocası ölen reenkarnasyona inanan bir hanım, 10 yaşındaki çocuğunu da alarak mezarlığa gider, dua eder, çiçekleri sular. Dönerken çocuğu mezarlıklar arasında dolaşan kertenkeleyi görür ve taş atmaya başlar. Bunu gören anne, çocuğa dönerek bayıldığım Antakya şivesiyle şöyle der: - Atma yavvruum, belkii babann...:)
AlkışlıYorum
Chicago-İstanbul seferi yapan uçaktaydık. Camın plastik perdesi kapalıydı. Yandaki adama "Şu camı açar mısınız?" deme gafletinde bulundum. Adamın cevabı beni kupkuru etti: "Yok kardeşim, ben öyle rüzgara basınca gelemem, hava da soğuk zaten!"