%100 Şarj – Kadın:
"Dışarı çıkmadan önce telefonumun tam dolu olması gerek. Yanıma powerbank, yedek kablo, priz adaptörü alıyorum.
Günü değil, savaşı kazanacağım çünkü."
%100 Şarj – Erkek:
"Şarj doluysa ya gece yanlışlıkla takılı bırakmışımdır ya da annem odama girip sessizce takmıştır."
%50 Şarj – Kadın:
"Yarım kalmışım gibi hissediyorum. Şarj bu hızla düşerse, akşam olmadan sosyal hayattan koparım. Hemen bir priz bulmam lazım. Hatta sırf bu yüzden oturduğumuz yeri değiştirebiliriz."
%50 Şarj – Erkek:
"Daha günü bile kurtarır.
Hem zaten arkadaşlarla buluşunca kimse birbirine mesaj atmıyor. Boşa panik."
%20 Şarj – Kadın:
"Burası artık risk bölgesi.
Telefonum kapanırsa, ne harita var ne ulaşım, ne de selfie çekme şansım. Hayat çizgim %20 ile sınırlı."
%20 Şarj – Erkek:
"Şarjı tasarruf moduna alırım, ekran parlaklığını kısarım, bir şarjla gün batımına kadar idare ederim.
Maceranın başladığı yer burası zaten."
%1 Şarj – Kadın:
Böyle bir seviyeye gelinmez. Gelinirse zaten telefon değil, kadın da kapanır. Bu bir krizdir.
%1 Şarj – Erkek:
"Mesaj yazarken kapandı.
Yarım kalan aşk hikâyeleri gibi… İçimde şarjla birlikte umut da bitti."
Kadınların şarjla imtihanı:
Çantasında teknoloji marketi taşır. Şarj aleti, taşınabilir batarya, ek priz, hatta priz bulmak için özel antenli radar hayali kurulmuştur. Priz gözüyle mekân değerlendirmesi yapar. Oturduğu yerin yanında priz varsa, burası onun evidir artık.
Erkeklerin şarjla imtihanı:
Şarj bittiğinde kaderine razı olur. "Telefon kapanınca huzur buluyorum" der ama 5 dakika sonra başkasının kablosuna göz diker. Priz görürse önce bakar, sonra bakar, sonra "boş mu ya?" diye sorar ama kablo taşımayı hâlâ reddeder.
İlişkilerde de benzer:
Kadın, yüzde 100 ilgi bekler. Günde birkaç kez konuşulmazsa pil seviyesi düşer.
Erkek, yüzde 5 ilgiyle bile "Hala çalışıyoruz galiba" modundadır.
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
İtalya'da, 2016 yılında Milano'da çalışan bir ofis görevlisi, işe sık sık geç kalması üzerine yöneticisine ilginç bir e-posta gönderdi. Nota göre, şehirdeki trafik ışıkları kendisini "algılıyor" ve bu yüzden her sabah kasıtlı olarak hep kırmızı yanıyordu.
Patronu bu açıklamayı "yaratıcı ama endişe verici" bularak kendisine psikolojik danışmanlık almasını önerdi. Olay sonrasında kadına resmi bir uyarı verildi, ancak mesai arkadaşları arasında "ışıklarla savaşan kadın" olarak anılmaya başlandı.
GÜLÜ YORUM
@sevdagulkasap Mahalledeki yufkacıya mantı almak için uğradım.
"Kaç kişisiniz" diye sordu, "İki" dedim, poşete kendince koyup tarttı.
"Biraz daha ekler misiniz" dedim. "Yeter bu" dedi. Bu aşılamaz netlik karşısında nutkum tutuldu.
Ödeyip çıktım.
