Maaş bir yaz aşkıdır...
Hatta tam olarak, plajda rastlayıp "bu yaz yalnız geçmeyecek" dediğin kişidir.
O geldiğinde her şey güzelleşir.
Hava birden daha mavi olur, yürüdüğün kaldırım bile sana özelmiş gibi hissedersin.
Ayın son günü, gözlerin yollardadır.
"Bugün yatar mı?" diye bankamatik uygulamasını parmaklarınla eskitirsin.
Ve sonunda...
O mesaj gelir:
"Sayın müşterimiz, maaşınız yatırılmıştır." İşte o an, yaz başlar.
Maaşla ilk göz göze geliş, gözlerinde "bu ay çok güzel geçecek" ışıltısı.
Markette "fiyatına bakmadan" yapılan alışverişler...
Restoranda menünün sağ tarafına (fiyatlara) bakmadan sipariş verdiğin o romantik anlar… Ve kredi kartı ekstrem sana bakıp kıskanır:
"Bu mutluluk bana fazla…" İlk günler hep öyledir zaten.
Heyecan, tutku, hesapsız harcamalar… Arkadaşlar der ki:
-"Bu ay dışarı çıkmayalım mı?" Sen:
-"Aşk var lan cebimde, çıkalım tabii!" Ama zaman geçtikçe, ilişkideki ilk çatlaklar başlar.
Kira, faturalar, kart ödemeleri… Sana mesaj atar:
"Elektrik kesilecekmiş haberin olsun." Ve sen, aşkına güvenip "hallederiz" dersin ama o artık sessizleşmiştir.
İlişkiyi ayakta tutmaya çalışırsın.
Makarna, pilav, 3 gün üst üste menemenle geçen akşamlar… "Para önemli değil ki" diye kendini kandırırsın.
Ama içten içe bilirsin:
Bu aşk da bitecek.
Ve biter.
Maaş gider.
Tıpkı yaz sonunda bavulunu toplayıp memleketine dönen o güzel insan gibi… Sen kalırsın, elinde kahve değil çay var artık… şekersiz.
Spotify reklamı girer:
"Kalan son 3 kuruşla Premium'a geçmeye ne dersin?" Ayın ortası gelir, aşk acısıyla yaşarsın.
Arkadaşlarınla dertleşirsin:
-"Bu ay çok hızlı bitti ya…" Onlar da aynı durumda, kolektif bir terk edilme hissi.
Ama insan umutla yaşar.
Takvim yaprakları döner.
Yeni bir maaş günü yaklaşır.
Yine bakarsın telefona.
Yine o mesaj:
"Maaşınız yatırılmıştır." Ve sen...
Bir kere daha, aynı maaşa, aynı şekilde, deliler gibi aşık olursun.
Çünkü bazı şeyler değişmez.
Yazlar geçer, yıllar geçer… Ama maaşla yaşanan aşk, her ay yeniden başlar.
Ve her ay...
Aynı hüsranla biter.
BUNU BİLİYOR MUYDUN?
Florida'da 4 yaşındaki bir çocuk, annesinin açık bıraktığı telefondan Amazon'a girerek 51 kutu çamaşır deterjanı sipariş etti. Ertesi gün kamyonla gelen ürünler evin önüne yığıldı. Sipariş, önce Amazon tarafından "şaka olabilir" diye işleme alınmadı ama teslimat yine de yapıldı. Aile ürünleri iade etti. Çocuğun savunması:
"Renkleri çok güzeldi."
TESPİTLİ YORUM
@SopalikAdam 3 yıldır her 15 günde bir aynı berbere gidiyorum, ve hep makina 3 numara Hala her seferinde "abi ne yapalim" diyor. Gelin başi yap...
GÜLÜ YORUM
@sevdaloji Hasta olduğumda dünyada en değerli şeyin sağlık olduğunu anlıyorum iyileşince tekrar parada karar kılıyorum...