Kumanda kimde kavgası yok. Çünkü kumanda da, televizyon da onun. Ama en çok YouTube'daki "kedi videoları" kazanıyor.
Evde biri mi var korkusu yok. Sadece bazen çamaşır makinesi spin atarken kısa süreli panik yaşanıyor.
Kendine çiçek alır.
Çünkü onu en iyi yine o anlar. (Ve çiçeklerin suya konulması gerektiğini unutur.)
İlişki tavsiyesi veren herkese cevabı net:
"Sizinkiler çok mu güzel gidiyor?"
Yemek yapmaz, çünkü bulaşığa değmez. Yoğurt + kaşık = akşam yemeği.
Netflix "profilini biri daha kullanıyor" uyarısı vermez. Çünkü o yalnızlığını kimseyle paylaşmaz.
Romantik komedi izlerken hem güler hem laf atar: "Bu adam gerçek hayatta seni ghost'lar kızım!"
Kendi başına sinemaya gitmekten utanmaz.
Zaten karanlıkta kimseyi göremiyorsun, neden dert olsun?
"Kimsin sen?" diye mesaj atan eski sevgiliye tek cevap: "Geri dönüşüm kutusunda bile yerin yok."
Evde sessizlik hâkimdir.
Sadece bazen kettle "tısss" diye isyan eder.
Kendi kendine konuşur.
Ve genelde haklı çıkar.
Sosyal medyada "Yalnız ama güçlü" temalı 738 tane taslak vardır. Hiçbiri paylaşılmamıştır.
"Hala yalnız mısın?" sorusuna cevabı hazırdır:
"Hayır, kalabalık bir iç sesle yaşıyorum."
"Koca bul" baskılarına cevabı nettir: "Koca değil, kahve bulsam yeter."
Kargo geldiğinde "birileriyle konuşmuş gibi" hisseder. En azından isim sordu.
Markette "2 kişilik kampanya"yı görmezden gelir. Çünkü bir kişi için de o yoğurdu hak ediyor.
Sandalyeye asılı hırkadan korkma deneyimi yaşamışlığı vardır. "Biri var sandım... kendimmişim."
"Yemekteyiz" programını izleyip rakiplerine puan verir.
Ekrana bakıp: "Bu ne ya, pilav topak topak!"
Yanlışlıkla çift kişilik pizza söyler. Sonra "Ben çiftim, ben ve yalnızlığım" diye devam eder.
Çamaşırları kuruturken "bunlar da evlenemedi" esprisini her defasında kendine yapar. Ve yine güler.
YALNIZ ERKEKLER
Evde ses çıkmaz.
Çünkü biriyle tartışmak yerine duvara bakıp iç geçirir.
Buzdolabındaki ışık, en yakın arkadaşıdır.
Geceleri onu özler, açar bakar, yine kapatır.
Yastık çift kişilik, hayat tek kişilik. Ve yastığın diğer tarafı hep soğuk, ama alıştı artık.
Saksıdaki çiçek bile solmuştur. Çünkü ona da "duygusal bağ kurmaktan korkmuş" olabilir.
"Bugün ne yesem?" sorusuna cevabı nettir:
"Tost. Hem pratik, hem yalnızlığa uygun."
Temizlik yapmaz.
Çünkü "Nasıl olsa kimse gelmiyor."
Çorabını nerede çıkardıysa orası artık onun evi. Çünkü yalnızlığın coğrafyası serbesttir.
Kargo görevlisiyle arkadaşlık kurar. "Abi nasılsın, yine ben..."
Biri aradığında ilk tepkisi: "Kim bu saatte arıyor ya?"
İlişki tavsiyesi verir ama kimse dinlemez.
Çünkü not: Kendi ilişkisi 2014'te bitmişti.
Tavla oynamayı sever ama karşısı boş. Sonra "Ben zaten içsel bir mücadele seviyorum" der.
Romantik film izlerken gözleri dolar. Ama hemen "gözüme bir şey kaçtı" bahanesi hazırdır.
Balkonda oturup uzaklara dalar. Alt kattaki annenin "evlen de kurtul" sesiyle geri döner.
Tek başına kahve içerken, "ben böyle iyiyim" diye kendini ikna eder. 3. fincanda hâlâ inanmamıştır.
Dolabında 27 tişört, 1 pantolon vardır. Çünkü yalnızlık minimalistlik değildir, alışkanlıktır.
Aynaya bakarken kendine kafa tutar.
"Ne bakıyorsun be, sensin yalnız!"
Evde ampul patlasa günlerce loşta yaşar. Çünkü o bir "aydınlıktan kaçan duygusal vampir."
Google arama geçmişi: "Yalnızlıkla baş etme yolları", "tek kişilik çaydanlık", "konuşan kedi var mı?"
Anneden gelen her mesaj "Evlen artık" içeriklidir. Cevap vermez, ama içten "Haklı galiba…" der.
Telefonu sessize almasına gerek yoktur.
Çünkü zaten çalmaz.
TESPİTLİ YORUM
@pakiteysis Gülsün diye bir şey göstermek için telefonu verdiğin kişi telefonu gereğinden uzun tutunca çok geriliyorum hızlıca gül geç işte niye 1 milyonluk soruya gelmiş gibi düşünüyosun.
BUNLARI BİLİYOR MUSUN?
Endonezya'da bir adam, 2012 yılında ailesine "Dondurma almaya gidiyorum" diyerek evden çıkan bir adam, tam 8 yıl boyunca ortadan kayboldu.
Aile zamanla onu ölmüş kabul etti, hatta adına mezar taşı bile dikildi.
Ancak 2020'de, aynı şehirde bir kafede otururken tesadüfen bulundu. Adam ifadesinde "Başka bir şehirde işe girdim, dönmek biraz uzun sürdü" dedi.
Ailesi şaşkın, komşular ise kararsız: "Dondurma bu kadar uzun sürmemeli." Olay sonrası psikolojik değerlendirme yapılmasına karar verildi.
ALKIŞLI YORUM
@HAKLISINTUGC…
Babam, İstanbul Beşiktaş'ta bulunan dairesini öğrenciye vermek şartıyla uygun fiyata verin diyor, emlakçı piyasanın altı olmaz abi diyor. Bence Türkiye'de dış güç değil, iç güçler sorunu var.