Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Influencer olmak için

Eklenme Tarihi 10 Mart 2025

Sabah 7'de uyanmış gibi yap ama öğlen 2'de uyan:
Güne pozitif başlıyormuş gibi story at, sonra tekrar yat.
Her şeye "link bıraktım" de ama link bırakma:
Gizem önemli, millet arasın dursun.
İlk iş olarak kahve içtiğini paylaş:
Kahve içmeyen influencer değildir.
"Bugün çok soran oldu" yalanı:
Kimse sormadı ama sen yine de cevap ver.
Sürekli aynadan selfie çek:
Arada telefonun arkasını da temizle, bulanık çıkıyorsun.
Reklamları doğal gibi yapmaya çalış ama becereme:
"Arkadaşlar, ben zaten yıllardır bu deterjanı kullanıyordum!"
Her şeye challenge de:
"Uyuma challenge", "Su içme challenge", "Sabah uyanma challenge"…
Bir şeye "aşırı bağımlı oldum" de:
Aslında dün gördün ama bugün hayatının merkezine oturttuğun bir şey var.
Bolca "hayatımda yeni bir dönem başlıyor" de:
Aslında hiçbir şey değişmedi.
Hikayelere sürekli "Bunu mutlaka kaydedin!" yaz:
Neyi kaydediyoruz, biz de bilmiyoruz ama kaydediyoruz.
Bir şeye "çirkin" deyip aslında onu öv:
"O kadar kötü ki güzel!", "Bu nasıl berbat bir şey ya! (link bırakıldı)"
Bazen aniden derin takıl:
"Mutluluk nedir?", "Hayatta neye değer veriyorsunuz?" (5 dakika sonra kargo kodu paylaşılır.)
Sürekli "Şok oldum" de:
Şok olmayan influencer, influencer değildir.
Yurt dışına gidince "Burası çok ucuz ya" diye story at:
Türkiye'ye dönünce ağlama garantili.
Bir ürün satarken "son 3 tane kaldı" de:
Stoklar asla bitmez ama millet telaş yapsın.
Reels çekerken birden çığlık at:
Algoritma için gerekli, herkes bir an donup kalsın.
"Kısa bir ara vermem lazım" de, 2 saat sonra geri dön:
Bu arada 10 tane story atmayı unutma.
Takipçi gelmeyince "Ben burayı bırakıyorum galiba" de:
Duygusal manipülasyon candır.
Sürekli "şunu takmayanı dövüyorlar" diye trend başlat:
Kimse kimseyi dövmüyor ama herkes almak zorunda hissediyor.
Ve en önemlisi:
"Sizi çok seviyorum" demeyi unutma... (Sonra reklam postu gelsin.)

BUNU BİLİYOR MUYDUN?
VIII. Henry, sadece siyasi entrikaları ve 6 eşiyle değil, ilginç tıbbi inanışlarıyla da bilinir.
Döneminde yaygın olan "ürinoterapi" inancıyla, kendi idrarını içmenin gençlik ve sağlık getireceğine inanıyordu. Hatta bu alışkanlık, zamanla ölümsüzlük arayışına dönüştü.
Ancak işler beklediği gibi gitmedi. Yaşlandıkça aşırı kilo aldı, gut hastalığına yakalandı ve bacak yaraları nedeniyle büyük acılar çekti. Sonunda, 50 yaşına bile gelmeden muhtemelen diyabet, böbrek yetmezliği ve enfeksiyonlardan öldü.
Kısacası, idrar bazlı tedaviler ona ne sağlık ne de ölümsüzlük getirdi.

GÜLÜ YORUM
@loessblr Bir gün eşime heyecanlı heyecanlı bir şey anlatırken hiç dinlemediğini fark edince "Sana bi daha hiçbir şey anlatmayacağım" deyip küstüm.
Kalktı yanıma yaklaştı ve gözlerimin içine bakarak şey dedi, "Söz mü?"