Duygusal zekaları yüksektir. Hayatlarında bir amaçları vardır. Hemen parlamazlar, sakin bir mizaca sahiptirler. Kadınlara değer verirler, öncelikli amaçları kadınla takılmak değil onun hayatında olmaktır. Samimidirler, yalan söylemeyi sevmezler. Kibardırlar, hareketleri ve davranışları güven verir karşısındakine. Pek fazla konuşmazlar ama düzgün ve yerinde konuşurlar. İlişkilerinde sevgi kadar saygı da ön plandadır. İki metre öteden seçilir bunlar genelde, karakteri yüzünden belli eder kendini.
Fırlama erkeklerin dağıttığı kadını teselli eden, kaprisini çeken, onu yeniden ilişki hayatına döndüren erkeklerdir.
Dert çekerler. Kimi kızlar buna değer verir o veya o tip erkeklerle ilişkiye devam eder. Kimisi ise hak ettiğinden fazla değer verilmesini kaldıramadığından yeniden kendini değersizleştirecek bir fırmama erkek peşinde koşacaktır. Dolayısıyla çoğu terk edilir veya aldatılır.
Efendi erkekler fırlama erkek olmak istemez. Fırlama erkeklerdeki karaktersizlik, yüzsüzlük zaten adamın yaratılışına ters.
Sadece onlar gibi daha fazla beğenilmek ve hayatlarında güzel kadınlar olmasını ister. Çünkü yırtık olamadıkları, reddedilme konusunu gurur ettikleri için kolay kolay kızlara açılmazlar.
Fırlama erkekler her ortamda rahattır.
Zaten olayın doğasında sıcakkanlı olmak vardır. Ayrıca karşıdakine kendini beğendirme derdi yoktur. Kızları iyi çözdüğü için yeri gelir karşıdaki kadına hayvan gibi davranır. Çünkü kızı geri nasıl ikna edeceğini iyi biliyordur. Yalan söyleme konusunda aşırı uzmandırlar. Karşıdaki kızın ilgi alanı neyse alakası olmadığı halde onun da ilgi alanı buymuş gibi davranır. Hepsi de kendilerini tatmin ettikten sonra kızı yüz üstü bırakmaktan çekinmezler. Sıradaki gelsin.
Efendi erkek karşısındaki kıza baştan değer verdiğinden çekingen olur. Sürekli ya beğenmezse, hoşuna gitmezsem korkusuyla nasıl davranacağını bilmez. Her hareketinde kendini rahat hissetmez. Biraz zaman verilirse, karşıdaki kadının gerçekten onu istediğine inanırsa daha sıcakkanlı olacak ve içindeki gerçek eğlenceli, konuşkan adam ortaya çıkacaktır.
Genellikle kızlarımız öküz sevdiği için bu coğrafyada kıymetleri pek bilinmez.
NOT
Adamın birinin arabası çalınmış. Ertesi gün bir bakmış araba kapıda duruyor, üzerinde de bir not kağıdı. Kağıdın üstünde: "Afedersin abi karım doğum yapıyordu mecburen aldım ailen için bu akşamki tiyatroya bilet aldım sizi bekliyorum, sizden özür dilemek isterim." yazıyormuş.
Adam da ailesini yanına alıp nottaki tiyatroya gitmiş. Ama ne gelen var ne giden, adam evine geri dönmüş mecburen.
Eve döndüğünde bir bakmış ki ne görsün evde eşya namına hiçbir şey kalmamış. Evde bir not kağıdı daha bulmuş kağıdın üstünde şu yazılıymış: "Tiyatro nasıldı abi".
DİLENCİ
Adamın biri kendisinden para isteyen dilenciye:"Ben sokakta dilenen kimseye para vermem." deyince dilenci:
"Ne yani, sizden üç kuruş para koparabilmek için büro mu açacaktım?!!..."
AlkışlıYorum
Pansuman odasında nöbetçi hekimle dikiş atıyoruz. Nöbet arkadaşlarımdan hiçbiri bize bir göz atmıyor. O ara bir hemşire arkadaşım;"Aa dikiş mi attınız, yetişemedim" diyor, ben de sinirlenip; "Olay bittikten sonra gelme canım, hemşiresin sen, Türk polisi misin?" diye takılıyorum.
Gülüyoruz. Gülmeye devam etmek isterdik ama keşke dikiş attığımız hasta giderken teşekkür edip; "Ben komiser Yavuz." demeseydi.
Demeseydi iyiydi...