Müşteriler şikayetlerini genellikle Bankalar Birliği, BDDK ya da mahkeme kanalıyla çözmeye çalışıyor.
BDDK, zaman zaman bankalara, müşteriler ile ilişkiler konusunda uyarılar yapsa da gelinen noktada alınan mesafe oldukça sınırlı kaldı. Mahkeme kanalları kesin çözüm gibi görülebilir. Ancak genellikle davalar bilirkişi(ler), hakim ve bankalar arasında uzun bir süreçte gerçekleşiyor. Şikayetlerdeki artış ve şikayetlerin birçoğunun benzer nitelikte olması
BDDK'yı yeni bir çözüm arayışına itti.
Not verilecek
BDDK, tüm bu şikayetleri bitirmek için Bankacılık Güven Endeksi hazırlayacak. Endeks ilk aşamada 3'er aylık periyodlarla BDDK internet sitesinde yayınlanacak.
BDDK, anket ve benzeri yöntemler ile vatandaşa çalıştığı bankalar ile ilgili memnuniyetini soracak. Elde edilen veriler ile bankaların sunduğu hizmet kalitesi derecelendirilmiş olacak.
Bankacılık Güven Endeksi hizmet kusurları olan bankaların BDDK ve kamuoyu tarafından izlenmesini sağlayacak. Bu noktaya nasıl gelindi?
BDDK'nin elinde bazı bankalara ilişkin yoğun şikayetler var.
Tabii görevini iyi yapan bankaları burada ayırmak gerekir.
Şikayetler genellikle hesap işletim ücretleri, yüksek EFT-havale ücretleri, kart aidatları, kredi dosya masrafları, mesaj ya da posta yoluyla yapılan yüksek bildirim ücretleri.
Hatta bazı bankalar müşterilerinin kiralık kasa ziyaretlerini dahi sınırlandırmış durumda.
Haftada birden fazla yapılan her ziyaret için ücret talep edenler var. Bıçak en sonunda kemiğe dayandı ve BDDK uyarılara kulak asmayan bankaları oldukça terletecek yeni bir düzenlemeye karar verdi.
İnsaf sınırı aşıldı
Bankaların en büyük hatası, ücretlendirmeyi serbest piyasa koşullarında rekabetin bir gereği olarak yaptıkları savunmalarıdır.
Bankaların sundukları hizmetler için katlandıkları maliyetleri hizmet bedellerine yansıtmaları kadar doğal bir durum yok. Sorun, bazı bankaların ücretlendirmede insaf sınırlarını aşmasıdır.