Kendimi bildim bileli basketbol maçlarını izlerim; neredeyse 40 yıldır. Spor Sergi Sarayı'nın toz kokan tribünlerinden bugünün modern salonlarına uzanan her döneme tanıklık ettim. Birçok kavgalı maç, skandal hakem kararları ve yönetim krizleri gördüm. Ama böyle bir rezalete hiç şahit olmamıştım.
Geçtiğimiz Cuma günü oynanan Partizan-Fenerbahçe Beko maçından bahsediyorum.
Belgrad Arena'da oynanan maçın hava atışından hemen önce skandal bir seromoni yapıldı. Pota arkası tribünün tamamını kaplayan bir pankartta Osmanlı Padişahı 1. Murad'ın şehit edilişi hedef alınıyor, köklerimizi hedef alan küstah bir görüntü sergileniyordu.
Tribün dediğin yer rekabet üretir, coşku taşır, rakibini yıldırmaya çalışır. Ama Belgrad'da 600 yıllık bir hazımsızlık, Türk düşmanlığı ve Sırp ırkçılığı tribünlere taşındı.
Ve bu skandal EuroLeague yönetiminin gözleri önünde gerçekleşti. Tribünlerde bir Filistin bayrağına hatta renklerine bile tahammül edemeyen yönetim, Sırp ırkçılığını görmezden geldi. Bu sadece bir ayıp değil, Rusları turnuvalardan dışlayıp İsrail takımlarını el üstünde tutan Avrupa basketbolunun iki yüzlülüğünün de resmidir.
Küçük bir eleştiri de Fenerbahçe tribününe. İki İsrail takımı ile Almanya'da maç yaptık. Hapoel ve Maccabi takımları ile yaptığımız maçlarda Fenerbahçe taraftarı tribünleri doldurdu ve takımlarını yalnız bırakmadı. Ancak o tribünlerde sembolik de olsa Gazze'deki soykırımın hatırlanmasını isterdim. Ancak bu yapılmadı.
Peki bir hafta sonra ne oldu? Yine bir EuroLeague maçında, İtalyan Virtus Bologna ile İsrail'in Maccabi Tel Aviv basketbol takımları karşı karşıya geldi. İtalyan taraftarlar, Filistin'de soykırım yapan İsrail'i salon da ve şehrin caddelerinde protesto etti. Hem de gece boyunca.
Fenerbahçe seyircisinin önünde şimdi bir sınav var. Belgrad'da yapılan saygısızlığın cevabı mutlaka İstanbul'da verilmeli. Balkan tarihini bilmeyen, ecdadın şehadeti ile dalga geçen Sırp ırkçılara verilecek cevabın yeri Ülker Arena trübünleridir.
Fenerbahçe seyircisi misafirperverliğini de gösterir, çizgisini de…
Bu cevap, öfkeyle değil, tribün kültürümüzle ve vakarımızla verilmeli.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Saadettin Saran ve Basketbol Federasyonu Başkanı Hidayet Türkoğlu'nun da gereken duyarlılığı göstereceğinden eminim.
