Fenerbahçe, sezonun gidişatını belirleyecek önemde bir maça çıktı Feyenoord karşısında. Ancak ne teknik heyet ne de yönetim bunun farkında değildi. Geçtiğimiz sezonun hücum üçlüsü Dzeko, Tadic, ve Maximin ile yollar ayrılırken, kanat bölgelerine takviye yapılmadı. Dzeko gibi bir akıl da sahada olmayınca Fenerbahçe hücumda varlık gösteremedi. Tek kaleye dönen ilk 30 dakika sonrasında yedek oyuncularımıza baktığımda kulübede yalnızca Duran vardı oyunu değiştirebilecek.
Maç farka mı gidecek derken imdadımıza Robin van Persie yetişti. Golü bulana kadar oyunu ceza sahamıza yıkan Feyenoord, golün ardından hücum pressi bırakıp set savunmasına yerleşti. Bu dakikadan sonra hem hücumda kendimizi hissettirdik hem de kalemizde tehlike yaşamadık. Son anlarda Amrabat'la bulduğumuz golün ardından Brown ve Oosterwolde'nin anlaşmazlığıyla yenen gol can sıktı. Ancak hem sonuç hem performanslar gösterdi ki Kadıköy'deki rövanş da başa baş geçecek.
Gelelim sezonun ilk maçındaki bireysel performanslara. Kampın yıldızı olarak gösterilen Szymanski, formaları karıştırmış gibiydi. Hücuma çıkışlarda sürekli olarak pasları eski takım arkadaşlarına veren Szymanski, savunmada da Hwang'ın yanında hayalet gibi dolaştı.
Ayağının tozuyla maça çıkan Skriniar ise Fenerbahçe adına sahanın en iyisiydi. Savunmada geçit vermeyen Slovak, attığı uzun paslarla da zaman zaman Feyenoord'un savunma setlerini kırmayı başardı.