Tarihi 28 Mayıs 2024

Fişler ve afişler!

YALANLARI ayaklarına dolanan bir adam gördüm, iki kişi koluna girmişti. Ruh ikizi gibiydiler, cehennemin dibiydiler.
Bir avuç iblis tempo tutuyordu onlara. Her birine kan pompalanıyordu namussuzluk istasyonlarından. Birinin ceplerinden çıkıyordu sesi, diğerinin yüzünden akıyordu ne mal olduğunun belgesi.
Gücün paradan kaynaklandığı sistem icat edilmişti tıkır tıkır işliyordu.

***

Düşünen insanların kafasının içinde el yazması kitaplar vardı da her biri sayfaları çeviriyordu, düzenbazlar film içinde film çeviriyordu.
Mafyanın kara paraları sanatta sporda hayatın her katında yerini almıştı. Lüks yatında üç paralık şerefe kadeh kaldıran ağaların "uyuşturucu partileri" vardı.
Sosyal medyadaki lağım fareleri de güzelim değerleri dişliyordu.

***

Bir diziyle şöhret olmanın getirdiği duruş, bilimle uğraşan kadınların gösterdiği alçak gönüllü tavrın yanında nasıl arsız bir duruştur!
Meyve sepetlerinde yılan taşıyordu "şuh bakışlı" kadınlar! Aslında sanatla ilgileri yoktu ama özendirdikleri lüks hayatın içinde kendilerine benzemesini istedikleri genç kız üretimi için yüklendikleri bir misyon vardı.
İhanet borsası tavan yapıyordu her daim.
Çoğu şehveti ve ahlaksızlığı afişliyordu.

***

Aile sadakat ahlak gibi değerlerin günden güne eridiği bir dünyada, yapay zekadan dürüstlük tohumları ekmesini bekleyecek değiliz!
İnsanın ölçüsü emekti ama insanlar birbirlerini yemekten vazgeçmeyip, emeklerin değerini de talan ediyorlardı kutsallığını da.
Borsa işlemleri para piyasaları insan hayatından daha çok değer buluyordu.
Zalimliğin kader ajanları kadersizlerin ekmeğine zeytinine göz dikiyor, fırsattan istifade etmenin kitabını yazanlar dolar ekiyor euro biçiyordu.
Dürüst insanların hayata tutunma projeleri iptal edilmişti, ağızlardaki kan kokusunun, muhbirliğin ve iftiranın getirisi her zamanki gibi boldu.
Kötüler iyileri fişliyordu!

***

Üç paralık apoletler "sen benim kim olduğumu biliyor musun?" diyordu hala. Suç işledikçe güçlenen sistemin papazları açıkça korunuyordu.
Her karaktersiz zorbanın arkasında ondan daha karaktersiz biri vardı!
Oysa gerçek itibar sabah ezanı gibi huzur vericidir, yıldız gibi parlar.
Giden zamanın arkasından bakarken, asla dönmeyecek yolcuları bekliyorduk. Üstelik kaybettiklerimizi bir daha kazanamayacağımızı bildiğimiz halde.
Çünkü adaletsizliğin hacmi her gün biraz daha genişliyordu!

MUTLULUK TAKVİMİ
Otomobilini düzgün park et.
Taburede çay iç.
Cenazeye gidecek zaman bul.
Lüks hayata özenme.
Vapura bin.

Yere attığın aşkı
Öpüp alnıma koydum
Kurşun yolundan dönmez
Bu sevdaya baş koydum

Sende yok adalet
Yok bir merhamet
Devam et zulmüne
Sen böyle devam et

Sende aşk eski bir yalan
Herkes duydu ben dedim ki
Ateşin keşfinden sonra
En büyük yangın benimki

Benim aşkım meydanlarda
Haykırır kimseden korkmaz
Senin aşkın utancından
Sokağa bile çıkamaz
Hakkı YALÇIN

Ulaşabileceği bir adresin varsa yazacak mektubun da olmalı.

Pişmanlık!
Çocukken yapmadığıma pişman olduğum tek şeydir; girilmesi yasak olan askeri bölgeye girip bir subay gazinosundan gazoz araklamak. Kendi çocuklarını yiyenlerin darbelerle bizlerden aldıklarına karşılık bir gazoz nedir ki?
Son pişmanlığım da sahte dostlara verdiğim değerdir. Şöhretin gerçek niyetini öğrenmedikçe hayatın diyetini ödemek zorunludur.
İyi ki ömrümün sonlarındayım!