Tarihi 24 Ocak 2024

Ülkem adına!

TAHTADAN oyulmuş oyuncukları olurdu çocukların. Babalar sabahları erken işe koyulurdu. Ellerinde sefertası, öğle yemeklerinde el kadar yemekle doyulurdu.
Ay sonunda ellerde defter kalem, bakkal borçları evin giderleri hesaplanırdı.
Elde avuçta bir şey kalmazdı ama boyunlar da bükük kalmazdı yalan değil.

***

Herkes birbirinin sırrını tutardı.
Yoksullar kendilerinden daha yoksulun elini tutardı. Her yıl ortalığı kırıp geçiren virüsler yoktu.
Yaralara tütün basılırdı, diş ağrılarına tülbent içindeki tuz yeterli olurdu.
Radyo dinleyicisi olmak, televizyon izleyicisi olmaktan değerli sayılırdı.
Gökyüzünde de mavi çoktu yüreklerde de!

***

Romantiklerin bozguna uğradığı sevdalar dillere düşerdi de o delikanlılar ayağa düşmezdi. Her birinin yürekli arkadaşları vardı.
Haksızlığa karşı yürürdü babalar, acıları başkalarının acısıyla değiştirirlerdi.
Fincan diplerine yürürdü fallar, üç günlük bir hayal yeter de artardı bile.

***

Herkes birbirine yarasını sorardı parasını değil. Bacalardaki duman bile huzurdu.
Kış mevsimi pek sevilmezdi.
Rüzgarda camların ardındaki perdeler bile sarsılırdı da en can alıcı hastalıklardan biriydi astım.
Pabuçlarının altı delikti insanların şemsiyeleri kırıktı. Akşamları yatarken herkesin bir pijaması vardı.
Şimdiki gibi sosyal medya fenomenlerinin ve iç çamaşırıyla sahneye çıkan pespaye şarkıcıların özendirdiği gençlik yoktu.
Köprü altında esrar içen bitirimler çocukların yanlarından geçmesine bile izin vermezlerdi, "biz yandık siz de yanmayın" diye.

***

Sandıklarda naftalin kokusu. Genç kızlar için çeyiz düzmek diye bir gerçek vardı. Mahalle düğünlerinde dedeler bile dansa kalkardı.
Gazetelerin her satırı okunurdu, ölüm ilanlarına bakmak kaçınılmaz yasaydı.
Tanımadıkları insanlar için bile rahmet okunurdu.

***

Çocukluğumuzun çizgi romanlarında uzay konulu hayallerimiz olurdu da bir Türk astronotun uzay yolculuğunu hayal bile edemezdik.
Bu da şimdiki zamanın gururu!
Ülkem adına!

Kurnaz tilkiler bile karganın ağzındaki peynirin kalitesini sorguluyor!

MUTLULUK TAKVİMİ
Gece yarısı radyoda müzik dinle.
Hazırda yara bandı bulundur.
Her şartta adil ol.

Hırkamla üzerini örttüğüm
Geceler geliyor aklıma
Camlara adını yazdığım
Okul yılları
Sakladığım resimlerin
Çok özleyince
Evinin önüne gelişlerim

Seni yolda bıraktığım
O yılların yasını
Tutuyorum zaman zaman
Sonra birden
Kokunla doluyor odam
Onca yıl geçti ama
Hala affetmeni bekliyor
Evli barklı koca adam
Hakkı YALÇIN

Gökhan Tepe
Müzik dünyasında o kadar insan tanıdım, şeytanlığın her halini sergileyenleri, insanları sırtından vuranları tanıdım. Ama Gökhan Tepe kadar yürekli, merhametli ve asil birini az tanıdım.
Gökhan Tepe candır, "gerçek dost" ifadesinin ta kendisidir. Magazine yem olmayan nadir insanlardan biridir.
Sanatının dışında konuşulmayı sevmez.
Aile babası, yetenekli bir sanatçı, kişisel ve toplumsal terbiyenin temsilcisidir.
20 yılı aşkın süredir birlikte çalışmışlığımız ve can dostluğumuz vardır da bir kere bile yanlışını görmediğim doğru insanı sizlerle paylaşmak istedim.
Gençliğimin mahallelerindeki yürekli delikanlılara benzediği için, yozlaşan sanat aleminde kimselere benzemediği için.