İki pırıl pırıl genç. İkisi de kendilerini bu işe adamış çalışkan ve yürekli delikanlılar. Bildiğim noktaları söyledim, notlar aldılar zabıt tuttular.
Böyle insanları karşımda görünce "uyuşturucu çakallarının arkasında birilerinin" olmasından mutluluk duyuyorum.
***
Bizim yazılarımız elle yazdığımız mektuplar gibidir. Adresine ulaştığı zaman duyduğumuz huzur da mesleki gururumuz.Bu konuda İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya'ya seslenişimin etkisini olduğunu biliyorum. Kendisinin uyuşturucu konusunda ne kadar duyarlı olduğunu bildiğim ve verdiği mücadeleyi gördüğüm için.
O yüzden kendisine saygılarımı ve teşekkürlerimi gönderiyorum, İstanbul Narkotik ekiplerine de ayrıca teşekkür ediyorum.
***
Uyuşturucu sadece gençleri değil, en çok anneleri babaları yaralıyor.Geçen yıl İstanbul'daki 400'e yakın cinayetin yarısından çoğu uyuşturucu kullanan insanlar tarafından işlendi.
Tehlike bu boyutlarda!
Bundan birkaç yıl önce Kayseri'de 25 yaşındaki uyuşturucu müptelası genç, para alamayınca 56 yaşındaki annesini defalarca bıçak darbesiyle öldürmüştü.
Üstelik "sen daha ölmeyecek misin, kaç tane canın var?" haykırışlarıyla.
Cinayetten sonra polisler kendisine sormuştu, "anneni neden öldürdün?" Cevap; "bilmiyorum!" İnsanların anne sevgilerini bile beyninden söküp çıkaran virüstür uyuşturucu.
***
Kızını uyuşturucuya alıştıran çakallarla televizyonda yüzleşen başka bir annenin dramını da hatırlıyorum. O annenin kalbine ha kezzap dökmüşsün ha kızını uyuşturucuya alıştırmışsın. Aynı kapıya çıkıyor.***
Değeri kırılınca anlaşılan vazolar gibidir hayat, kırıldıktan sonra anlamı kalırsa eğer. O yüzden tedbirli davranmak gerekiyor.
Son yıllarda gördüğüm en duyarlı İçişleri Bakanı olarak Sayın Ali Yerlikaya'nın verdiği mücadeleyi hepimiz desteklemeliyiz.
Mahallelerdeki delikanlılık yasası da bu mücadeleye dahildir. Unutmayalım ki bir çocuk mahalleyi cennete çevirir, başka bir çocuk cehenneme!
MUTLULUK TAKVİMİ
Ut sesine yaslanmış
Şarkılar dinliyorduk
Eski bir tanıdık gibi
Masamıza yanaştı
Vefasız bir aşktan
Nasibini almış
Anlattıkça hislendi
Galiba fena yanmış
Ben böyle aşk görmedim
Bir gün karşılaşırsan
Benim için öp dedim
Birini uğurlarken
Birini bekler hayat
Onun canını yakan
Aslında bendim
Hakkı YALÇIN
Dünya yeni bir savaşa hazırlanmanın anonslarını veriyor. Canlar alırken!
Bin kere yuh!
Kadının biri kocasını ve engelli iki çocuğunu bırakıp kendisinden 20 yaş küçük bir adama kaçıyor.
Üvey baba annenin de izniyle küçücük üvey kızıyla birlikte banyo yapıyor.
Adamın biri 13 yaşındaki kız çocuğunu kaçırıp "o benim avradım" diye video çekip yayınlayabiliyor.
Akla hayale gelmeyecek çirkinlikler her gün televizyonlarda yayınlanıyor.
İnsanların bu kadar kötü olduğu başka bir zaman dilimini hatırlamıyorum.
Bu insanlar kendine yakıştırdıkları ahlaksızlıklarla gurur duyarken bizlere de ancak yuh çekmek düşüyor, çünkü elimizden başka bir şey gelmiyor.