Tarihi 26 Mayıs 2023

Uçurtma!

BU mevsimde çocuk ve uçurtma hayatın ayrılmaz parçasıydı, rengarenk bir konfeti yağmuru.
Uçurtmanın verdiği özgürlük, kuşlar gibi yaşamaya duyulan özlemin yansımasıydı.
Gökyüzüne atılmış imza.
O yıllar bulutlar daha delikanlıydı, arsalar bahçeler bütün çocukların.

***

Uçurtma; yeryüzünün resmini çekerken çocuklara gözü gibi bakardı da gökyüzünden, özgürlüğün kalbine akardı.
Rüzgarın söylediği şarkılar eşliğinde, merdivenle gökyüzüne çıkmak gibiydi hayat.
Kağıttan kuyruklar bilgisayarların Mouse'undan bin kere değerli.

***

Eğilmeyen başları temsil ederdi uçurtma, ipini sahiplerine teslim eden şimdiki zaman kuklalarına inat.
Topraklarını savunan Kızılderili ruhuydu.
Sevdaydı barıştı.
Düşene çelme takmayı düşünmeyecek kadar asil bir ruhla yükselirdi!
O uçurtmayla yükselen çocuklardı da ipi tutan uçurtmaydı belki.
Şimdi ipler gökdelenlerin elinde!

***

Çocukların çıraklığını paranın patronluğu katletti, tabiatın zenginliğini patronların ihtirası yok etti.
Bakmayın çocukların sürekli olarak sınavlara sokulmalarına, hayat adına cevabını veremedikleri o kadar çok soru birikti ki!
Vatana millete hayırlı evlat yetiştirmenin yeni kurallarındaki özgürlük ve yaratıcılık bilgisayar ekranlarının dışına çıkamıyor artık. Uyuşturucu kullanmanın ayıplanmadığı düzende sırasını bekliyor.

***

Değişimin kanunu diyorlar buna!
Cümle bahçeler apartman olmuşken, çocukların hayat alanı küçülmüşken fallara bakılan papatyalar kaç çocuğun ilgisini çeker ki? Çocukların saflığını ve özgürlüğünü ellerinden alırsanız geriye ne kalır?
Korkunun ateş çemberi, şiddet ve depresyondan başka!

***

Çocuklara yaşama gücü vermek, onlara özgürlüğü hak saymak cümlemizin görevidir. Çünkü yanlışlarla büyüyen çocuklar sadece yaşlanırlar.
İçimizdeki orkestra hangi şarkıyı seslendirirse seslendirsin, hayatın en gizemli çalgısı çocukların sesidir.
Bizler mazi simyacıları, hala uçurtma şenliklerinde çocuklar için teneffüs zilleri çalıyoruz. Sirenlere inat!

***

O yüzden çocukluğumda uçurtmalarımı kuşların hizasına çıkarmayı özlerdim, şimdi çakalların yelkenlerini suya indirmeyi özlüyorum.
Çünkü çocukların uçurtmalarının ellerinden alınması, onların gökyüzüne bakmalarına engel olmaları içindir.
Başları yerde olsun diye.

Dün gece bu şehri
Seller götürdü
Sen ağlıyorsun sandım
Sabaha karşı yağmur dindi
Benim bütün dualarım
Senin içindi

Ey benim sevmeleri
Anneme benzeyenim
Ben seni hiçbir zaman
Bu kadar özlemedim

Ey benim gözlerimi
Avucuna yumduğum
Senden sonra kimseyi
Sevmedim sevemedim
Hakkı YALÇIN

MUTLULUK TAKVİMİ
Arabanın anahtarını üzerinde bırakma.
Güzel düşünmek için sebep yarat.
Önyargılı olma.

Kitap kurdu olan insanların yerini sanal alemdeki solucanlar aldı.

UYUŞTURUCU PAZARI!
Acı ama gerçek; uyuşturucuyla savaş bitti, savaşı baronlar kazandı!
Gençlerin ölmesinin, annelerinin gözleri önünde çürümesinin hiçbir sakıncası yok. Uyuşturucu siparişleri kapılarda, uyuşturucu çakalları okul önlerinde rap şarkıları söylüyor.
Baronlar emniyet şeritlerinde bile cirit atacak kadar güç sahibi artık.
"Bu çakallara meydanlar nasıl boş bırakılıyor?" sorusuna cevap aramıyorum artık. Uyuşturucu pazarındaki genç mezarları saymakla yetineceğiz, baronlarının lüks ciplerine bakıp dişlerimizi sıkacağız!
Bu sahipsiz ülkede!