HAYATIN kapılarının okullarda açıldığını bilenlerin hikayesidir eğitim.
Çocukların ders kitapları kadar öğretmenlerinin yüreklerindeki güzellikler ömür boyu onları ayakta tutacak olan güzelliklerdir.
Ama şimdiki zamanda bizim çocukluğumuzdaki kadar kolay değildir eğitim, hele başımızda pandemi belası varke
Yaz tatilinde, bir tatil kitabımız olurdu içinde kaybolurduk.
Uçurtma şenliklerinde gökyüzüne uzanırdı hayallerimiz.
Yediğimiz ekmek arası domates, bazen yaz helvası arardık.
Ama en çok bizlere analık babalık yapan öğretmenlerimizi arardık.
Okullar açıldığında, çocukların dünyası da merakla öğretmenlerine açılıyor.
Onları öğretmenlere emanet ederken, ilkelerine güveniyoruz meslek sadakatine.
Çünkü öğretmenlik mesleğinin geçmiş yıllardaki kadar idealist ve dürüst insanlarla dolu olmadığını da biliyoruz.
Bizim kutsal duygularımız ve dileklerimiz, hala öğrencileri için kendilerini mum gibi eritenlere.
Çocuklarımıza gözü gibi bakanlara.
Bazı meslekler sahibine darağacıdır, eminim ki bu durum bile yürekli öğretmenlere gurur veriyordur.
Sebzeleri ucuza almak için semt pazarlarına neden akşamları gittiklerinden haberimiz var.
Pazar sonlarındaki ezik domateslerin sofralarından neden eksik olmadığını söylemekten gocunmadıklarını biliyorum.
Onları bu hallere koyanların önüne çarpım tablosunu koyuyor, "hesabını sizler yapın" diyorum.
Bilmem kaç kişilik sınıflarda çocuklarımıza annelik, babalık yapıyorsunuz da kaç kişilik yaşlanıyorsunuz öğretmenim?
Kendinizden başka kime yaslanıyorsunuz söyleyin çekinmeyin?
Mutlu olma hakkınız yok, isyan etme hakkınız içinizde saklı.
Boynunuzu meslek aşkına uzatmaktan başka renkleriniz de olmalı, kaldıysa eğer!
Hayat bu mesleği seçtiğiniz için size dersinizi verirken bu bile sizlere gurur veriyordur eminim.
Sizlerin nefesi hala "eğitmek" kokarken, sizlere vermedikleri değeri pespaye kadınlara veren bir medyamız varken aldırmayın öğretmenim!
Her gün gazetelerde şehvetli fotoğraflarıyla isimleri yazılanların hiç olduğu bir dünyada, öğretmen olmanın hala cennetlik bir hali vardır.
Bu gurur size ait öğretmenim.
Sadece size.
Mutluluk Takvimi
Çektiğim tüm acılar
Hayatın dertli yanı
Topladım da ömrümü
Elde var birkaç anı
Gittikçe kötüleşen
Bir efkara dönüşen
Gecelerin yok artık
Hayalinle öpüşen
Ciğerine ateş düşen
O sevdalın yok artık
Ne sızın var ağlatacak
Ne dökecek gözyaşım
Verdiğim bu mücadele
Benim onur savaşım
Hakkı YALÇIN
Milli takımın içindeki sabote ekibi araştırılmalı.
Selçuk'u özlüyorum
Alişan'ın kardeşi Selçuk Tektaş'ı 38 yaşındayken yakın bir zamanda pandemiden kaybettik.
Çok sevdiğim bir insandı. Babaydı, kibardı bütün insanların gönlünde yer edecek kadar insancıldı.
Maçların devre arasında telefonla dertleşir pozisyonları konuşurduk.
Ne zaman yeni bir şarkı yapsam ilk dinlettiğim insanlardan biriydi.
Selçuk'u özlüyorum, kardeşim gibi, telefonun öbür ucundan elini tutacakmışım gibi.
Böyle güzel insanların bıraktığı acılar derin oluyor, bunu en çok Selçuk'ta hissettim.
Nur içinde yatsın.