O şöhreti hayatın en renkli projesi sayanlar, kendilerini bekleyen trajediyi hesaba katmazlar.
Ünlülerin yürüyüş biçimlerine bakarım, güzel bir kızı "kapmış" olmanın fiyakası her zaman aynıdır.
Sormazlar mı kendilerine, "param olmasa şöhretim olmasa bu kadının benimle işi olur mu?" Sormazlar! Şöhretin baş döndürücü etkisi gerçeklerin sayfalarını boş bırakır.
Geride şımarık bir züppe geride bir sarhoş bırakır.
***
Ünlü kadınlara bakarım Bir diziyle şöhret olmanın getirdiği duruş, bilimle uğraşan kadınların gösterdiği alçakgönüllü tavrın yanında nasıl arsız bir duruştur.Zamanın elinde oyuncak olduklarını hatırlatmadan önce bir duvar yazısını onların önlerine koymak daha anlamlı olur.
"Makyajınla rujunla ve pahalı giysilerinle güzelim diye övünme.
Yollar da pırıl pırıldır ama altından kanalizasyon geçer!"
***
Yıllar çabuk geçer, durduğu yerde bile kazanan sadece zamandır, kaybeden insanlar.Şöhretle bir halt olduklarını zannedenler de aslında "haybeden" insanlar.
Onların çoğu "parasız erkek işe yaramaz" sözüne sadık kalmanın yolculuğunda banka hesabına bakar.
Ya da zengin birinden çocuk yapıp, onun nafakasıyla yan gelip yatmaya.
Parasından başka kaybedecek bir şeyi olmayanların kazandıkları bir şey de yoktur aslında!
Verdiklerini geri isteyen bir hayat vardır da hayatın eğlence faslında "gününü göstermek" diye bir gerçek de mevcuttur.
***
Geçmişteki ünlü isimlerin zarafetine bakarım.Onların borsası sanattı.
Onların kullandıkları cümleler bile başkaydı, gösteriş yapmaktan kaçarken insanlığa yelken açtılar.
Evet, birçoğu otel odalarında ya da bakımevlerinde kürek kemikleri çıkmış halde öldüler.
Ya da bir kilo kıymadan 5 çeşit yemek yaparak hayatlarını onurla sürdürüyorlar.
Her insan gibi zamana karşı verdikleri mücadeleyi kaybettiler ama kimliklerini hiçbir zaman kaybetmediler.
***
O yüzden şimdiki zamanın şöhretlerinin sanatla ve zarafetle ilgisi yok sadece para ve gösterişle var.
Ama unutulmasın ki dev aynalarının da sahte bir yanı var!
O dev aynaları böcekleri bile başka boyuta sokar!
Mutluluk Takvimi
Hayat ne garip şeydir
Birini seversiniz
Aşk, aşk olarak kalmaz
Sırtınızda bir hançer
İhanet baki kalır
İnanmak yenilgidir
Güvenmek yanılgıdır
Yüreğiniz ömür boyu
Nefrete sadık kalır
Hayat ne garip şeydir
Bir zamanlar ayağına
Güller saçtığınız insan
Şimdi gözlerinizde
Bir tarlanın ortasında
Korkuluk gibi kalır
Hakkı YALÇIN
Kurnaz tilkiler mevsimindeyiz, artık rüyalar bile digital.
Tozkoparan!
Ölmeden önce yapacağım şeylerden biri Merter Tozkoparan'da bir kütüphane açmak.
40 yıldır bir çivi bile çakılmayan bu köhnemiş semtin geri dönüşüm masalıyla uyutulmasının da önüne geçmek.
Delikanlı yıllarımda bu kadar kolay "kobay" olmazdı bu semtin insanları.
Yanlışları sorgular, yaşadığı semtin her karış toprağına da insanına da sahip çıkardı. Kitap ve futbol o zamanki yürekli delikanlılığın sembolüydü çünkü.