Politikanın üst kattaki beyleri, "karanfilli yar" şarkısını söylemezler elbet.
En küçük tartışmada ağızlarından dökülen çirkinliktir, sövgüdür.
Onlar karşılarındaki insana kendi güçlerini bahşederken, ağızlarına gelen tüm sözcükleri boşaltırlar.
Zarafetin yasaklandığı bir çirkinlik festivalidir politika.
Ülkedeki küfür koleksiyonunda, bütünün en değerli parçası onlardır.
Sanat alemi denen aleme bakarız.
Birbirlerine demediklerini bırakmayanların, peşinden sürüklenen binlerce insan vardır.
Sanal alem onlara yataklık eder.
Zarafetle dargın, çirkinlikle kardeş olanların zafer çığlıkları yansır gazetelere.
Utanmak duygusunun iç edildiği topraklarda, küfür sanatın bir parçası haline getirilmiştir.
O yüzden üç paralık şöhretlere bile sanatçı denir.
Televizyon dizilerine, sinema filmlerine bakarız.
İlişkiler küfürden beterdir.
Birçok değer, bu zehir kutusuyla talan edilmiştir.
Futbol yorumculuğunun ağzı kanalizasyon çukuru gibidir.
Küfrü körükler ve besler.
Futbolculara bakarız, rakibine ana avrat sövmenin kitaplarını bilmem kaçıncı baskıya çevirenler, her kesimden itibar görür.
Yetmez, sahanın ortasında köpekleşmenin fotoğrafını bile çektirirler.
Toplumun önünde durmanın, nasıl bir sorumluluk yüklediğini bilmeyenleri teşhir etseniz nafile.
Zarafet afişlerinin indirildiği.
Gerçek sanatçıların kimsesizler mezarlığına gönderildiği.
Dürüstlüğün ve ahlakın çöp kadar değer görmediği bir ülkede, metrekareye düşen küfür sayısında patlama yaşanıyorsa.
Küfür, rahatlamanın avansı sayılıyor da, küfür edenler toplum içinde seviliyor ve sayılıyorsa.
O ülkede bütün güzellikler yıkılmış, toplum da bu çirkinlik selinin önüne katılmıştır.
O yüzden, küfredenleri seyretmek, yağmuru seyretmek gibidir artık.
Ha politikada, ha sanatta, ha futbol maçında
* * *
Bizde hayat zor!
Amerika'da şarap markalarında sahtekarlık yapan adam için 100 yıl hapis cezası isteniyor.
Bizde küçük çocukların ırzına geçen beylere, "çocukların rızası vardı" gerekçesiyle özgürlük sunuluyor.
Buna karşılık, poşu taktığı için üniversite öğrencisine 11 yıl hapis.
Bu çelişkiler memleketinde yaşamak öyle zor ki.
Hele güven duygusundan yoksun yaşıyorsanız.
* * *
Namuslu yoksulluk şerefli bir şeydir.
* * *
Bu ülkede paşaların sevilmesi bile, politik hayatın şartlarına göre düzenlenmiştir.
* * *
18 Mayıs 2012
Mutluluk takvimi
* * *
Hayat kendisi hazırlar
Sevenlere kaderini
Hep son vedaya saklar
Acımasız cümleleri
Yetemedik biz bu aşka
Deliler gibi sevmişken
Bak ben ağlıyor muyum
Seni bile kaybetmişken
Gitmek kalmaktan kolay
Bugünler yaşanacak
Ben sana iyi bakamadım
Sen kendine iyi bak
Hakkı YALÇIN