Fotoğrafın icadı, 19. yüzyıldan itibaren dünyaya yeni bir pencere açarak farklı kültürlerin ve coğrafyaların keşfedilmesini ve belgelenmesini mümkün kıldı. Bu teknolojik yenilik, hem sanatsal hem de bilimsel anlamda büyük bir devrim niteliği taşıdı. Özellikle Batı dünyası, bu yeni araç sayesinde uzak ve egzotik yerleri merak edip keşfetme fırsatı buldu. Bu dönemde Batı'nın en çok ilgi gösterdiği ve merak ettiği ülkelerden biri de Osmanlı İmparatorluğu'ydu.
Osmanlı payitahtı İstanbul, zengin tarihi ve kültürel dokusuyla fotoğrafçıların ve gezginlerin ilgisini çekti. İstanbul'un büyüleyici manzaraları, tarihi yapıları, sarayları, camileri ve günlük yaşamı, fotoğrafçılar için adeta bir cennet gibiydi. Bu fotoğraflar, Osmanlı İmparatorluğu'nun renkli ve çeşitli yaşamını belgelemenin yanı sıra, Batı'da Osmanlı hakkında bilgi sahibi olmanın da bir yolu oldu. Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Batı ülkelerinde büyük ilgi gören bu kareler, birçok insanın Osmanlı dünyasını tanımasına ve merak etmesine vesile oldu.
Günümüzde, Osmanlı İmparatorluğu'na dair zengin bir fotoğraf arşivine sahip kütüphanelerden biri de ABD'deki New York Kütüphanesi'dir. New York Kütüphanesi, 200 binden fazla eski döneme ait görsel içeren geniş arşiviyle, tarih meraklılarına ve araştırmacılara önemli bir kaynak sunmaktadır. Bu arşivin içinde, Osmanlı İmparatorluğu ve İstanbul'a dair yüzlerce fotoğraf bulunmaktadır. Bu fotoğraflar, dönemin sosyal hayatından mimarisine, gündelik yaşamından önemli tarihi olaylara kadar geniş bir yelpazede bilgi ve görsel belge sunmaktadır.
Arşivinde 200 binden fazla eski dönemlere ait görsellerin yer aldığı New York Kütüphane'sinde Osmanlı'ya dair yüzlerce eser bulunuyor.
Sultan Mehmet Reşat arabasıyla selamlıktan dönerken
1870 yılı top arabasını hazırlarken