Fransa'nın en büyük ahlaksızlığına Meclis'iyle birlikte imza attı.
Sözde insan haklarını temsil eden, özde zavallı bir seçimin sonuçlarına gebe olarak yapılan bu oylamada, insan hakları da, düşünce devrimi de katledildi.
Sarkozy, bir namussuzluk icat etti, o namussuzlukla kendisini var edeceğini zannetti.
Kim bilir hangi kahpe düşlere yaltaklandı?
Tarihe erketecilik yaparak, kendine başkalık kazandıracağını zannetti.
Öznesi puştluk olan bir imza töreninden, başı dik çıkacağını zannediyor belki.
Kış uykusundan uyandığında, neler kaybettiğini anlayacak.
Çünkü... Şimdi bizim davamız başladı.
Tayyip Erdoğan'ın duruşu ülkenin duruşudur.
İki ülke arasındaki siyasi, askeri ve kültürel projeler iptal.
Her türlü siyasi iştişare durduruldu.
İkili askeri ilişkiler, askeri tatbikatlar iptal.
Askeri gemilerin liman başvuruları da, dünden itibaren reddedildi.
Sarkozy, iki ülke arasındaki şalteri indirdiyse. Onun sırtına bindireceğimiz yük, tahmininden büyük olacaktır.
Tahmininden karanlık.
Böyle zamanlarda yepyeni bir ruh fışkırır bizde. Soysuz politikalara karşı, tek yürek olmanın ne demek olduğunu gösteririz.
Bizdeki savunma ruhu, saldırı gücünden etkilidir.
O yüzden hesabı aptal bir Fransız'ın ödeyeceği mücadelenin sonu bellidir.
Sarkozy'nin özür dileyeceği bir dünya gerçeği.
Hepimizin gönlünde, kanun hükmünde kararnamedir artık.
Soykırımı yapmadık ama...
Bunu yapacağız.