Tarihi 13 Ağustos 2024

Canlılar için!

SOKAK köpeği sahipsizdir, arada bir önüne konan yemek ve ölüme terk edilmek arasında sonunu bekler.
Av köpeği elindeki dürbünlü tüfekle hayvanları katleden sahibinin emrine amadedir, aldığı eğitimin karşılığını verir.
Sokak köpeklerinin hayatına yönelik dramatik sahnelerde bile avcıların sesi çıkmaz, bir av köpeğinin ayağına kıymık batsa kıyameti koparırlar.

***

Biberonla beslenen süs köpekleri vardır, biri aksırsa sahibi soluğu veterinerde alır. Kış gecelerinde sokak köpekleri soğukta donarken, süslü köpeklerin sahipleri televizyon dizilerinin karşısında köpeklerinin tüylerini tarar, kurdelasını takar.
Aşağılık komplekslerini vahşi hayvan besleyerek gideren azgın köpek kabadayıları vardır. Bunlar köpeklerini tasmasız dolaştırır da o azgın köpeğin çocuklara ve sokak köpeklerine saldırması umurlarında değildir.
Hayvanlar arasındaki sınıf farkı da budur. Mahkemeye masum girip suçlu çıkanla, bir züppenin alkollü sürdüğü lüks otomobiliyle polis memurunu öldürdüğü halde sokaklarda fink atması gibi.

***

İnsan canına değer vermeyenlerin hayvan sevgisinden söz etmeye hakkı yoktur. Sokak köpeklerinin arasında insanları kuduz olmaya sürükleyecek kadar saldırgan olanlar vardır. Onları korumak ve meydanda bırakmak insanları tehlikeye atmak kadar, masum köpeklerin de katline sebeptir.
O yüzden soruyorum. "Uyuşturucu satan bir çocukla çocuğunuzun aynı sınıfta okumasından ne kadar memnuniyet duyarsınız?"

***

Ağustos böceğiyle karıncayı konuşturan masallar unutulmuştur.
Oysa duymak isteyenler için tüm canlılar kendi aralarında konuşurlar.
Geçen yaz annesinden izin alıp elindeki dondurmayı kendisine yalatan bir çocuğu anlattı sokak köpeklerinden biri. Dinleyenleri ağlattı.
Bir yılandan yayılan gerçekler ibretliktir. "Ölümüne susamış insanlarınıza bile su içerken dokunmadım ama siz insanlar sütünü emen çocukları bile katlettiniz!"

***

Tavukların da insanlara sitemi bol.
"Kestiğiniz insanları bile tavuk keser gibi kestik deyişiniz sebepsiz değildir!" cümlesiyle ve "bizlerin yaratılışında 21 günde büyümek ve kesilmek yoktu, sizin kanserojen düşleriniz yüzünden evrim geçirdik" notuyla birlikte.

***

Hep insanlar atacak değil ya, kuşlar da taş atıyor insanlara. "Kuş beyinli diye aşağıladığınız bizlerin beyin fırtınası sizlerden daha anlamlı olduğu içindir ki, her kış fırtınalara dayanıyoruz" cümlesiyle ve "kıyamet için sakladığımız tohumlar var, yerini bilmek ister misiniz?" notuyla birlikte!

MUTLULUK TAKVİMİ
Yaşlı bir insanın anılarını dinle.
Suyu boşa harcama.
Aç insanı geri çevirme.

Beni aşkın yaşatır
Canım var can içinde
Hala titriyor içim
Gözlerim kan içinde

Neredesin şimdi nerede
Çare bulunmaz derde
Anılar orta yerde
Şehir duman içinde

Özledim deli gibi
Hasret sarar içimi
Sen de sevmiştin beni
Evvel zaman içinde
Hakkı YALÇIN

İnsan meslek onurunu sükseli bir yat gezisine satar mı? Satıyor.

Bedel!
Eski yıllarda en çok gülle bülbülün aşkını anlatırdı şarkılar. "Bülbül aşıkmış güle, gül naz eder bülbüle." Bir bülbülün bütün hayatını gülün etrafında harcadığı sanılır. Hayır!
Bülbüller yılda 3500 kilometre yolculuk yaparlar. Güllere şakıdıkları harika nağmelerin bedelini böyle öderler.
Yazın yatların, kışın kayak yapmanın özlemiyle yanıp tutuşanlar, Tarkan'ın konserlerinin, Özcan Deniz gibi birinin dizisinin peşine takılanlar, ayakları taşa takılıp düştükleri zaman kendilerini ayağa kaldıracak birilerini beklemesinler.
Başkalarına nasıl bakıyorlarsa kendilerine de öyle bakılacak.