Tarihi 10 Mayıs 2010

Trajikomik bir anı!

Magazin dünyasındaki birçok isim Umre'nin yolunu tuttu farklı farklı zamanlarla. Sibel Can'ı Seda Sayan'ı Hakan Altun'u Seray Sever'i Umre ziyareti yapan ünlüler arasında ilk aklıma gelenlerden.
Son olarak bilmeyenler için söyleyeyim, Safiye Soyman ile Kibariye gitti Umre'ye.
Dini inançları doğrultusunda ünlülerin bu ziyaretlerini milyonlara anlatması bazen eleştiriliyor. Ben aksini düşünüyorum. Her şeyleriyle örnek alınan ünlü isimlerin, kişileri Umre ziyaretine teşvik etmesinde nasıl bir sakınca olabilir?
Ama, konu reklam malzemesi yapılmaya varırsa iş çirkin bir hal alır kuşkusuz. Ne demek mi istiyorum?
Deniz Seki, malum Eyüp Sultan'a dua etmeye giderken peşine taktı basın mensuplarını.
Ellerini açıp bir güzel dua etti kameralar önünde.
Dua ederken kameralara pozlar veren tek ünlü Deniz Hanım değil elbet.
Safiye Soyman, Umre dönüşü kendisi gibi Umre'ye giden Seda Sayan'ın programına katıldı.
Safiye Hanım, Faik Bey'le başlayan stand-up'çı görevini sürdürecek ya, başladı Umre maceralarını anlatmaya. Neymiş, Sayın Soyman bir yatırdan bahsedildiğini duyup gitmiş buraya dua etmeye. Ama o da ne! Dua ettiği yer, meğer tuvaletmiş. Safiye Soyman, anlatıyor başına gelenleri; programın konukları basıyor kahkahaları. İnsanlık hali, Safiye Soyman'ın başına bunlar geldi.
Ama madem Safiye Hanım, Umre ziyaretinden milyonlara bahsedecek; orada yaşadığı manevi duyguları bizlere anlatsa, oranın eşsiz güzelliklerinden bahsetse daha iyi olmaz mıydı?
Eleştirsem de aslında kendisini sevdiğim, birçok defa benim de yüzümü gülümseten Safiye Soyman insanlara örnek olmak yerine 'trajikomik' haliyle ekrana gelmek istiyorsa, kendi seçimi.
Deniz Seki ve Safiye Soyman örneklerine bakarak bütün ünlüleri yargılamak da yersiz elbet.
Örnek mi?
Ajda Pekkan neredeyse her ay tutuyor yolunu Eyüp Sultan'ın.
Kim biliyor? Kimse.
Doğal beslenmeye verdiği önem ve titizliğiyle tanınan Süperstar'ın Eyüp Sultan'a gittiğinde bir alışkanlığı da burada arabasıyla pilav üstü nohut satan bir esnaftan yemek yemek.
Öyle ki; duyduğuma göre Ajda Pekkan, sadece bu pilavı yemek için sıkı sıkıya bağlı olduğu diyetini bile bozuyor çoğu zaman.
Dini inancını asla malzeme yapmak istemeyen, dua ettiği zamanda hissettiklerini milyonlarla paylaşma gereği duymayan, kutsal saydığımız mekanlara kameraların girmesini sakıncalı bulan ve en önemlisi 'ibadetin gizlisi makbul' diyen Ajda Hanım, işte bu yüzden benim gözümde bir kez daha hak ediyor 'süperstar' unvanını.
Darısı, diğer ünlülerimizin de başına!