Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 12 Mayıs 2023

Tasfiye

AYLARDIR, haftalardır, günlerdir yabancı medya 14 Mayıs seçimleriyle ilgileniyor. Her şehirde muhabirleri var neredeyse.
Sokak sokak, mahalle mahalle, köy köy, kasaba kasaba geziyorlar. Anlamaya çalışıyorlar. Türkiye'nin hangi kararı vereceğini ve hangi yoldan ilerleyeceğini kestirmeye çabalıyorlar. Sık sık yazdığım gibi seçimin KÜRESEL
SONUÇLARI olacağı için bu böyle...
Dün gördünüz.
Rahmetli Deniz Baykal olayına benzer bir taktikle Muharrem İnce de tasfiye edildi. Peki ne oluyordu? Kim kimden ne istiyordu? Amaç neydi, hedef kimdi? Böyle peş peşe soruların sorulabileceği bir iklimden geçmekteyiz. Kabul edelim ki 14 Mayıs'a giderken yapılan en etkili operasyon, İNCE'nin tasfiyesiydi...
Daha önce İnce'nin Deniz Bey'e yakın çizginin bir oyuncusu olduğunu aktarmıştım. Baykal kasetle gidince, CHP'nin net olarak çizgisi değişiyordu. Tamamen başkalaşan başka bir kulvara giren bir oluşum haline gelmişti. KASET de zaten bu amaçla çıkarıldı! YOLU DEĞİŞTİRMEK için...
Öyle de oldu. Kemal Bey sonra partinin başına geldi.
CHP'yi başka eksene oturttu.
MASAYI kurdu. Başkan ERDOĞAN'a karşı koca bir koalisyonu hayata geçirdi.
Karşısına dikildi.
Türkiye çok önemli bir ülkedir. Bu nedenle kimse istemese de böyle operasyonları yarın da görecektik. Dün gördüğümüz gibi... Yabancı istihbaratların kayıtsız kalmadığı bir alan olduğu için böylesine sürpriz sonuçlar kararlar yaşanacaktı... Maalesef...
İNCE'nin başına gelen olay seçimlerden sonra daha hararetli tartışılacaktı. Bu net.
Gelin biz olan biteni anlamaya çaba gösterelim.
Muharrem İnce dansıyla gündeme geldi. Gençleri yanına topladı. Oyları yükseldi.
"MİLLET İTTİFAKININ OYLARINI BÖLÜYOR" diye hedef oldu! Doğru mu?
Kesinlikle... Bunun üzerine Kemal Bey kurmaylarını alıp İNCE'ye gitti. Herkesin gözü kulağı bu bulaşmadaydı.
Sonuç merakla bekleniyordu.
Toplantı bitti. Yapılan açıklamalar kimseyi ikna etmedi. Sesler yükselince İNCE çıkıp "Kılıçdaroğlu ile partimizi ziyareti sırasında; deprem bölgesini, sandık güvenliğini, trolleri konuştuk.
Kendisi tarafından bana ittifak ile ilgili hiçbir teklif yapılmamıştır. Kendisiyle tüm iletişim kanallarımız açık olmasına rağmen bu konuda hiçbir görüşmemiz olmamıştır" ifadelerini kullandı.
Kemal Bey de katıldığı canlı yayınlarda bu yöndeki sorulara şu cevabı veriyordu:
Orada değil ama teklif yapıldı.
Ayrıntılara girmek istemem.
14 Mayıs sonrasına dair bir teklif mi? Öncesi de sonrası da.
Bir teklif yapıldı ama üzerinde uzlaşılamadı. Biz üzerimize düşeni yaptık...
ŞİMDİ GARİP BİR DURUMLA KARŞI KARŞIYAYIZ!
Kemal Bey, ikna etmek için gittiği MİLLET İTTİFAKINDA görmek istediğini söylediği bir siyasi liderle zirve yapıyor, ancak TEKLİF yapmıyordu!
CHP'liler "OY'lar bölünmesin" diye ekran başında çıkacak sonuçları beklerken Kemal Bey net bir teklifle İNCE gibi bir siyasi karakteri yanına almıyordu, almak istemiyordu! GÜLTEKİN UYSAL'A MASADA BAŞ
KÖŞEDE YER VERİRKEN İNCE'ye geçit verilmiyordu.
İstenmiyordu! Babacan da Davutoğlu da OY potansiyeli olarak İNCE'nin çok altında olsalar da MASADAYDILAR!
Erdoğan gibi bir rakibi yenmeyi düşünen KOALİSYON İNCE'ye "Hayır" diyordu. Oralı bile olmuyordu! İstemiyordu!
İlginç değil mi? PEKİ NEDEN?
Devam...
Kemal Bey, İNCE ile ilgili hiçbir olumsuz yorum yapmasa da ARALARINA ALMAK için HALİL İBRAHİM SOFRASI'na katmak için kılını da kıpırdatmıyordu! İNCE için tasfiye operasyonu başlıyor ve ilerleyen saatlerde de sonuç alınıyordu. Açıklama yani "ÇEKİLİYORUM" duyurusu sabaha bırakılıyordu.
İNCE rahatsızlanıyor ve gece yarısı Kemal Bey kendisine ulaşıyordu. CHP lideri, İNCE ile ilgili şunları söylüyordu:
Bugün rahatsızlığını duyduğum andan itibaren kendisine ulaşmaya çalışıyordum ancak ulaşamıyordum, sonunda ulaşabildim. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletmek istiyorum. Buradan net söylemek istiyorum ki Halil İbrahim soframız ona hep açıktır. Gelmek istiyorsa otursun soframıza değişimi birlikte getirelim. Bu pislikleri birlikte temizleyelim siyasetin içinden..." Peki ayakta kalma şansı olmadığını gören ve ÇEKİLEN İnce, neler söylüyordu?
Bakalım...
"Son 45 günde gördüklerimi 45 senede görmedim. Sahte dekontlar, olmayan bacanaklar, olmayan görüntüler, fotoğraflar... Benim böyle bir görüntüm, ses kaydım yok...
T.C. Devleti benim itibarımı koruyamamıştır. Atılan iftiralara, 'Saraydan para aldı, görevini yapıyor çekilemez' diyenlere, bu alçaklığı yapanlara sesleniyorum. Benim bu kumpaslardan, montajlardan, sahte dekontlardan korktuğum yok. 45 gündür direniyorum.
Adaylıktan çekiliyorum. Bunu memleketim için yapıyorum..." Bu işlerin arkasında İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİ vardır. İNCE üzerinden Başkan Erdoğan'a bir saldırıdır bu. Bu operasyonun yaradığı tek merkez ise MİLLET İTTİFAKIDIR.
NET! İNCE'nin ne oy alacağı bilinmemekle birlikte CHP'lilerin saldırısı altındaydı ve şimdi artık yok!
Gençleri peşinden sürükleyen İNCE'nin OY'ları ne olacaktı?
Erdoğan'a gitmeyeceği açıktı.
OPERASYONU kurgulayan akıl İNCE'nin çekilmesinin kime yarayacağını düşünerek hareket ediyordu. Böyledir bu işler.
Ve İNCE'nin kritik bir OY'u taşıdığını gören ODAKLAR, düğmeye basıyordu.
Operasyon ilginç şekilde günlerdir düşen BORSAYA bile yarıyordu. Yani piyasalar İNCE'nin çekilmesinin Kemal Bey'e doğrudan bir fayda sağlayacağını düşünüyordu.
Bunu satın alıyordu.
Operasyonu kim yapıyorsa bunu bilerek adım atıyordu.
Yoksa adı "operasyon" olmazdı zaten...
Daha önce de yazmaya gayret ettiğim gibi KÜRESEL EKOL'e yakın odaklar işin içindedir. Ve bunlar seçim sonuçlarını etkilemek için sahadadır. Rakipleri ERDOĞAN'dır. Önünü kapatmak için yolunu kesmek için harekete geçmişlerdir.
İNCE, bu denklemi bozacak isim olarak görüldüğü için kenara alınmıştır... Bir DEĞER olduğu için...
Konu budur...
NOT: Tesadüflere bakın ki, Deniz Baykal ile Muharrem İnce'nin çekildikleri tarih, bir gün farkla aynı aya denk geliyordu.