Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 16 Mart 2023

Dünyanın seçimi

BAZEN önemli liderler, bazen önemli DEVLETLER, bazen de olaylar MERKEZLERİN yönünü belirler. Son dönemde RUSYA, ortada olan tarafını belli etmeyen bir güç olarak sahne alıyordu. Son zamanlarda sözünü ettiğim gibi İKİ EKOL'e de mesafeli duruyor gibi yapsa da ALMANLAR üzerinden GERMENLER üzerinden KÜRESEL AKILA bağlanma işaretleri veriyordu.
Zamanın ruhu da denilebilir ancak, ERDOĞAN'ın önemli liderlik vasıfları göstermesi Moskova'nın yönünü bulmasında yardımcı oldu. En azından sonuçlar bunu göstermekte.
Sovyetler'in, Rothschild ve Soros gibi KÜRESEL İTTİFAKIN devleri tarafından parsellendiğini de unutmamak gerekir. Dağılmadan sonra pastayı bunlar götürmüştü.
Önemli odaklara kendi OLİGARKLARINI yerleştirmişti...
Açalım... Ve içeriye dönüp siyasete bakalım... Uzun zamandır, kendi bakış açımdan dünyanın nasıl İKİ EKOL arasında paylaşıldığını ve yaşananların bu iki gücün mücadelesinin sonucu olduğunu anlatmaya çabalıyorum. Bunu aktarırken de BREXIT gibi 15 Temmuz Kalkışması gibi kritik virajların üzerine de önemli yük bindiriyorum.
Büyük İKİ KIRILMA bunlardı çünkü... Bu noktadan hareket ederek AVRUPA ile ÇİN arasındaki bağın zayıflatılacağını, bunun için de türlü senaryoların hazırlandığını ileri sürüyorum... Türkiye de burada kendine düşen payı da pozisyonu da alacaktır notunu düşüyorum... Gelin taraflara bakalım... Uzaklara giderek başlayalım... Avustralya, nükleer denizaltılara ihtiyaç duyuyor ve Fransa'nın kapısını çalıyordu.
Paris de bundan mutlu oluyor ve "Hay Hay" diyordu. Ancak Avustralya 2021 Eylül'ün de imzaladığı 35 milyar EURO'LUK anlaşmadan çekiliyordu.
Nedeni ise EKSEN değişikliğiydi! Avustralya, Fransa ile kurduğu masadan kalkıp ABDİNGİLTERE masasına oturuyordu... ORTAYA DA AUKUS ittifakı çıkıyordu. ÜÇ ülkenin isimlerinin kısaltılması gibi okuyabilirsiniz... Bu karar haliyle Fransa'yı çıldırttı. Bu ülkelerden büyükelçilerini çekti. Avustralya da gönül almak için Fransa'nın Naval Group isimli şirketiyle, 555 milyon euro'luk bir tazminat anlaşması imzaladı. Sık sık yazdığım gibi her önemli BAŞKENTTE İKİ AKIM da vardı. Bu mücadele YEREL olduğu gibi KÜRESEL boyut da taşıyordu... Devam... İngiltere bu ekollerin savaşı nedeniyle her hafta BAŞBAKAN değiştirir duruma geliyordu. Şimdi görevde olan Rishi Sunak'tı. Avustralya-ABD-İngiltere arasındaki AUKUS Güvenlik Paktı'nın detaylarını görüşmek üzere ABD'de bulunan Rishi Sunak, BBC'ye yaptığı açıklamada, "Dünya daha istikrarsız bir yere dönüştü ve güvenliğimize yönelik tehditler arttı. Çin dünya düzenine meydan okuyor" dedi. Sunak ayrıca, silahlı kuvvetlere ayrılan bütçeyi artırdığını söyledi. California'daki ortak basın toplantısında konuşan Sunak, anlaşma ile Avustralya'ya sağlanacak denizaltıların "dünya üzerindeki en gelişmiş denizaltılardan" olduğunu belirtti. Yeni SSNAUKUS denizaltıların 2030'ların sonundan itibaren İngiltere Kraliyet Donanması'nda da yer alması planlanıyordu.
İngiltere'nin kullanacağı denizaltıların ise büyük bölümü, Cumbria bölgesindeki BAE Systems ve Rolls-Royce tarafından üretilecekti.
ABD teknolojileri her iki ortak ile de paylaşacaktı... AMAÇ neydi?
Elbette ÇİN'i DOĞU'da HİNT'te denizlerden kontrol altına almak...
Bunun için de yani ÇİN'in rahat etmesini engellemek için de AVRUPA ve Fransa üzerinden operasyon yapıldı. KÜRESEL EKOL burada karşıdakilerin gazabına uğradı. Fransa oyun dışına itildi, Avustralya da SAF değiştirdi.
Mecbur kaldı. Çin'in tepkisi bu nedenle fazlaydı. Hatırlayın ÇİN, AVRUPA ve İNGİLTERE'deki EKOL KARDEŞLİĞİNDEN faydalanıp 5G teknolojisi ile her yere girmişti.
Sonra ABD baskısıyla VEDA'lar yaşandı.
Merkel kadar direnen lider yoktu. Fransa da Çin ile ortaklık yapma kararlılığından ödün vermiyordu... Olivier Dassault gibi Çekya'nın en zengin iş insanı Petr Kellner gibi isimler HELİKOPTER kazalarında can veriyordu. Çin ile yakınlıkları istenmiyordu... Yani Rishi Sunak'ın ÇİN ÇEKİNCESİNİN BÜYÜK BİR GERÇEKLİK PAYI bulunmaktaydı... Bilek güreşi ortadaydı... KÜRESEL EKOL'Ü TEMSİL EDEN ÇİN ÜZERİNDEN OYUN KURMAYI İLK SIRAYA KOYUYORDU.
Çin üzerinden yükselerek yer küreyi kapsama alanına almak istiyorlardı. AVRUPA BİRLİĞi ile SEFERADLAR, bu projenin arkasındaki odaklardı... Beyindi! Bu nedenle Çin'in hammadde alanı olan ORTADOĞU ile sermaye ve pazar bulduğu AVRUPA ilişkilerinin kontrol edilmesi gerekiyordu. ABD-İNGİLTERE yani AUKUS'un KUS'u devreye giriyor, RUSYA'yı AB'ye UKRAYNA üzerinden yürütüyordu! Zararı görecek olan Almanya'nın lokomotif olarak çektiği AB'den başkası değildi. AB'nin zarar görmesi, ÇİN'in yerinde sayması anlamına gelmekteydi. ABD, İNGİLTERE ile HİNDİSTAN'ı zaten PEKİN'in yerine yedekte tutup hazırlıyordu... Ancak bizler gazete haberlerine ve ideolojilere bakıp değerlendirme yapardık.
ÇİN KOMÜNİST Partisi'nin çelik çekirdeğinde SEFERADLAR vardı, görmezdik. Buradaki cemaatlerin içindeki YABANCI İSTİHBARAT ÖRGÜTLERİNİ görmediğimiz gibi. Laiklik üzerinden AB'ye bağlanan akımlar gibi... Rusya'nın silaha sarılıp NÜKLEER'i gösterip UKRAYNA üzerinden AVRUPA'yı tehdit etmesi, hem PUTİN'in KÜRESEL EKOL'e karşı pozisyon aldığını hem de onlarla mücadele edeceğinin ilanıydı... Bu noktada ERDOĞAN ile yan yana geliyorlardı. Kağıt üzerinde ABD ile Rusya karşı karşıyaydı! İngiltere ile de... ABD de Türkiye ile arayı bulamıyordu!
Ancak BÜYÜK POLİTİKADA bu küçük ayrılıklara bakan olmazdı.
Bunu görmüyorduk. 200 ülkenin kaderini belirleyecek adımlarda bir bölgeye sıkışıp kalınmazdı...
Bir şekilde aşılırdı. Neyse... İçeriye dönelim. ABD'nin adayı başka bir isimken, Kemal Bey'in ısrarı herkese bir şey anlatıyordu.
Hatırlayanlar olacaktır, bir süre önce Kılıçdaroğlu "Neoliberal politikalara karşıyım" dedi. Bu ABD'nin şimdiki ritmine uygun bir çıkıştı.
Trump'ın "KÜRESELLEŞMENİN SONU GELDİ" çıkışının benzeri, tamamlayıcısı gibi... CHP lideri bu nedenle anketleri dinlemedi bildiğini okudu. Aday oldu.
Başkan Erdoğan'a karşı ABD'nin desteğini almak istedi. Hatta kadrolarını da buna uyumlu hale getirdi! Her şeye rağmen ABDİNGİLTERE hattının acil şekilde, şiddetle ERDOĞAN'a ihtiyacı vardı. Bölgedeki tüm değişimleri ERDOĞAN'la konuşmak zorundalardı. Aksi mümkün değildi.
Sanırım Erdoğan, kazandıktan sonra KÜRESEL EKOL'e yakın olmasına rağmen ANKARA'da yer tutan bazı odakları temizleyecekti...
İbrahim Kalın da bu arada ABD'deydi. İKİ DERİN İSİMLE yani Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan ve RUSYA'yı AVRUPA'dan ayıran KUZEY AKIM'ları patlatan Victoria Nuland ile görüşüyordu... Mücadelenin olduğu yerde Erdoğan hep 1-0 öndeydi... İzleyelim...