Haberler


Ergün Diler

Soros tavrı

BAŞKAN Erdoğan, Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet cezasından sonra "Bir zatla ilgili verilen karar bazı çevreleri rahatsız etti. Bu adam Türkiye'nin Soros'uydu. Gezi Olayları'nın perde arkası koordinatörüydü.
Yargımız, onla ilgili nihai kararını verdi. Kusura bakmasınlar bu ülkede yargı var. Yargı da kendi inandıklarını, bildiklerini hakkın egemen olduğunu göstermek için bu kararı verdiler, verecekler" dedi.
KAVALA olayını SOROS üzerinden yani Türkiye'de de çok etkili çevresi olan, dostları bulunan, KÜRESEL EKOL'ün bilinen ismi SOROS üzerinden anlattı.
Soros ya da buradaki yakın dostları sadece isimlerden ibaret değildir. Para sihirbazı olarak bilinen George Soros'un Erdoğan'la da Putin'le de Bush'la da Trump'la da sorunu vardı.
İnandığı dünyada bu isimlere yer yoktu. Zaten bunu hiçbir zaman gizlemiyordu. Soros yaptıklarıyla ya da yapamadıklarıyla bir simgeydi. Artık KÜRESEL KAVGALAR "SOROS" ismi üzerinden veriliyordu. Bu nedenle OSMAN KAVALA'yı da bu frekans üzerinden değerlendirmek doğru olurdu.
Başkan Erdoğan da KAVALA olayını SOROS ile yakınlığı üzerinden yorumladı. Soros'un en güçlü olduğu yerlerden biri Klaus Schwab'ın ev sahipliğini yaptığı DAVOS'tur. Başkan Erdoğan'ın DAVOS'taki ONE MINUTE çıkışı da KÜRESEL ÇAPTAKİ mücadeleyi önce Türkiye'ye sonra da AK PARTİ'nin içine taşımıştır.
Başkan Erdoğan siyaseten yola çıktığında milletin gönlünü kazanmanın hizmetten geçtiğini biliyordu. Ancak herkes Erdoğan gibi düşünmüyordu! KÜRESEL DENKLEMİN getirisi olarak yanında yer alan isimler vardı.
Belki hiç yazılmayacak ancak bu isimlerden bazıları "Günü gelince Erdoğan'dan kurtuluruz" hesabı yapıyorlardı.
Soros 1990'larda burada resmen boy gösterdi. Önemli bir ailenin konuğu olarak geldi.
İki gün boyunca sohbetler etti, yemekler yedi, konferanslar verdi. Şimdi isimleri yazmak istemiyorum. Gerek de yok.
Ancak banka sahipleri, CEO'lar, patronlar, bürokratlar, akademisyenler, gazeteciler sıraya giriyordu. Esen rüzgar öyleydi. Doğaldı da... Çünkü bu EKOL şimdikinden çok daha başka bir dünya hayal ediyordu. Soros da simge isim olarak hem parasını hem zamanını bu iş için harcıyordu.
AÇIK TOPLUM istiyordu...
KÜRESEL KARARLARIN ZAMAN ZAMAN ULUSAL KARARLARIN ÜZERİNDE OLACAĞI BİR SİSTEMDİ BU... Kabaca "Devletler güçlendiği zaman savaşlar eksik olmuyor. Gelin sınırları ortadan kaldıralım dünyayı birlikte yönetelim..." diyordu..
Cem Boyner'in Yeni Demokrasi Hareketi (YDH) ile Türkiye'deki siyasi faaliyetleri SOROS'un ilkeleriyle çok uyumluydu. Belki o günlerde taban bulamıyordu. Ancak İSTANBUL SERMAYESİ tarafından şiddetle savunulan bir sistemdi... Boyner oy alamasa da AÇIK TOPLUM, SİVİL TOPLUM'la yoluna devam ederdi. 2001 krizi bunlardan biriydi! SOROS ve EKOL'ünün gücünü gösteren en büyük işaretti. Rahmetli Ecevit paranın değeri buz gibi erirken "Sanki bir el düğmeye basmış gibi.." diyerek yaşananları anlatmaya çabalıyordu. Dünya Bankası'ndan gelen Kemal Derviş'ti. Cem Boyner'e de o ekole de çok yakındı. Mesela Paul Wolfowitz de DERVİŞ için "yakın arkadaşım, iyi memurdur" diyordu. Türkiye'ye gelmesine övgüler diziyordu. Kemal Derviş Ankara'da göre yaptığı dönemde BAŞBAKAN ECEVİT'e haber vermeden ortadan kayboluyordu.
Bir gün bindiği takside defterini unutuyor ve bir kameraman bunu çekiyordu.
Defterdeki SOROS İSMİ hala hafızalardaki yerini koruyordu. Kaldı ki ÖZAL'ı getiren 1980 darbesi de bu KÜRESEL EKOL'ün açtığı yoldu. Ancak biz olaylara asker, silah, sağ, sol, laik, muhafazakar, kalkışma, darbe diye bakmayı tercih ederdik. İşin aslı ile pek ilgilenmezdik. Oysa Türkiye'ye biçilen rol önemliydi. Iskalardık.
Siyasi yelpazenin de bu ROLE göre dizayn edildiğini anlamazdık!
George Soros 2002'de yine geliyor ve BOĞAZ'a karşı yaptığı görüşmede "Genelde başka ülkelerdeki aksiyonlar için parayı ben veriyorum.
Ancak burada katılımcılarla bölüşüyoruz.." diyordu. Kurduğu ya da destek verdiği partilerle sonuç alamasa da DOĞRU YERDE DURARAK finale gidebiliyordu. Türkiye'deki örneği buna yakındı! Cem Boyner hiçbir zaman AK PARTİLİ olmadı ancak o ruh AK PARTİ'nin kuruluşunda kendine yer buldu. Şekille uğraşmaktan özü ıskalardık...
Erdoğan'ın DAVOS'taki çıkışına kadar AK PARTİ içinde pek çok isim KÜRESEL EKOL'e yakındı. Bilerek ya da bilmeyerek yaslandıkları nokta SOROS'un yaslandığı yerdi. Erdoğan bunu yıkıp attı. Zaten sonra Türkiye operasyonlardan başını kaldıramadı. GEZİ'den 17-25'e oradan 15 Temmuz'a kadar açılan yollardaki bütün taşlar tanıdıktı.
Erdoğan KÜRESEL EKOL'ün planlarının önünde durmaya başlamıştı. Daha önce bunu deneyen ve başarılı olan kimse yoktu. Ancak Erdoğan korkmuyordu, mücadele ediyordu. 2016'daki BREXIT ise bu savaşın dünyanın çatısına çıktığını gösteriyordu.
AVRUPA içinden dev bir gücü kaybediyordu. Türkiye'de 15 Temmuz'la birlikte AVRUPA'nın karşısına dikiliyordu.
AVRUPALI HANEDANLAR ile Ankara kopuyordu. Doğal olarak bu da içerideki siyasi aktörlerin çeşitlenmesine ve farklılaşmasına yol açıyordu.
Şimdiki durum da bu tabelaya uygundu! KÜRESEL EKOL'ün rüzgarını arkasına alanlar doğal olarak ERDOĞAN'ı istemeyecekti. Kurulan 6'lı masanın özeti buydu. Aslında kavga BÜYÜK BİR SİSTEM içindi... Dünyayı kimin nasıl yöneteceği ile ilgiliydi... Ve bu savaş tırmandıkça isimler üzerinden mesajlar da verilirdi. Osman Kavala olayı da buydu.
Kavala hakkında verilen karardan en çok ALMANYA ve AVRUPA rahatsızdı... Zaten daha önce 10 BÜYÜKELÇİ'nin imzalı mektubu büyük bir türbülans meydana getirmişti.
ABD, Almanya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İsveç, Kanada, Norveç ve Yeni Zelanda'nın Ankara büyükelçilerinin ortaklaşa yayınladıkları mektupta "OSMAN KAVALA SERBEST KALMALI. TÜRKİYE İMZA ATTIĞIANLAŞMALARA UYMALI..." gibi ifadeler yer alıyordu. Son gelişme de ALMANYA'da yaşandı. Almanya, Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası nedeniyle Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi'ni Dışişleri Bakanlığı'na çağırdı. "Kavala'nın derhal serbest bırakılmasını bekliyoruz. İnsan haklarındaki endişe verici durum ve hukuk devletindeki ağır eksiklikler Türkiye ile olan ilişkilerimizi uzun süredir zor duruma sokuyor" dedi.
Türkiye önemli bir ülkeydi ve herkes yanında görmek isterdi.
Kavala olayı da KÜRESEL MÜCADELENİN aynası oldu.
İsimlerin dışına çıkıp bakarsak mücadele daha net görülecektir.
İçerideki siyaseti de buradan okumak bizleri sağlıklı bir noktaya götürecekti... Çünkü 2023'e giderken final burada olacaktı...

DİĞER YAZILAR İLERİ
DİĞER
Ebru Şallı’nın 20 yaşındaki oğlu Beren yakışıklı bir delikanlı oldu! Pars'ın ölümünün ardından onda teselli bulmuştu...
Kızılcık Şerbeti'nin Ömer'i Barış Kılıç'ın sır gibi sakladığı eşi bakın kim! 17 yıl önce evlendiler...
Dünyanın en güzel 100 kadını arasında Sıla Türkoğlu ve Özge Yağız'da var! Hayranlar sinir krizi geçirdi! Hande Erçel'in sıralaması öyle bir geriledi ki...
Süper Lig'in yıldızı Fenerbahçe'ye!
Süper Lig tarihinin en iyi kadroları listelendi! 1967, 1980, 2003, 2014 yıllarına damga vurdular! BJK, FB, GS, TS'nin o ilk 11'leri...
Vadeli mevduat faizi depremi: İşte en yüksek mevduat faizi!
Fenerbahçe'nin eski yıldızı geri geliyor!
GÜNÜN MANŞETLERİ
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.