Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 31 Aralık 2021

Yeni denge

TÜRKİYE'NİN konumu gereği verdiği mücadeleyi aktarmaya çabalıyorum. Öyle olaylar yaşanıyor ki çoğu kez yetişmek mümkün olmuyor. KÜRESEL savaş bütün hızıyla sürüyor. Belki bize uzak gibi görünse de Jeffrey Epstein ve kız arkadaşı Ghislaine Maxwell olaylarını çok yazdım. Zaten buralarda kimsenin de ilgisini çeken konular değildi. Oysa Epstein ve Bayan Maxwell dünyanın tepesindeki oyuncuların nasıl da aynı takımda olduğunu göstermeye yetiyordu İşte Jeffrey Epstein'in kız arkadaşı Ghislaine Maxwell, bir ay süren davanın sonunda suçlu bulundu. Yaşları 14'e kadar inen genç kızları Jeffrey Epstein'in cinsel tacizine zemin hazırlayarak baştan çıkarmaya yardım etmekten... Hapishanede intihar ettiği söylenen Epstein'in suçlarının cezasını Maxwell çekecekti... Peki bu olay neydi? Ben niye onlarca kez bunları buraya taşıdım?
Açalım...
Epstein'in özel jetleriyle seyahat eden isimler arasında İngiliz Prensi Andrew'dan Bill Clinton'a, Donald Trump'a kadar sayısız ünlü ve güçlü isim bulunmaktaydı.
Epstein'in ADASI ile ilgili hala çok az şey bilinmekte. Karayipler'deki Little St James Adası tam anlamıyla SIR küpüne dönüşüyordu!
ALTERNATİF MEDYA oradaki AYİNLERİ yazarken ana akımda bu konulara giren olmuyordu.
Epstein bir KAVŞAKTI.
Buluşma merkeziydi!
Bu buluşmalardan birinde yer alan aktör BARCLAYS'di... Çok önemli bir bankaydı.
Tepe yöneticisi Jes Staley de çok kritik bir isimdi...
Epstein ile arkadaşlığı eskilere dayanmaktaydı.
Aralarındaki dostluk çok güçlüydü. Ancak bankanın içinde eli en güçlü olan aile ise ROTHSCHILDLERDİ!
Jes Staley, Epstein'le dostluk kurarken Rothschild ailesiyle ilgili derin ilişkileri de öğreniyordu. Öte yandan banka EPSTEIN üzerinden kara para gibi işlerde rakipsiz hale geliyordu.
Birçok isim BANKAYA yönlendiriliyordu... SIR da değildi... KARA PARA işleri tavan yaptığı dönemde yönetimde önemli bir isim daha bulunmaktaydı... Marcus Agius... Mesela bu isim EPSTEIN dosyası açılır açılmaz istifa ediyordu.
Agius, Barclays'e gelmeden önce BBC'nin yönetim kurulundaydı.
Ama onu asıl değerli kılan eşiydi. Çünkü Agius, KATHERİNE de ROTHSCHILD ile evliydi!
AİLENİN DAMADIYDI yani... Agius, STALEY'e güveniyor ve aile içindeki referansı oluyordu... Damat olan AGIUS istifadan önce Bodrum'a geliyor ve özel bir yatta Felix Sater gibi çok önemli bir isimle buluşuyordu. Sater, Trump'ın da eski ortağı olarak görülen önemli bir isimdi. Ünlü bir dijital platformda belgeseli yapılacak kadar sıra dışı bir isimdi...
Çünkü Felix Sater, NAT ROTHSHILD'in her zaman yanında bulunan değişik bir karakterdi! ROTHSCHILD AİLESİNİN önem verdiği isimler BODRUM merkezli koylarda ya da açıklarında özel yıllık toplantılarını yapardı. Son yılarda önemli isimlerin BODRUM'a akmasının asıl nedeni buydu. Gelen gidenin çoğu da duyulmaz ve bilinmezdi.
Mesela, Epstein'ın adasındaki yapının bir benzeri BODRUM-MARMARİS arasında bir RUS İŞADAMINA ait arazide hayata geçiyordu. Buna bakan yoktu!
Neyse... Konuyu dağıtmayalım... Yine Türkiye'de çok kişi ıskaladı. FBI geçtiğimiz günlerde "EPSTEIN'İN ARŞİVİ KAYBOLDU" açıklaması yaptı. Ele geçirilen bir depo nasıl kaybolurdu! Garip! İşin içinde iş vardı! Günlerdir yazdığım gibi KÜRESEL YENİ DENGENİN EN ÖNEMLİ OYUNCUSU
İngiltere Kraleçisi II. Elizabeth'ti. Oğlu Prens Andrew zaten kurgunun içindeydi. Epstein'in yakın seyahat arkadaşıydı. Yeni DENGENİN kurulması, korunması için İNGİLİZ KRALİYET AİLESİ çok önemliydi. Kraliçe 100'e yaklaşıyordu. Yerine kim gelecekti? Soru KÜRESEL anlamda önemliydi. Bizi de ilgilendiriyordu. Çünkü Türkiye İNGİLTERE ile yol alıyordu. Epstein ve Ghislaine Maxwell medyaya servis edildiği gibi Prens Andrew'in değil PRENS CHARLES'in dostlarıydı. Bayan Maxwell ile ortaklık derecesinde yakınlıkları bulunmaktaydı.
Amaç KRALİÇE'yi dengeden uzak tutmaktı...
Yani OYUNU kendi istedikleri yöne çevirmek istiyorlardı. Kurulan yeni ittifak, Epstein arşivi üzerinden Prens Charles'ın önünü kesiyordu sanki...
Küresel ailelere yakın olan Epstein içeride ölürken en büyük zararı bu ailelere veriyordu.
Onlarca CEO bir anda istifa ediyordu.
Hatırlayın! Epstein üzerinden AİLELERE HANEDANLARA operasyon yapılırken AUKUS ile ABDİNGİLTEREAVUSTRALYA gövde gösterisi yapıyordu.
Denizlere NÜKLEER GÜCÜ taşıyarak KÜRESEL ANLAYIŞA
SAHİP EKOLE gözdağı veriyordu. Avrupa'daki KÜRESELCİ ANLAYIŞIN merkezlerinden olan FRANSA, AVUSTRALYA ile yaptığı anlaşmadan dışlanıyordu...
Bu dengede TÜRKİYE de AKDENİZ'de NÜKLEER GÜÇ haline gelecekti, getirilecekti...
Bunu bilen KÜRESEL AKIL ise PARA ile sokak eylemleri ile gelmeyi tasarlıyordu...
Olacak olan buydu...
Aslına bakacak olursanız AFGANİSTAN'dan çekilme de, AUKUS'un kurulması da, AMAZONLAR'ın yanması da Kemal Bey'in TÜİK'e-Milli Eğitim Bakanlığı'na gitmesi de aynı kulvarda olan işlerdi...
Aynı şekilde OMICRON VARYANTI nedeniyle 7 AVRUPA ÜLKESİNİN TÜRK YOLCU kabul etmeyeceğini açıklaması da... Hollanda, Hırvatistan, İspanya, İzlanda, İsviçre, İtalya, Lüksemburg...
Bunun genişleme ihtimali yüksekti... Yani basit gördüğümüz, geçiştirdiğimiz pek çok şey iç içeydi...