Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 3 Haziran 2021

Türkiye’nin tercihi

TUNUSLU üniversite öğrencisi Buazizi'nin kendini ateşe vermesiyle ARAP BAHARI başlıyor ve MAGRİP hop oturup hop kalkıyordu. Ülkeler, liderler, sokaklar ayaktaydı.
Değişim sokaktan geliyordu.
İşsizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizlik bölgeyi kasıp kavuruyordu.
Demokrasi ve şeffaflığın olmayışı MÜBAREK'i de KADDAFİ"yi de BİN ALİ'yi de vuruyordu.
Ortadoğu resmen omurgasında sorun yaşıyor ve bu acıyla da uzun süre gidemeyeceğini biliyordu.
Zamanın içinde yaşarken bilmiyor ve görmüyorduk!
Ancak sokakları karıştıran ABD gibi güçler bir sonraki adımda ÇİN'le mücadeleyi hesaplıyordu. Hem Çin'i bölgeden uzaklaştırmak hem de UCUZ İŞGÜCÜ için hedef bölgelerde karışıklık istiyordu. Biraz geri çekilip bakın bakalım! Kuzey Afrika yani AKDENİZ'e kıyısı olan koca şeritte ücretler ÇİN'den daha mı yüksek!
Devam...
ABD gibi büyük güçler attıkları her adımdan sonra EKONOMİK sonuç bekler. PARA iktidar getirir çünkü. Bunu bilirler.
ARAP BAHARI ile bölge sarsılıyor sadece İSRAİL'de ekonomik verilerde bir geri gidiş olmuyordu.
Dalgalar ESAD'ın ülkesine gelince Türkiye de kendini merkezde buluyordu. Ve yeni oyun kurulmaya başlanıyordu. Suriye'de duracağının da bir garantisi yoktu. GEZİ EYLEMLERİ ve 17-25 operasyonları ARAP BAHARI'nın geldiği yeri de göstermekteydi.
Konu SURİYE olunca bütün BÜYÜKLER toplandı. Bilek güreşi İSTİHBARAT servisleri üzerinden yapıldı. Dünyanın uzun zamandır görmediği bir kavga sınırımızın hemen dibindeydi. Herkes oradaydı. CIA da geldi.
EĞİT-DONAT programı başlatıldı. 2011 gibi işaretler farklılaştı. Aşağıpulluyazı'nın 20 km. ötesinde Cisr el Şuğur'da 123 Suriyeli askeri öldüren gruplar, tansiyonu fırlattı... Bölge İNGİLİZFRANSIZ aklıyla çizilmişti.
İngilizler her yerde AKLI ve YÖNETİMİ temsil ediyordu. AİLELER zaten Londra'ya uzak değildi.
Bazıları da Paris'e...
Yeni süper güç ABD ise bundan son derece rahatsızdı. Dengenin değişmesi gerekmekteydi.
Ancak kolay değildi.
Yüzlerce ÖRGÜT SURİYE'de resmen KİRLİ BİR SAVAŞI yaşatıyorlardı.
Obama döneminde işler iyice karıştı. ABD'nin başlattığı Türkiye'nin destek verdiği 500 milyon dolarlık bir proje hayata geçti...
"Ilımlı muhalif" unsurlar Türkiye ve Ürdün'deki kamplarda eğitilerek, silah ve cephane desteği ile IŞİD'le savaş için Suriye'ye yollanacaktı. İlk grup yollandı da.
60 kişilik özel grup Suriye'ye girdi ancak El Kaide'nin Suriye'deki kollarıyla karşılaştı. Kimi silahlarını vererek canlarını kurtardı kimileri ise kaybolup gitti. PENTAGON SÖZCÜSÜ Peter Cook "18 savaşçıdan haber alamıyoruz. Nerede olduğu bilinmiyor" açıklaması yapıyordu.
Bir süre sonra 70 kişilik ikinci grup yollandı. Bütün teçhizatları EL KAİDE güdümlü örgütler gelip aldı.
Bu grup silahlarını ve paralarını vererek canlarını kurtardı!
İşin ilginci EL KAİDE ve benzeri örgütlerin kullandıkları DİL İNGİLİZCE'ydi!
Garip değil mi!
ABD bunun gibi karşı hamlelerden sonra çekildi.
Proje yattı... Hem İngilizler hem AVRUPALI güçler oradaydı. TABELALARDA "TERÖR" yazsa da arkada büyük güçler vardı. Herkes işin içindeydi. Kimse de dışında kalamazdı.
İNGİLİZ AJAN James Gustaf Edward Le Mesurier, neden Karaköy'deki evinin balkonundan aşağı atılıyordu?
Eşi neden tek söz etmeden İstanbul'u terk ediyordu?
Jeffrey Epstein'e kadar giden yolda kimler vardı?
Nasıl bir ekonomik çark vardı?
Çok kişi bilmiyordu! ABD bölgeden çekiliyor ancak RUSYA'yı yolluyordu...
İNGİLTERE-ALMANYA- ÇİN- FRANSA gibi güçlerin önünü ESAD'a desteği bilinen KREMLİN ile kesiyordu. Türkiye ile Rusya da bu nedenle çok kez karşı karşıya geliyordu. Uçaklar düşüyor canlar yanıyordu. NATO, üyesi olmamıza rağmen RUS saldırılarına karşı "ÇEKİMSER" kalıyordu.
5. MADDE işletilmiyordu yani... ABD istemiyordu çünkü! Aynı RUSYA şimdi pandeminin arkasına sığınıp TÜRK TURİZMİNİ de hedef alıyordu. Lübnan, Mauritius, Fas, Yunanistan, Azerbaycan, Ermenistan, Katar, Özbekistan, Tacikistan, Mısır, Sırbistan, Belarus, Meksika, Malta ve Suudi Arabistan'a uçuş koyarken TÜRKİYE'ye "HAYIR" diyordu. Belli ki TEMMUZ sonuna kadar da yoktu. Bu da 14 HAZİRAN'daki Biden- Erdoğan görüşmesinden sonra anlaşılacaktı!
2012'de Rusya "ESAD'I İNDİRELİM" teklifi yaptı.
ANCAK İngiltere ile Fransa karşı çıktı. Nobel Barış Ödülü sahibi eski Finlandiya Cumhurbaşkanı Martti Ahtisaari "Esad'ın iki haftaya kadar devrileceğini sanıyorlardı" diyerek o masanın ruh halini anlatıyordu! Biden-Erdoğan görüşmesi bu nedenle çok önemliydi. Zirveden sonra yaşanacaklar bize TÜRKİYE'nin yerini konumumu gösterecekti.
ABD ile aradaki sorunun tarifi S-400 ile tanımlanabilecek bir şey değildi.
O sorun da değildi.
Öyle gösteriyorlardı...
Ekonominin çarklarının nasıl döneceğinden Kanal İstanbul'a, siyasetin nasıl şekil alacağından Doğu Akdeniz'e, İran'ın içindeki GİZLİ adımların ne şekilde sonuçlanacağından NATO'nun yapısına kadar pek çok şey bu görüşme ile değişecekti...
Türkiye "Washington" derse başka, demezse başka gelişmeler olacaktı...
Anlayacağınız bu ay çok mu çok önemliydi..
İzleyelim... VE İSTİHBARAT SAVAŞLARINI GÖRECEĞİMİZİ ASLA UNUTMAYALIM...