Esad geri dönülmez bir yola girdi. Daha önceden yazdığımız gibi GÖZ DOKTORU olan Suriye Devlet Başkanı Esad burnunun dibindeki tehlikeyi göremedi. Büyük planı sezemedi. Oysa dönüp Ankara'ya baksa ya da eski Ankara ile ÇOK SIKI FIKI ilişkileri olan Şam'daki zengin 8 ailenin fertlerine sorsa bu duruma düşmezdi.
Ne Türkiye'deki değişimi görebildi, ne de başına gelecekleri...
Şimdi rahat edebileceği bir ülke arayan Esad'ı ve Suriye'yi en iyi bilen dostumu PARİS'te buldum.
Konuşması için bir soru yetti de arttı bile...
Sizi onunla baş başa bırakıyorum...
624 yıl koca bir Cihan İmparatorluğu'nu tek adam yönetti.
Atatürk 1923'ten 1938'e kadar tek adam olarak Cumhuriyet'i yönetirken 10'a yakın isyanı kendi anlayışı içinde bastırdı. Bugün ömrünü tamamlayan ve Batı'nın taklitçisi olarak algılanan bazı devrimleri yaptı. 84 yıldır Atatürk'ün bu devrimlerini muhafaza etmek için yapılan askeri darbelerle uğraşıp duruyoruz.
Gelen askeri darbeleri de tek adam yönetti. Seçimle gelen siyasi iradenin başkanları da İsmet Paşa, Adnan Menderes, Demirel, Turgut Özal, Ecevit, Mesut Yılmaz, Tansu Çiller, Necmettin Erbakan, kalemşörlerinin desteği ile ülkeyi tek adam olarak yönetti. Ortadoğu'ya gelelim...
1970'ten beri yurt dışında yaşıyorum. Benim gibi 60 yıldır Ortadoğu'yu gezip dolaşan, devlet başkanları ile dostluk kuran başka bir insan yok. Buna dayanarak söylüyorum: Türkiye'nin, Suriye'nin ve İran'ın bölgede herhangi bir sorunu yok.
ANCAK ABD'nin petrol ve pazar planları var.
* İngiltere'nin II. Dünya Savaşı'ndan sonra bölgeyi terk etmenin getirdiği pişmanlık...
* Rusya'nın sıcak denizlere inme, stratejik ve petrol...
* Fransa'nın pazar, petrol ve psikolojik sorunları vardır.
Buna bir de ÇİN'i eklediğimizde ortaya BEŞ BİLİNMEYENLİ bir DENKLEM çıkar...
Çözümü de çok kolay değildir. Bu ülkeler kendi ÇIKARLARINI korurken BÖLGEYİ ateşe atarlar. II.
Dünya Savaşı'ndan sonra Suriye'de 8 darbe, Türkiye'de 3 darbe ve 5'e yakın darbe teşebbüsü, İran'da Musaddık Darbesi, General Zahidi Darbesi ve son olarak da HUMEYNİ darbesi...
Bütün bunlar DEVLERİN çıkar çatışmasından doğmuştur...
Bu arada bu devletler Türkiye'yi
* Rusya ile 3
* İran'la 3
* Irak'la 4
* Suriye ile 4
* Yunanistan'la 5
* Bulgaristan'la 2 kez savaşın eşiğine getirmiştir.
Cumhuriyet döneminde Türkiye'de PKK'nın dışında 15 isyan ve isyana teşebbüs olmuştur. PKK, IRAK-İRAN SAVAŞI ve IRAK'ın ABD tarafından işgali, ambargo, Kerkük-Ceyhan boru hattının kapatılması ile Türkiye 20 yılda 500 milyar dolar zarar etmiştir.
Fotoğrafı değil, haritanın büyüğünü görmeliyiz. Ortadoğu büyük bir pazar ve enerji üssüdür. Bu coğrafyada kendinden başka kimseye güvenmeyeceksin.
Eğer Türkiye iç barışı sağlarsa bölgenin yıldızı olur. Huzur ve güvenle yürüyen Türkiye, 10 yıl içinde 100 yılını garanti altına alır.
ANCAK KARDEŞLİK ve MİLLİ Türkiye projesi bu devletler için en büyük tehlike... BATI BASININA bakarsan Erdoğan'ın OTORİTER olduğu vurgularını görürsün. Zaten bu yazılar, aynı anda İÇERİDE belli yayın organlarında YER bulur...
Erdoğan'ı, Esad gibi, Kaddafi, Mübarek gibi göstermek onların oynayabileceği AKIL DIŞI son koz çünkü... Hatta ATATÜRKÇÜ kisvesi altında iş yapanlar ile PKK bu konuda gizli ittifak içinde...
Bu yüzden Kürt Baharı lafları çıkarıldı. Bu parlak fikir de NEOCON imzası taşıyordu!
Osmanlı'dan bu yana TEK ADAMLA yönetilmiş bu topraklarda hiç sesini çıkarmayan insanların ERDOĞAN'a yüklenmesinin ardında YENİ TÜRKİYE'nin yürüyüşünü kesme çabaları var. DARBELERİ destekleyen bazı isimlerin bayrağı kimseye bırakmamasının sırrı da bu... Neyse ki halk buna prim vermiyor. Son anketleri PARİS'ten gördüm. Halk, Yeni Türkiye'nin arkasında.
Az önce dediğim gibi 100 yıl bölgeyi biz yöneteceksek 10 yıl kenetlenmeliyiz. En büyük tehlike içeride. Dışarıdakileri hallediyoruz nasıl olsa...
Sevgiler...