Ülkeyi daha KIRIM HARBİ'nde verdikleri BORÇLA ele geçirdikleri için, hiçbir şekilde geri vermeye yanaşmıyorlar! Arkalarındaki KRALİÇE hazretlerinin de bu işe "EVET!" diyeceği yok zaten!
Ama içeride birileri hala bunu anlamamakta direniyor!
Bakın BORÇ vermeden bir ülkeyi zaptedemezsiniz!
Dünyada bunu İngilizler'in yönettiği YAHUDİLER'den daha iyi bilen yok!
1838'de, yani bizim için çok kritik olan o yıllarda Tanzimat'ın yanında bir dizi gizli ve açık anlaşmalarla OSMANLI masada diz çöktürüldü!
Sanayi hamlesi bir dizi tedbirle önlendi!
1812 ile 1841 yılları arasında İŞKODRA ve TİMOVA'daki İPEKLİ dokuma tezgahlarının sayısı 2000'den 150'ye düştü! ANADOLU'da ne kadar İPEK üretimi varsa en az 15-20 kat geriledi! Yerlere düştü!
İpek sadece bir örnek! İngilizler bunu yaparak BORÇ verebilecekleri bir ülke yaratmanın peşine düştü!
Zaten KIRIM HARBİ ile ellerini cebine atacak YAHUDİ BANKERLER sıradaydı! Sadece Osmanlı'nın "Aman!" demesi gerekiyordu! Kırım Savaşı ile bu fırsat geldi!
DENT PALMER AND COMPANY isimli İngiliz şirketin kapısı çalındı! Savaşı finanse etmek için 3 milyon borç alındı! IMF'nin şimdi yaptığını o zaman yapan bu bankerler İSTANBUL'a 1.5 milyon aktardı!
Komisyon oranı yarı yarıyaydı!
Zaten bir DEVLET başka türlü çökmezdi! İlk BORÇ'tan 20 yıl sonra devlet iflas etti! Birinci Dünya Savaşı'na kadar olan sürede 270 milyon Osmanlı lirası daha borç alındı! Hanedan istemeden 400 milyon liralık BORÇ yükünü sırtlamıştı! Zaten PARA ile girdikleri için bir süre sonra ne devlet ne de hazine kalacaktı!
Peki, kimdi bu şirket? Yani Osmanlı'ya para veren kimdi?
Şirketin kurucusu olarak görünen isim Thomas Dent'ti! 1823'te Davidson & Co adlı şirketle ortaklığa gitti.
1831'de ayrıldı! Bir sihirli el değdi ve DENT PALMER and COMPANY olarak büyüdü!
Şirketin hedefi Çin ve Hong Kong'du!
Rothschild ailesinin buralardaki yatırımlarına aracılık etmeye başladı!
3 yıl sonra İngiltere'nin en büyük şirketlerinden oldu!
Bankacılığa girdi.
Merkez olarak Hong Kong'u seçti! Hong Kong ve Shanghai Banking Corporation Limited adıyla (HSBC BANKASI SANKİ) Çin'in en büyük kredi sağlayan kuruluşu oldu.
Çin devletine de kredi verdi.Doğu'ya giden otellerin ve lüksün taşıyıcısı oldu!
Ne hikmetse 7 farklı isim sırayla şirketin sahibi gözüktü!
Eğer bunları görmez ve CUMHURİYET'i anlamazsak kimlerle mücadele ettiğimizi asla ve kat'a göremeyiz! Dünyadaki GÖKDELENLERİN tamamına yakınının sahibi olan Museviler büyük şirketlerin de sahibidirler! Her alanda faaliyet gösterirler! Mesela 2013'te dünyada 650 milyar dolarlık silah satışı yapıldı! EN büyük şirketler AMERİKAN'dı! Silah ticaretini elinde tutan 100 şirketin 60'ı Amerikalı'ydı! Bu şirketlerin 57'si ise YAHUDİ'ydi!
Dünyaya baktığınızda ise 100 büyük silah şirketinin 89'u Yahudi! Haliyle her 100 dolarlık satışın 90'ı onlara gidiyor!
Bu nedenle SAVAŞ ticarettir onlar için! Bakın YAZ-BOZ'da bir konuğumuz "Üzeyir Garih Türk-Kürt savaşına karşı çıktığı için, barış istediği için öldürüldü!" dedi!
Oslo, 7 Şubat, Gezi ve 17 Aralık operasyonları da "bu savaş bitmesin" diye yapıldı!
Erdoğan baştan beri KÜRTLER'i "KARDEŞ" olarak gördüğü için hedef seçildi! "Aynı ezana, aynı peygambere, aynı dine inananlar savaşmaz" dediği için üstüne gidildi!
Çünkü KIRIM HARBİ'nden beri İngilizler, Türkler'i Kürtler'den ayırıp Ortadoğu'dan çıkarmak istedi!
Yaptılar da!
Kardeşler savaşırken bölge onlara aktı! Hem para kazandılar, hem enerjiye oturdular, hem de Türkler'i tehlike olmaktan çıkardılar! Tek taşla tek kuş vurmamak gibi özellikleri vardı! Hem Kürtler'in, hem Araplar'ın, hem de ne yazık ki TÜRKLER'in içinde çok adamları vardı! Onların gözetiminde büyüyenler onların emirleri dışına çıkamıyordu! Irklara, mezheplere, şirketlere, dinlere, bölgelere ayrılıyorduk!
Eğer önlerine çıkanlar yaşadığı ülkeye bağlı bir YAHUDİ de olsa ortadan kaldırılıyordu!
Bana gelen bilgilere göre Musevi Cemaati cinayetlerin karanlıkta kalmasından hiç hoşnut değil! Bu insanların bu ülkede güvende olması ve yaşaması için gerekenin yapılması şart!
Çünkü bu ülke Türk'üyle, Kürt'üyle, Yahudi'siyle, Ermeni'siyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Arnavut'uyla, Pomak'ıyla, Boşnak'ıyla büyür!
Yıllarca yazılan SENARYOLARI hemen kabul ettik! Hiç sorgulamadık! "Üzeyir Garih Eyüp Mezarlığı'nda ne arıyordu?" diye sormak aklımıza gelmedi!
Hangi gazete mezarlığı ilk gün ortaya attı bakmadık!
Uydurulan hikayeyi hemen satın aldık!
Oysa ortada 3 yılda bülbül gibi TÜRKÇE öğrenen MERAL isminde biri vardı! Kimdi bu? Bilen yoktu! Şişli'de hızlandırılmış bir teknikle TÜRKÇE öğretilen ve sonradan ortadan kaybolan kadın kimdi?
Ve daha önemlisi bu kadın kimin ASİSTANI olarak nerede çalışmıştı?
Bakın bu olay İngilizler'in konserve alırken kutudaki bütün uyarıları okuması, bizim ise bakmadan sepete atmamız gibi bir şeydi!
KIRIM'dan beri başımız bu nedenle dertte!
Erdoğan, Kırım Harbi'yle başlayan GERİ GİDİŞİ durdurmak için ortada!
Ortada suistimaller olduğu gerçek!
Ama bu ülkemizden vazgeçmemiz anlamına gelmemeli! İstenilen ise bu!
Birkaç kişinin omzuna binip koca ülkeyi indirmek ve Ortadoğu'dan dönmemek üzere kovmak istiyorlar!
DENT PALMER AND COMPANY isimli şirketin yaptığını HALKBANK bozduğu için de paradan giriyorlar! Kurdukları düzenin bozulmasını istemiyorlar.
Olaylara sadece TÜRK bildiğiniz gazete ve televizyonların manşetleriyle bakmayın!
Geniş düşünün!
Erdoğan giderse sadece kendisi gitmeyecek! DEVLET, bir daha kendi içinden bu savaşı verecek birini çıkaramayacak!
Yani devlet gidecek!
Söylenmez ama dikkatle bir bakın!
Şimdiye kadar AK Parti dahil olmak üzere hükümetlerde ne kadar İNGİLİZ SEVDALISI yer aldı!
Almak zorundaydı! Gizli kuraldı çünkü! İlk adımda onlara karşı bir şey yapamazdınız! Zaman şarttı! İşte Türkiye o zamanı Erdoğan'la yakaladığı için çullanıyorlar!
Hem parayı, hem devleti almak için geliyorlar!
Erdoğan'ın ailesini YAKIN BİLİNENLERLE hedef alıp DİRLİĞİ bozmak istiyorlar!
Asla "bir ve bütün olamazsınız!" mesajı veriyorlar!
Kaybetmek istemiyorsak Türk, Kürt, Yahudi, Ermeni elele verip savunmalıyız!
Ya ülkesini sevenler ya parayı ülkesine tercih edenler kazanacak!
Şimdiye kadar PARA kazandı!
Bundan sonra mı?
Karar sizin!