Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli istihbarat operasyonlarından birini gördük.
İşte, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın, 'Yeni Türkiye' mesajı, dünyaya net bir şekilde verildi. 49 rehinenin kurtarılması, 'Yeni Türkiye'siz bölgede hiçbir kararın alınamayacağının göstergesidir. Daha önce de CIA ve diğer istihbarat birimleri kendi rehinelerini kurtarmak için birçok operasyon yaptı. Ancak hepsi başarısızlıkla sonuçlandı. Birçok yabancı gazeteci daha önce yine MİT operasyonu ile kurtarılmıştı. 'Yeni Türkiye', çok emin adımlarla yoluna gidiyor...
Yıkıcı muhalefete Gül ve Çelik tokatı
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin ve Türk siyasetinin önüne 2023 gibi büyük bir hedef koydu. Dünlere kadar,içine kapatılmış bir ulusun evlatlarıydık.Yarınlara güvenimiz ve inancımız yetersizdi. Dünyaya dar pencerelerden bakıyorduk. 10 Ağustos bir milat oldu. Gerçekten o gün gerçekleşen olayın ruhunu tam anlayabildik mi?
Derinliğine girebildik mi? O günün güzel Türkiyemizin kaderinde nasıl bir rol alacağını köküne kadar hissedebildik mi? O gün sadece bir Cumhurbaşkanı seçimi mi yaptık? Hayır.
Çok daha anlamlı, çok daha derin ve tarihi kodları olan bir eylemi gerçekleştirdik. O günün anlam ve önemi dört kelimeyle şöyledir. 77 milyonun sessiz devrimidir...
Aziz millet hep beraber, kansız bir devrim yaptı. Kaderine el koydu.
Fethullah Gülen-CHP-MHP-Büyük Sermaye-Baronlardan oluşan, 'Yeni Türkiye'yi hançerleme Koalisyonu'nun, 2013-2015 planını hatırlayalım.
'Taksim- GEZİ, 17/25 ARALIK DARBE GİRİŞİMLERİ, 30 MART SEÇİMİ, KÖŞK SEÇİMİ ve 2015 GENEL SEÇİMLERİ...
2013 Taksim-gezi üzerinden, Ukrayna ve Mısır'da olduğu gibi bir politik kaos yaratarak Erdoğan'ı etkisizleştirme planını uygulamaya soktular, olmadı.
17/25 Aralık darbesinde, Fethullah Gülen'in emniyet-yargı cuntasını kullandılar.
30 Mart'ta, CHP-MHP seçmenini birbirine ısındırmak için büyük çaba sarf ettiler. Olmadı.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olması için çok çalıştılar. Başarılı olamadılar.
Son hedefleri: 2015 seçimleri. AK Parti'nin oylarını tırtıklamak, olursa CHP-MHP hükümeti çıkarmak. 2002'den bu yana Tayyip Erdoğan'la, şimdi Ahmet Davutoğlu ile 2019'a kadar devam edecek bir istikrar söz konusu iken, yıkıcı muhalefetin kullandığı enstrümanlar ne yazık ki sıkıntıları körüklemektedir. Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken, Tayyip Erdoğan'la Abdullah Gül arasında kavga çıkarmak, nifak tohumları ekmek için çok uğraştılar.
"Gül, Erdoğan'a rakip olacak?" dediler, olmadı. "Davutoğlu'na karşı oynayacak?" dediler, olmadı. "Cemaat'le bir olacak, yeni parti kuracak?" dediler.
Ne oldu? 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den tokat yediler. Yeni parti iddialarının asılsız olduğunu söyleyen Gül, "Yeni parti iddiaları tamamen asılsızdır, Cumhurbaşkanımıza ve Hükümetimize yardımcı olacağım" açıklamasını yaptı.
AK Parti'de huzursuzluk yaratmak için Hüseyin Çelik'i hedefe oturtmak istediler.
Çelik, iddialarla ilgili, yıkıcı çevrelere tokat gibi yanıt verdi: Taraf gazetesinde hakkımda çıkan haber-yorum baştan sona yalan ve hayal mahsulüdür. Ne Ankara'ya ne de Partime küstüğüm doğrudur. Dün bile akşama kadar Genel Merkezimizdeki odamda çalıştım ve akşam da Sn. Başbakan'ın başkanlığında yapılan MYK toplantısına katıldım. Bu aptalca sözde haber bir gerçeği değil, adı geçen gazetenin temennisini yansıtıyor. Bilsinler ki biz öyle sığ sularda boğulmayız''
* SONUÇ: Bir millet uyandı. Milli ruh şahlandı. Kutlu yürüyüş başladı. Bugün 2023.2053.2071 diyoruz. O günlerde ne olabilirini tartışıyoruz. Dünyaya geniş pencerelerden bakıyoruz. Büyük olmayı istiyoruz. Güçlü olmayı istiyoruz. Selçuklu, Osmanlı imparatorluklarını kurmuş, yaşatmış insanların torunları olarak, Büyük Türkiye olmak istiyoruz. Olur muyuz? Bu güç bizde var. Damarlarımızdaki asil kanda mevcut.
Yeter ki, inanalım, birlik olalım, beraber hareket edelim. Toplu hücum, toplu savunmada bulunalım. Yani bütünlük arzedelim.
ALLAH KUTLU YÜRÜYÜŞÜN BÜYÜK MÜCADELE İNSANLARINI AYIRMASIN...