Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 10 Nisan 2024

Bayram sohbeti…

Bugün Ramazan Bayramı. Ramazan Bayramınızı tebrik ediyor ve hepimiz için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.

Çalışmaya ara verip belirli ölçüde sakinleştiğimizde, yakın dönemde yaşadıklarımızı değerlendirme fırsatı bulabiliriz. Bir ay boyu tuttuğumuz oruçtan sonra kavuştuğumuz Ramazan Bayramı günleri de bu açıdan son derece uygun.

Türkiye'de olduğumuza göre, pergelin bir ucunu koymamız gereken yer, malum. Pergelin diğer ucunu çevrede dolaştırmaya başlamadan önce, ülkemizle ilgili gelişmeleri gözden geçirmekte fayda var. Öncelikle, kimsenin itiraz etmeyeceği Türkiye olarak, bundan 10, 20, 30 sene öncesine nazaran oldukça iyi durumda olduğumuz tespiti ile başlayalım. Bunun devamında da eğer durursak düşeceğimiz, dolayısıyla durmayıp yola devam etmemiz gerektiği gelir…

Toplum olarak adeta iki kesime ayrılmış olduğumuz, mevcut durumda yapılabilecek önemli tespitlerden. Bu iki kesimden birisi ülkemizi daha iyi duruma getirmeye uğraşan ve bunun için adeta gecesini gündüzüne katarak çalışanlardan oluşuyor. Gelişme ve ilerleme gibi bir ufka sahip olmayan diğer kesimdekilerin bariz vasıfları da ülkemizin gelişmesini hedefleyenlere duydukları husumet.

Milletimiz, önündeki tabloyu kendisine has irfanı ile değerlendirdiği için çoğu zaman bizleri şaşırtan sonuçlarla karşı karşıya kalırız. Yerel seçim tablosu ile genel seçim neticeleri arasındaki ciddi farklılık, bunlardan birisi. En basitinden, hizmet etmedikleri ve etmeyecekleri bilinenlerin -birtakım hataları da olsa-, hizmet edenlere tercih edilmesi şeklinde kafa karıştırıcı bir durumla karşı karşıyayız.

Şehirlerimizde hizmet etmeyecekleri bilinenleri seçen insanımızın, ülke yönetimini o zihniyete bırakmayışı sağlıkta, ulaşımda, eğitimde ve birçok alandaki seviyenin daha geliştirilmesini istediğine işaret. Genel seçim ve yerel seçim arasındaki farkın temel sebebi de, inceden verilen bir mesaj, belli ki…

Mesaj değerlendirilip gerekenler yapılırken bir yandan da bu türden mesajlara bir daha muhatap olmama çareleri aranabilir belki… Niyet hayır akıbet hayır sözünün manası işlenebilir mesela.

Kafaları hakikaten karışık gibi gözükenler için yapılması gerekenler de var. Gazze'deki İsrail vahşetine yönelik en yüksek sesin Türkiye'den çıktığı ve ülkemizin yapılabilecekleri ve yapılamayacakları bile yaptığı, bir vakıa. Ancak, hangi akla hizmet ettikleri bilinmeyen birileri, yeterli görmemek bir yana adeta yapılanları itibarsızlaştırma çabasında.

Cumhurbaşkanımızın 'Gazze için bilinenden çok daha fazlasını yaptık, yapıyoruz ve yapacağız' dediğini bildikleri halde, Gazze için yapılanları itibarsızlaştırmaya çalışanların, Hamas'ı terör örgütü olarak niteleyenlerle kol kola olmaları, sözün bittiği yer…

Ramazan Bayramı bazı konularda beyin fırtınası yapabilmek açısından fırsat olur inşallah…