Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 1 Aralık 2021

Fasit daire kırılıyor…

Ne de güzel alışmışlardı… Dövize saldıracaklar, bu durumda öncelikle döviz fiyatlarını dengelemek için rezervlerini piyasaya sunacak olan Merkez Bankası ikinci adım olarak faizleri yükseltecekti... Eh, bu arada tekrar yükselmek üzere birazcık düşen döviz fiyatları ile de maksat hasıl olmuş olacaktı...

Sonrasını biliyoruz. Birileri sıcak para olarak getirdikleri dövizi bozdurup faize yatıracak ve dönem sonunda manipüle edilerek düşürülen fiyattan aldıkları dövizle daha yüksek karlar yapacaklardı.

Tam bir alavere-dalavere durumu yani. Kısmen mecburiyet, kısmen öğrenilmiş çaresizlik ve gidişatın böyle olmasını isteyenlerle çalışan içimizdeki uzantılarının gürültüleri sebebiyle, yıllardan beri bu fasit dairenin içinde kıvranıyorduk. Üstelik, enerji ithalatı dolayısıyla cari açık veren ülkemiz için bu durumu kaçınılmaz bir şey zannediyorduk.

Ancak bu defa başka bir şey oldu!.. Beklenmedik, daha doğrusu beklenen ama 'vakti gelmediği için' daha önce yapılamayan bir şey!..

Kasım'da faiz indirimi yapan Merkez Bankası, Aralık'ta da aynı şeyin olabileceği mesajını verirken, açıktan döviz saldırısına rağmen piyasalara müdahale de etmedi…

Ülkemizi yüksek faiz-düşük kur sarmalında tutmak isteyenlerin beklediğinin olmamasını, Cumhurbaşkanımız şöyle açıkladı:

"Yüksek faiz-düşük kur kısırdöngüsü yerine; yatırım, üretim, istihdam, ihracat, büyüme odaklı ekonomi politikamızla, ülkemiz ve milletimiz için en doğru olanı yapmakta kararlıyız… Bu politikayla biz, ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nasıl yaptığımızı, hangi risklerle karşı karşıya bulunduğumuzu, sonunda ne elde edeceğimizi gayet iyi biliyoruz."

Açıklamanın bu aşamaya nasıl gelindiği ile ilgili kısmı daha dikkat çekici: "Bu politikayı öyle bir anda da hayata geçirmiş değiliz. Bugüne kadar attığımız her adımın, inşa ettiğimiz her eser ve hizmetin, kurduğumuz her altyapının gerisindeki gayelerden biri de işte bugünlere hazırlık yapmaktır."

Türkiye'yi yüksek faiz-düşük kur sarmalından kurtaracak politikaların uygulanabilmesi için uzunca süren bir hazırlık yaptıkları anlaşılan Cumhurbaşkanımız ve ekibinin, bundan sonrası ile ilgili neler öngördüğünü de yaşayarak göreceğiz inşallah.

Başta CHP olmak üzere muhalefetin, döviz üzerinden ülkemiz ekonomisine saldıranlara ağızlarını bile açamayışı, ibretlik. Olumlu gelişmelere rağmen yapılan saldırılara karşı çıkmak yerine iktidara yüklenme çabaları ise gülünç…

Döviz saldırısını tezgahlayanların, kendilerine de ciddi maliyetleri olan bu alçaklığı daha ne kadar sürdürebilecekleri meçhul.

Ancak, ihracatta rekorlar kıran, artan üretimle birlikte istihdamını yükselten, cari açığını iyice düşüren Türkiye'nin, bu yılın 3. çeyreğinde de 7,4 büyümesi, döviz saldırısı ile ülkemizi köşeye sıkıştırmayı hayal edenlerin işlerinin kolay olmayacağının göstergesi…

Bu arada, unutmayalım ki Karadeniz doğalgazının devreye girmesi yakın ve yeni keşifler de söz konusu…

Sabırla bekleyip, dua etmeyi de unutmamak gerek…