Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 28 Temmuz 2019

Artarsa iktisadi, inerse siyasi(!)

Merkez Bankası'nın faiz indirimi kararının son derece yerinde olup; yatırım maliyetlerini düşüreceği, ertelenen konut ve taşıt alımlarını hareketlendireceği gibi büyümeye de olumlu yansıyacağı, uzmanların ortak kanaati...

Birileri, faizlerin düşürülmesi kararının ekonomik değil siyasi olduğunu iddia ediyorlar. Onların bakışına göre faiz artarsa iktisadi, inerse siyasi...

Ekonominin sağlıklı işlemesi için faizlerin düşük olması gerektiğini biliyorlar. Ama bazı mihraklar ya da rant çevreleri istediği için faizlerin sürekli yükselmesi gerektiğini savunuyorlar.

Yatırım yaparak üretim ve istihdam sağlamak yerine, faizle risksiz para kazanma hevesi, eski Türkiye'nin en önemli baş ağrılarındandı.

90'lı yıllarda, düşük faizlerle alınan devlet paralarının, yüksek faizlerle devlete borç verildiğine şahit olmuştuk. Bu, 2001'deki ekonomik krizin de önemli sebepleri arasındaydı.

AK Parti iktidarının yerinde müdahaleleri sayesinde tek haneye inen faizler, 2013'ten sonraki badireler sebebiyle tekrar yükseldi.

Türkiye'yi teslim almaya ya da boyun eğdirmeye yönelik girişimler püskürtülürken, kaçınılmaz olarak bazı kırılganlıklar oluştu. Geçen yılki döviz saldırısı da, tuz biber oldu.

Ancak, diklenmeden dik durmaya kararlı olan Türkiye'yi yönetenler, zaten bekledikleri ekonomik saldırılara karşı sağlam durdular ve en hafif şekilde atlatmayı bildiler.

İstenilenleri yapmadığımız için saldırıya uğradığımız ve ufak-tefek yaralar aldığımız bir gerçek. Ancak, eğer dik durmayıp istenilenleri yapsaydık nelerle karşılaşırdık sorusunun cevabı çok önemli...

Ekonomi ile ilgili bütün gelişmeleri bilmiyoruz belki. Ama, dışımızdan kaynaklanan saldırıların başarılı bir şekilde püskürtüldüğü, uzmanların beyanı.

Cumhurbaşkanımız ve ekonomi yönetimi ile ilgili olumsuz algı çabalarının arkasında, saldırıların püskürtülmesinin ciddi bir payı olduğu da unutulmamalı.

Ülkemize ekonomik saldırı yapanların alınan tedbirler sayesinde yaşadıkları, konuya aşina olanların bildiği bir durum.

Ekonomi sağlam ellerde...

Detaylar bir kenara, ekonomimizin yönetimi hakikaten sağlam ellerde...

Merkez Bankası'nını faizlerde 4.25 puanlık indiriminin ne manaya geldiğini bilenler, durumdan memnun. Ancak, faizlerin daha yükselmesi gerektiğini düşünenlerin canları fena halde sıkkın.

Canı sıkılanların, faizle kazanma döneminin hortlamasını isteyenler olduğu açık. Bunların yatırım, üretimin ve istihdam gibi bir problemleri olmadığı da.

Bu ülkenin sıradan insanları olarak bizim bilmemiz gereken bazı temel hususlar var. Bunları bilirsek ülkemize operasyon çekenlerin ve içeriden destek olanların ne yapmaya çalıştıklarını anlarız.

Faizlerin yüksekliği yatırım, üretim, istihdam ve hatta alım-satım yani piyasa hareketliliği konusunda sıkıntı demektir.

Çeşitli gelişmeler ve geçtiğimiz yıl maruz kaldığımız döviz saldırısı sonrası faizlerdeki yükselme sebebiyle piyasalardaki dengenin bozulduğunu biliyoruz.

Ekonomi ile ilgili sıkıntıların giderilmesi ve genel anlamda bir canlılık yaşanabilmesi için faiz oranlarının mümkün olduğu kadar indirilmesi gerektiği, genel bir kural.

Yüksek faiz yüksek enflasyon demek. Ve faizlerin makul seviyelere indirilmemesi halinde ekonomide denge kurmak da imkansız. Yani, faizlerin mümkün olduğu kadar indirilmesini gerekiyordu ve yapılan da bu...

Faiz indirimini 'siyasi karar' ve benzeri sözlerle itibarsızlaştırmaya çalışanların, ülkemizin yatırım, üretim ve istihdam konusunda mesafe almasını istemeyenler olduğu da en önemli husus...