Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 19 Haziran 2019

‘Davaya kırgınlık olmaz!..’

Seçim sonuçları ile ilgili ciddi bir çalışmanın özet kısmındaki bazı rakamsal tespitler, 31 Mart'ta yaşanan hukuksuzluklar konusunda kafası karışık olanlara meseleyi anlatacak netlikte.

Ak Parti'nin güçlü olduğu ilçelerdeki geçersiz oyların CHP'nin güçlü olduğu ilçelere göre %16 daha fazla olduğu tespit edilen çalışmada, oyların %10'unun yeniden sayılması ile her sandıktan AK Parti lehine ortalama 5 oyun geri geldiği ve CHP oylarının düştüğü ortaya konulmuş.

Sayılan oylar üzerinden yapılan hesaplamaya göre, AK Parti'nin İBB oyları muhtemelen 4.350.000, CHP'nin oyları ise 3.970.000 civarında.

Basit anlatımıyla mesele şu: Belirli sandıklarda tezgah kuran birileri, İstanbul seçimlerinde ilçe belediye başkanı ve belediye meclis üyelerinin oylarına dokunmayıp, Binali Yıldırım'a verilen İBB oylarını 3'er, 5'er ya da 7'şer adet çalmışlar…

Oyların %10'unun yeniden sayılması ile sandık başına ortalama 5 oyun Binali Yıldırım lehine geri gelmesi, bunun ispatı…

Oyların tamamının sayılmasının gündeme gelmesi üzerine İl Seçim Kurulu'na CHP'lilerce yapılan gece yarısı ziyareti ve beş dakika içinde çıkarılan iptal kararı da, oyların tamamının sayılması halinde ortaya çıkacak tabloyu iyi bilenlerin ortak marifeti…

Önümüzdeki beş sene boyunca İstanbul'u yönetecek kişiyi seçmek üzere sandıklara gideceğimiz 23 Haziran Pazar gününe az kaldı. Bu, İBB Başkanlığı seçimi ile ilgili olarak söylenecek olan her ne ise doğrudan söylenmesi gereken günlerdeyiz demektir.

Cumhurbaşkanımızın önceki gün Haliç Kongre Merkezi'nde katıldığı '94 Ruhuyla Cihannüma ve Kadim Dostlar Buluşması'nda yaptığı konuşma da, söylenmesi gerekenlerin doğrudan söylenmesi idi.

'Eyvah dememek için...'

Cumhurbaşkanımızın, "Tüm umutlarını bizlerin tökezlemesine bağlayan Türkiye düşmanlarına bekledikleri fırsatı veremeyiz. İstanbul'u 1994 öncesi karanlık günlerine, tekrar döndüremeyiz. Buradaki hiçbir kardeşimin böylesi ağır bir vebalin altına girmeyeceğine inanıyorum" şeklindeki sözleri sadece salondakilere yönelik değildi, şüphesiz.

Televizyonda izleyenler de, Cumhurbaşkanımız "Tesadüflerin, çıkarların bir araya getirdikleri değil, ortak hayallerin, ortak hedeflerin, ortak ideallerin buluşturduğu insanlar olduklarını" vurgularken, neyi kast ettiğini iyi biliyorlardı muhakkak.

Şu sözleri ise, yoruma gerek bırakmıyor: "Kardeşlerim şunu da üzülerek söylüyorum, kırgınlar var, kırgınlıklar var. Değerli kardeşlerim kişinin kişiye kırgınlığı olabilir ama davaya kırgınlık asla olamaz...

Dönem, İstanbul'un maslahatını, milletin menfaatini, ülkenin bekasını, her türlü küskünlüğün, kızgınlığın önüne koyma dönemidir. Gün fitneyi büyütme, kırgınlıkları derinleştirme günü değil, bir olma, beraber olma, kenetlenme, safları sıklaştırma günüdür...

Unutmayalım ki son pişmanlık fayda vermez, 'keşke' dememek, 'eyvah' dememek, ömür boyu nedamet duygusu yaşamamak için... her bir dava arkadaşımızın, sorumluluğun bilinciyle hareket edeceğine inanıyorum..."

Muhammed Mursi...

Mısır halkı tarafından seçildikten sonra askeri darbe ile devrilen Muhammed Mursi'nin mahkeme salonunda vefat etmesi, demokrat maskesi takan sömürücüler ve onlarla işbirliği yapan hainlerin alçaklıkta sınır tanımadığının göstergesi.

Sömürücüler bilmeseler de, onların emriyle Muhammed Mursi'yi deviren, zindana atan, yargılayan ve şehadetine sebep olanlar, 'zalimler için yaşasın Cehennem' sözünü biliyorlardır elbette...

Muhammed Mursi'ye Cenab-ı Hakk'tan gani rahmetler diliyorum...