Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 1 Şubat 2019

Artık bahane aramıyorlar!..

Venezuela'da yaşananlar, bir romandan pasajlar, bir entrika filminden kesitler ya da son zamanlarda iyice yayılan ve bir video oyunundan bölümler olsaydı, pek mesele yoktu. Ancak, yaşananlar gerçek...

Başkanları Trump başta olmak üzere ABD'li yetkililer, Devlet Başkanı olarak seçilmiş Maduro'yu değil aday bile olmamış Meclis Başkanı Juan Guaido'yu kabul ettiklerini, hakikaten söylediler yani.

Ülkenin ABD'deki varlıklarını ancak Juan Guaido'nun kullanabileceğini açıklamaları ve Venezuela ordusuna Maduro'ya karşı harekete geçmelerini söylemeleri, kötü bir rüya filan değil, gerçekti.

MHP lideri Bahçeli'nin çok yekinde bir yakıştırmayla 'Dalton' dediği Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un, saçmalamanın da ötesinde bir şey olan Venezuela'nın seçilmişlerden oluşan yönetimi ile iş yapmama çağrısı da öyle...

Bütün bu gelişmelerin en tuhaf yönü, eskiden yapıldığı halde açıklanmayan ve mümkün olduğu kadar inkar edilen melanetlerin şimdi açıktan ve hatta önceden haber verilerek yapılmaya başlanması.

Eski günlerin bir başka özelliği de, olup bitenlerin bir gün ortalığa saçılması ihtimaline karşı üretilen bahanelerin el altında tutulup, zamanı geldiğinde algı operasyonu olarak piyasaya sürülmesiydi.

Şimdi işler öyle gelişmiş(!) durumda ki, güçlüler herhangi bir şey yapacakları zaman gizlemeye ve bahane bulmaya bile gerek duymadan yapıyorlar. Meşhur hikayede olduğu gibi, kurt kuzuyu yemeye niyetlendiğinde onun suyu bulandırdığı bahanelerine filan sarılma ihtiyacı duymuyor artık. Doğrudan saldırıyor ve parçalayıp yemeye başlıyor...

Gizli operasyonlarda başarısızlık durumunda da kimse farkına varmadığı için problem olmazken, şimdiki şeffaf durum kırılganlık da oluşturuyor aslında. Ne kadar uğraşsalar da, her konuda arzu ettikleri sonuçları alamıyor ABD'liler...

Çenesi düşük ABD'liler...

Eskiden gizli operasyonlarla işlerini gören ABD'nin, şimdi açık operasyonlar yapmaya başlaması, gücünün zirvede olduğunu düşündüğünden belki... Ancak, ABD'nin gücünün sınırlarını zorlamaya başlamış olması ihtimali de var ve sanki bu daha ağır basıyor.

Zengin tabii kaynakları sebebiyle iştahını kabarttığı anlaşılan Venezuela ile yıllardır uğraştığı bilinen ABD'nin, burada istediği sonuçları bir türlü alamadığı biliniyor. Şimdi açıktan ve pervasızca harekete geçmiş olmasının Rusya ve Çin'i tavır almaya zorladığı düşünülürse, bu ülke ile ilgili hesaplarını gerçekleştirebileceğinin garantisi de yok.

32 milyon insan, gemi azıya almışçasına davranan ABD'nin Venezuela'nın huzur ve istikrarı için değil, kendi çıkarları için hareket ettiğinin farkında muhakkak. 2014'ten beri gittikçe ağırlaşan ve gündelik hayatı yaşanmaz hale getiren baskıların da zenginliklerine el koymaya yönelik olduğunu biliyorlar...

Bütün dünyanın gözleri önündeki bu gelişmeler, güçlüler söz konusu olduğunda uluslararası kuralların geçersiz olduğunun herkesçe net bir biçimde anlaşılmasını sağlıyor.

'Dünyanın ansiklopedilerde, ilgili kitaplarda ya da akademik makalelerde yazıldığı gibi yönetilmediğinin kavramasının ne önemi var?' sorusu akla gelebilir.

Güçlülerin yanlış olduğu herkes tarafından kabul edilen davranışlarını pervasızca sürdürmelerinin, bazı ülkeleri mağdur duruma düşürdüğü, doğru. Ancak yaşananların, bundan sonraki muhtemel gelişmelere yönelik tedbirler almak durumunda olan ülkeler açısından önemli dersler içerdiği de...

Venezuela'ya fiili olarak bir şey yapamadıkları için ABD'lilerin çenelerinin düşmüş olması da ihtimal dahilinde...