Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 23 Kasım 2018

Sapla samanı karıştırmak…

Yapılan her şeyi mutlaka kötü gösterme gayretinde oldukları için, gerçekleri eğip bükme alışkanlığında olanların aslında ne kadar zavallı olduklarını gösteren örneklerin sayısı oldukça çok.

AK Parti döneminde toplamda en az 3.5 kat büyüyen Türkiye'nin aldığı mesafeleri gözlerden gizleyebilmek pek mümkün değil. Ama, hemen her konunun işlerine yarayacak olan kısmını adeta cımbızla seçerek olumsuz algı oluşturma faaliyetlerini ara vermeden sürdürenler de hiç eksik olmuyor.

Tarım alanında dünyanın kendi kendine yetebilen az sayıda ülkesinden birisi olan Türkiye'nin artık 'buğday ithal etmek zorunda kaldığı', son yıllarda öne çıkan içi boş iddialardan birisi.

Yine geçtiğimiz yıllarda 'saman bile ithal ettiğimiz' iddialarının ortalığı kapladığı da hatırlardadır. Oysa ilgililerin yaptığı açıklamalar, stokçulara mani olmak ya da nakliye kolaylığı sebebiyle ithal edilen az miktarda samana karşılık ülkemizin ciddi miktarda saman ihraç ettiğini ortaya koyuyordu.

Örnek olarak, 2016 yılında 24,6 milyon ton saman üreten Türkiye, 2.900 ton ithal ederken 7.142 ton da ihraç etmiş. 2017 yılında 26 milyon ton saman üretmişken Romanya, Bulgaristan ve Azerbaycan'dan 25 bin ton saman ithal etmişiz. Ama sadece Lübnan, Irak ve Kuveyt'e ihraç ettiğimiz saman miktarı ise 5.267 ton. İthalat değil ihracat yapan bir ülkeyiz yani…

Buğday ithalat ve ihracatı konusunu, araştıranlar biliyordur. Ancak, mesela Ziraat Mühendisleri Odası gibi bazı kuruluşların da, sapla samanı karıştırarak dahil olduğu olumsuz algı korosuna ana muhalefet sözcüleri de katılınca, insanımızın kafasının karıştığı da bir gerçek.

Meğer ne imiş!..

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki günkü muhtarlar toplantısında dile getirdiği buğday konusu ile ilgili gerçekler, olumsuz hava oluşturmak için ellerinde cımbızla malzeme arayanları bu konudan bir süre olsun uzak tutacak netlikte.

"Türkiye, yılda ortalama 21 milyon ton buğday üreten, 19 milyon ton da buğday tüketen bir ülke. Ne kadar fark var? 2 milyon ton fark var... Buğday ithalatımız yok mu, var. Hem de oldukça yüksek miktarda var. Buğday üretimimiz tüketimimizi fazlasıyla karşıladığına göre biz bu buğdayı niye ithal ediyor olabiliriz? Un, makarna, bisküvi, irmik, bulgur gibi mamul maddelere dönüştürüp dışarıya satmak üzere ithal ediyoruz. Buna ne denir? 'İhraca dayalı ithal' denir…"

Birilerinin sürekli olarak ülke ve yönetim aleyhine bir hava oluşturmak için kullandıkları buğday meselesinin aslı ile ilgili olarak Cumhurbaşkanımızın söyledikleri bunlarla da sınırlı değil. Buğday ithal ettiğimiz iddialarını yüksek sesle dile getirdikleri halde ihracat konusuna hiç değinmeyenlerin kulaklarına küpe olacak rakamlar da şöyle:

"Son 10 yıla bakıldığında değeri yaklaşık 12,5 milyar doları bulan 41,5 milyon ton buğday ithalatına karşılık değeri 21 milyar dolara yaklaşan, yaklaşık 49 milyon ton buğday karşılığı ihracat gerçekleştirildi… Rakam ortada. Yaklaşık 8,5 milyar dolarlık bir karımız söz konusu…"

Buğday konusu ile ilgili gerçekler bunlarken, gerçekleri çarpıtma alışkanlığında olanların yapmaya çalıştıkları, başka birçok konudaki tavırlarının da benzeri aslında.

Siz siz olun, birtakım rakamlar zikrederek ülkemizin durumunu mümkün olduğu kadar kötü göstermeye çalışanların söylediklerine kulak asmayın. Ciddiye almıyorsanız mesele yok, ama boş bulunup da ciddiye alacak olursanız moraliniz bozulur zira…

Bildikleri halde ithalat konusunu başka türlü aktarmaya çalışanların yapmaya çalıştıkları da tam olarak bu…