Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 17 Mart 2018

Önceleri neredeydiniz?..

Avrupa Parlamentosu'nun 'Suriye'de Durum' başlıklı kararı, Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili değerlendirmeler ve ülkemize yönelik çağrılar açısından bakıldığında, tam da 'alın da gaçan mı' denilecek cinsten...
7 yıl önce Suriye karışırken seyreden ve bundan sonra yaşanan vahim gelişmelere de seyirci kalmayı tercih eden Avrupa Parlamentosu, bazı doğu tespitlere de yer verdiği Suriye ile ilgili kararında, alışkanlık gereği Türkiye'ye laf çakmayı da ihmal etmemiş yani.
Rusya ve İran'ın yanında Esed'i de sorumlu tutulduğu Suriye'deki şiddetin kınandığı, mevcut ateşkes kararına uyulması çağrısının yapıldığı ve uluslararası Suriye savaş suçları mahkemesi kurulmasının talep edildiği Suriye'deki Durum kararında, Türkiye'den de Afrin'den askerlerini çekmesi talep edilmiş.
Afrin ve benzeri kentlerde bir terör devletinin temellerinin atılabilmesi için, bölgede yaşayan yerli halk buralardan uzaklaştırılıp ülkemize mülteci olarak gönderilirken sesleri çıkmayanların, Türkiye buralarda terörün yok edilmesi ve istikrarın sağlanması için harekete geçince, canları sıkılmış belli ki.
Türkiye'de bulunan üç buçuk milyon civarındaki Suriye vatandaşlarının yerlerine yurtlarına dönmesi ve kendi vatanlarında huzur ve istikrar içinde yaşamalarına odaklanması beklenirdi Avrupa Parlamentosu'nun.
PYD/YPG'nin kanton olarak ilan ettiği bölgelerin yerli halkının artık buralarda yaşamadığını biliyor olmalı AP üyeleri.
Hassasiyetlerine bakılırsa, şimdiye kadar buraların kendi halklarına teslim edilmesi için çağrılarda bulunmuş olmaları gerekirdi. Türkiye müdahale edene kadar da sesleri çıkmadı...
Fırat Kalkanı ile El Bap, Azez ve Cerablus bölgesini istikrarlı hale getiren Türkiye'nin, Zeytin Dalı Harekatıyla da Afrin'i gerçek sahiplerine teslim etmeyi hedeflediğini, mutlaka biliyorlar.

HAVLAMAK SERBEST!..
Yani, diğer ülkeler emperyal hedeflerine kilitlenmişken, Suriye'deki insani durumu önceleyen ve bölge insanının kendi topraklarında iskan edilebilmesi için elini taşın altına koyan Türkiye'yi alkışlamaları gerekirdi.
Ancak, aldıkları karara bakılırsa Suriye'nin kuzeyindeki oldu/bittiyi kabul etmemiz ve bundan sonra olacaklara da sabretmemiz gerektiğini düşünüyorlar. Avrupa ülkelerinin Parlamentosu'ndan, tam da ABD'nin istediği türden bir karar çıkmış dense yeri.
Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, ülkemizin yöneticilerinin şiddetle karşı çıktıkları, kınadıkları ve herhangi bir anlam ifade etmediğinin altını çizdikleri bir karar bu.
İsminin önünde Avrupa tabiri olsa da, gerçeklerle pek alış verişleri olmayan Avrupa Parlamentosu üyelerinin daha çok inşasına katkıda bulundukları algılar üzerinden hareket ettikleri anlaşılıyor.
Suriye'de Durum kararında genelle ilgili söyledikleri üç-beş doğrunun yanına Türkiye'nin uluslararası meşruiyete sahip Zeytin Dalı Harekatı ile ilgili saçma sapan değerlendirmeler ve talepler sıkıştırmaları, AP üyelerinin Suriye'nin geleceği konusunda emperyal amaçlardan yana olduklarının da göstergesi.
Suriye karışır ve birileri sömürü hesaplarının gerekleri için yüz binleri ölüme ve milyonları sürgüne zorlarken sesleri çıkmamıştı AP mensuplarının.
Şimdi meseleyi başka taraflara çekmeye ve bu arada Suriye meselesinde doğru olan tek davranışı gösteren Türkiye'yi taciz etmeye çalışıyorlar akılları sıra.
Türkiye, sınırlarını tehdit eden terör yapılanmalarını yok edip, bölgeyi gerçek sahiplerine teslime kararlı...
Terör yapılanması bölgeye çökerken memnuniyetle izleyen ve şimdi telaşlandıkları anlaşılan AP ve benzerleri, istedikleri kadar havlayabilirler...