"Değerli abilerim toplamda 1 dakikalık olay. Bu tarz dilekçelere yanıt verebilmesi için 100 bin imza toplanması gerekiyor. Şu ana kadar 2 bin 900 imza oldu. 1 Ocak 2016'ya kadar 100 bini bulması lazım..." FETÖ mensubu Danıştay tetkik hakimlerinden birisinin deşifre edilen ByLock yazışmalarından alınan bu sözler, ABD'deki Türkiye aleyhtarı bir imza kampanyasına davet için kullanılmış… İfade ettiği diğer manalar bir yana, demek ki gözü kapalı bir şekilde kendilerine itaat edebilecek 2 bin 900 kişi varmış o günlerde...
"Bosna, Çeçenistan, Filistin, Mısır ve Çin'de terörist grupları desteklemek, Kıbrıs'a asker çıkarmak, Yunan hava sahasını ihlal etmek, Ermenistan'ı ablukaya alarak saldırgan tutum izlemek. Ermeniler, Rumlar ve Süryaniler'e soykırım yapmak" gibi gerekçelerle terörü destekleyen devlet sayılmalıymış ülkemiz. Dahası ABD ile Türkiye arasında, NATO içindeki ittifak ilişkisine de son verilmeli imiş… Yukarıda aktarılan gerekçelerin, yapılan taleple ilgili herhangi bir alakası olmasa da, bu metni hazırlayan ve insanları imza atmaya çağıranların su katılmamış birer alçak oldukları, tartışılmaz… İçinde Bosna, Çeçenistan, Mısır, Filistin, Çin, Kıbrıs gibi yerlerin ismi geçen bir metin üzerinden Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışanlara 'su katılmamış alçak' demek bile bir tür iltifat aslında. Ancak tam olarak hak ettiklerini sarf etmeye terbiyemiz müsaade etmiyor.
Yukarıda sayılan ülkelerle ilgili hassasiyetleri ile tanınan ülkemiz muhafazakar kesimini yıllarca kandırdı bu FETÖ'cü alçaklar… Objektif olarak haklılığımızın kesin olduğu hususlarda bile ülkemiz ve bölge üzerinde hesapları olanlarla yan yana durmaları da, bırakın Müslümanlığı insanlıktan bile uzak olduklarının göstergesi...
CHP VE FETÖ'NÜN HEDEFİ AYNI
Bosna, Çeçenistan, Filistin, Mısır… insanlığın sınıfta kaldığı gelişmelerin yaşandığı yerler. Bu konularda alnı açık tek ülke ise Türkiye. İnsanlık dersinden sınıfta kalan ülkelerle birlikte ülkemizi köşeye sıkıştırma planları yapanların, nasıl birer alçak olduklarına siz karar verin artık… "Türkiye'nin terörist devlet sayılabilmesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası ceza mahkemesinde yargılanması"nı temin etme hayalinin, FETÖ'nün 17-25 Aralık Darbe girişiminden sonraki başlıca hedeflerinden birisi olduğu, delilleriyle ortaya çıktı.
Tesadüf müdür bilinmez, aynı konu yani ülkemiz yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanmaları konusu CHP'lilerin de gündemlerinde.
MİT TIR'ları görüntülerini Can Dündar'a servis ettiği için hapse mahkum edilen Enis Berberoğlu'na adalet için yürüdüğünü söyleyen CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve ekibi de, MİT TIR'ları meselesine aynen FETÖ mensupları gibi yaklaşıyorlar.
FETÖ bağlantısı ve uluslararası kampanya konusunda pek renk vermiyor olsalar da, Ankara-İstanbul yürüyüşü ile ilgili olarak, MİT TIR'ları döneminin yöneticilerinin uluslararası mahkemelerde yargılanması muhabbeti yapıyorlar sıklıkla.
CHP'nin istedikleri ile FETÖ'nün yapıp ettikleri üzerinden varmaya çalıştığı hedef arasında bir fark yok esas olarak.
Fark, FETÖ'nün istediklerinin artık alenileşmesi, ama CHP'lilerin karınlarından konuşmaya devam etmeleri ile sınırlı.
FETÖ'nün siyaset ayağı konusunda cesur sayılacak sözler eden Kılıçdaroğlu'nun, bu niyet çakışması konusunda herhangi bir şey söylemesi beklenmez tabii. Kendisini genel başkanlığa taşıyan kasetler konusunda nasıl konuşmuyorsa, bu konuda da konuşmayacak, ama kendisinden isteneni de yapacaktır...
Nitekim, yapıyor da…