Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 20 Nisan 2016

Samimiyet problemi...

DEMOKRASİ ve insan hakları konusunda gerilerde kaldığımızı ileri sürüyorlar... Bunun yanında ifade ve medya özgürlüğü ile ilgili problemlerimiz varmış. Dahası terörle mücadele etme hakkımız olsa da, hukuk devleti ve orantı konularını da unutmamalı imişiz... Bunlar ABD ve Avrupa cenahından ülkemize doğru esen nasihat rüzgarlarından bazıları ve tam da 'dinime karışan Müslüman olsa bari' denilecek cinsten. Bize bu tür nasihatlerde bulunmayı çok sevenlerin, benzer konulardaki sicilleri pek parlak değil yani. Birtakım eksiklikleri olsa da, Türkiye'nin bölgesinin demokrasi, insan hakları, ekonomi, sağlık, eğitim, bayındırlık gibi hemen her bakımdan en gelişmiş ülkesi olduğu konusunda kimsenin itirazı yok. Ancak, ABD ve AB yetkilileri de nerdeyse ağızlarını her açtıklarında ülkemiz aleyhine bir şeyler söylemeyi alışkanlık haline getirmiş durumdalar. Medya kuruluşlarını zikretmeye bile gerek yok. Bizdeki Gezi Olayları'na benzer olaylar yaşandığında, ABD ve Alman polislerinin aşırı şiddetini gündeme getiren daha doğrusu getirebilen olmamıştı mesela. Ancak bu ülkelerin yöneticileri, Gezi Olayları'nda güvenlik güçlerinin hukuk içindeki müdahalelerini dillerine dolamaktan çekinmemişlerdi. ABD ve Almanya'da olup bitenleri yayınlayamayan medya organları, Gezi Olayları'nda Taksim'den saatlerce canlı yayın yapmışlardı. Fransa ve Belçika'da yaşanan terör olayları sebebiyle bu ülkelerin adeta sıkıyönetim ötesi uygulamalara girmesine kimse ses çıkarmamıştı. Ancak Türkiye'nin doğrudan insanını hedef alan terör örgütüne karşı mücadelesi, bu ülkeler başta olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinin hep hedefinde. Açıkça, terör örgütünün saldırılarına cevap vermeyin diyemiyor olsalar da, söyleyebildikleri eninde sonunda bu manaya geliyor.

'Bizimkiler dokunmayın...'

Kanunlara uygun olmayan bir gösteri yapmaya kalkışanların canına okumalarıyla tanınan bu ülkeler, Türkiye'nin daha pes perdeden uygulamaları konusunda rahatsız oluyorlar nedense. Özellikle de Avrupa ülkeleri, Türkiye'nin güneydoğusunda sıkıntı verici bir durumla karşı karşıya olduğunun farkındalar, ama bunun gereklerini yerine getirmemek için direniyorlar. Resmen terör örgütü olarak ilan etmiş olsalar da, PKK'nın ülkelerindeki faaliyetlerine göz yumuyorlar. Devletimizin kamu düzeninin ortadan kaldırmaya yönelik mücadelesini karalamaya çalışmaları da, güneydoğumuzda olup bitenlerin neresinde olduklarını sorgulamayı gerekli kılıyor. ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin ülkemize yönelik tutumları ile ilgili olarak vurgulanması gereken temel husus, samimiyetsizlikleri. Çünkü, herhangi bir meselede bu ülkelerin uyguladığı müeyyidelerin daha azını tatbik ediyor olmamız halinde bile aşırı eleştirilere muhatap kalıyoruz. Dikkat çeken husus şu: Batılılar'ın kendilerinde var olduklarını söyledikleri özgürlüklerin çoğunun sadece teorik planda olması. Türkiye'de bizim tahammül edemeyeceğimiz bazı şeyleri sorgularken, 'bunlar bizde yapılabilir' bahanesine sarılan batılılar, 'peki ama yapılıyor mu, yapılıyorsa örnekleri var mı' sorusuyla karşılaşınca işler karışıyor ve gerçek ortaya çıkıyor. Türkiye'de olup bitenlerle ilgili tavırlarının arkasında 'içinizdeki uzantılarımızın çalışmalarına fazla müdahil olmayın' imalarının bir payı var mı bilinmez. Ama şurası kesin ki, ABD'liler de Avrupalılar da Türkiye konusunda samimi değiller...