AMERİKA'DA önceki gün isatır aralarında kaynayan ilginç bir gelişme oldu. FBI 11 Eylül saldırıları ile ilgili mahkemeye bir belge sundu.
Belgeye göre ikiz kulelere saldıran El-kaide teröristlerine Suudi Arabistan Washington büyükelçisi maddi yardımda bulunmuş. Adıgeçen büyükelçinin bugün nerede olduğu ve akıbeti bilinmiyormuş. Tabii FBI bunu mahkemeye verdikten sonta "Pardon" dedi, yanlışlıkla olduğunu ileri sunup geri çekti. Demek ki ABD istihbaratı Suudi Arabistan'a bir operasyon hazırlığındaydı. Mahkeme kararıyla sopayı indirip üzerine çökeceklerdi.
Bunun işaretlerini veriyorlardı.
"2.Dünya savaşı sonrasında 14 Şubat 1945'te Başkan Roosevelt ile Suudi Kralı Abdülaziz, Kızıldeniz'de Yanbu limanına demirlemiş Amerikan harp gemisinde buluştular. Bu buluşma, ABD'nin yeni Ortadoğu politikalarının başlamasının ve bölge hakimiyetini İngilizlerden devralmasının ilk meyvesiydi. Suudlar artık Amerikanın malı oluyordu.
O görüşmede Suudlar ülke anahtarını Washington'a verirken karşılığında tek bir avantaj kapıyorlardı. O da Osmanlıyı yıkmak için kurulan sapık Vehabiliği rahatça dünyaya yayabilme izniydi. Bu teklif ABD'nin de işine geliyordu. Önüne geleni öldürme üzerine kurulu sapık vehabilikten çok güzel terör örgütleri devşirilerek kullanılabilirdi. Mart 2018'de Prens Selman bir açıklama yapıyor ve "Vehabiliği Amerika'nın talebi üzerine küresel anlamda dünyaya yaydık" diyordu.
Eski CIA Ortadoğu şefi Bauer de dini radikal grupların nasıl kullanıldığını ve kimliklerini şöyle açıklıyordu;
"Vehhabilik, Selefilik, El Kaide vb sapık ve İslam dışı akımlar, birbirlerine zıt görünseler de benzerlikleri çoktur." Vehabi DEAŞ da tıpkı Vehabi El Kaide gibi bu akımların içinden ve Suud parasının fonlanması ile kuruldu. Suriye'deki PKK'nın bile maaşlarının ARAMCO ve Rabıta'dan gitmesi boşuna değil.
CIA Ortadoğu şefi Graham Fuller'in 60'lı ve 70'li yıllarda uygulamaya soktuğu "YEŞİL KUŞAK DOKTRİNİ VE ILIMLI İSLAM " da denilen projenin en önemli iki ayağından birisi Suudi Arabistan'da kurdurdukları Rabıta Örgütü'dür.
Rabıta'nın mali desteğini sağlayan ARAMCO ile Türkiye'de kurdukları uzantı da FETÖ'dür! FETÖ 'nün oluşmasında 60' ve 70'li yıllarda ABD'nin kontrolündeki bazı devlet ve özel kuruluşlardaki (MİT, üniversiteler, Diyanet, cemaatler, NATO, işinsanları, siyasetçiler, diplomatlar, askerler,adliye ve emniyetteki işbirlikçileri, özellikle ilahiyatçılar, sanatçılar vb gayri milli unsurlar) yerli maşalarının finansmanı da ya ABD'den doğrudan askeri mali yardım olarak ya da Rabıta ile Aramco'dan maaşla destek olarak süregelmiştir. Bugün her köşede rastlanan bu din maskeli-istismarcı maşaların faaliyetlerini çok şükür takip etmeye başlayan milli unsurların hızla arttığını görmekten memnuniyet duyuyoruz. İhanetlerini içeriden ve dışarıdan sürdürseler de müthiş bir karşı koyma refleksinin geliştiğini, deşifre olmalarını müşahade ediyoruz.
Ve daha da ötesi FBI'ın sunduğu "11 Eylül'ü yapan teröristlere Suud Washington elçisi yardımcı oldu" şeklindeki belgeyle de artık Arabistan'ın kullanım süresinin dolduğuna tanıklık ediyoruz. Corona sonrası Çin'in ABD'deki paralarına olduğu kadar krallığa da çok fena halde çömecekler. Virüsün açtığı yaraları, ağır tazminatlarla Suud yönetİcİlere de fatura edecekler. Amerika'ya para lazım. Virüs operasyonu onlar adına inanılmaz fırsatlar doğurdu. Ellerinde soyulacak kullanışlı ahmak sayısı çok. Kullanırlar. Üzerine bir de donuna kadar alırlar.
Ülkesine, inancına, dinine ihanet edenlerin sonu budur.