Tarihi 19 Haziran 2018

Hangisi cazip

İTTİFAKLAR... İttifaklar...
Derinlere girdikçe gün yüzüne çıkan ilişkiler ağı... Kimler kimlerle birlikte... Vay canına dedirten beraberlikler... Omuza omuz atanlar, "Erdoğan'ı indirme" otobüsünde hep beraber yatanlar...
Dipsiz kuyular taa okyanus ötesine kadar uzanıyor. Washington Post'un önceki gün yaptığı analiz bu ittifakların ipuçlarını açık açık veriyor...
"Türkiye'de Erdoğan dönemini bitirmek için SONUNDA MUHALEFET BİRLEŞTİ" diye "Hurraa" çekip müjde veriyor.
Ruhunun derinliklerinde duyduğu mutluluğu haykırıyor. Bu birleşmeyi daha da perçinlemek için Washington Post adres işaret ediyor, açık açık "İCRACI MUHARREM" diyor.
Allah Allah... Washington Post, 8 bin kilometre öteden işi gücü bırakmış, Türkiye'deki muhalefetin nasıl dizayn olması yolunda neden kafa patlatıyor acaba? Haydi geln bir yolculuğa çıkalım...
Gaziantep'te yabancı yardım kuruluşlarında çalışan bir dostumla sohbet ettik. Türk istihbaratının çok sıkı denetimi altında olduklarında söyledi.
Ancak bir süre önce 500 kişinin çalıştığı bir Amerikan yardım kuruluşundan bahsetti.
O Amerikan yardım şirketinde çalışan bir arkadaşının anlattıklarını nakledince dehşete düştüm.
Türk eleman "Bizi sokak sokak gezdiriyorlar. Camilerin, okulların, hastanelerin, benzer tüm kurumların koordinatlarını tespit ediyoruz. Benim tek görevim bu koordinatları bilgisayara girmek" diyor.
MİT kısa sürede devreye girip durumu tespit ediyor, devlet o Amerikan yardım kuruluşunu kapatıp, elemanlarını postalıyor.
Amerikan düşünce kuruluşları, tüm bölgelerimizdeki kutuplaşmaları, ayrışmaları, çatışmaları araştırıp, rapor halinde yayınlıyor.
CIA'nın kucak açtığı FETÖ'cüler CIA eski başkanlarının yönettiği düşünce kuruluşlarında uzman olarak çalıştırılıyor. Onların hazırladığı iftira dolu raporlar servis ediliyor. FETÖ'cü raporların tümünde PKK ağzıyla yalanlara yer veriliyor.
İki terör örgütünün nasıl ittifak yaptığı kabak gibi ortaya çıkıyor.
Almanya'da PKK'lı militanlar milletvekili yapılıyor, kürsülerden Türkiye düşmanlığı uğuruna papağana devşiriliyor.
Avrupa'nın birçok başkentinde Almanya benzeri görüntüler tavan yapıyor. ABD Suriye'de PKK'ya komutanlık yapıyor, Avrupa sonuna kadar destekliyor. Her iki kıtadan da para ve silah yağıyor.
Fransa bile askerlerini Suriye'de PKK'lılarla kokola gezdiriyor.
Amerika'nın komutanlık yaptığı, Avrupa'nın bağrına basıp tüm başkentlerinde ofis açtırdığı terörist PKK'nın yöneticiler ise Kandil'den HDP'ye talimatlar yağdırıyor.
İşte o PKK'nın çok sevdiği ve Kandil'den verdiği talimatlarla yönettiği HDP "Seçimde iş ikinci tura kalırsa Muharrem İnce'yi destekleriz" diyor.
Aynı HDP sözcüsünü ekranlara çıkarıyor "İyi Parti lideri Meral Akşener ikinci tura kalırsa destekleriz" sözünü veriyor.
Ayrıca HDP, CHP mitinglerine seçmenlerini götürüyor, CHP-HDP bayrakları yanyana geliyor. CHP lideri, özerlklikten bahsediyor. Aynı karedeki Saadet Partisi "Kürdistan diyebilmeliyiz artık" diyor.
Avrupa'nın himayesinde, Amerika'nın komutasındaki PKK, Kandil kumandalı HDP'ye acaba neden "İkinci turda Muharrem İnce'yi destekleriz" dedirtiyor?
Niçin "Meral hanım 2. tura kalırsa sonuna kadar yanındayız" çektiriyor?
Ne yani?... Şimdi Washington Post'un "Sonunda birleştiler" diyerek yaşadığı mutluluğa bal mı süreceğiz? Yoksa işi ilk turda bitirip dünyasını ve hayallerini mi karartacağız?
Ne dersiniz? Hangisi daha cazip?