Öncelikle tüm ulusumuza geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. İtidal ve anlayıştan kimse zarar görmemiştir. Aynen insanların birbirlerine kulak verebilmesi gibi...
Toprak kort mevsimi başladığından bu yana yazılarımın çoğunda dünyanın en prestijli toz-yuvasının yani Fransa Açık Tenis Turnuvası'nın çok sürprizlere gebe olduğunu yazmıştım. Sansasyonel olmasa da tenis ile ilgilenenler için bilhassa kadınlarda epey ilginç sonuçlar var ve ilk hafta bitti. Bitti ama tenis standardı açısından da beklentilerimizin epey altında kaldı.
MAÇLAR SIKIYOR
Maçların çoğu (umarım sadece şimdilik) epey tek düze. İnsanı sıkıyor.
Geri çizgisinin 2 metre arkasından vur babam vur. Kim daha güçlüyse ve topları daha fazla çevirebiliyorsa maçı kazanıyor. Sonra da diyoruz ki "...neden ağır-abilere hiç rakip çıkmıyor?".
Çünkü o abiler işin farkında.
Her türlü vuruş deniyorlar. Belirli bir disiplinle kafalarını çalıştırabildikleri için de başarılı oluyorlar. Skorlara ve maç sürelerine bakın anlarsınız.
Şimdiki görünüş Djokovic'in bu işi kolay götüreceğidir. Bir ay önce Madrid'te yenildiği Bulgar Grigorov'u geçerken çıtasının ondan çok daha yükseklerde olduğunu ispatladı.
Fransız Monfils fiziki ve ruhi rahatsızlığını altetmiş, kafasını yenilemiş gözüktü. Berdych ve Gulbis çok zor rakiplerdi. Ama sonra Robredo gibi bir toprak kurdu karşısında üçüncü bir 5 set sadece sakatlıktan tenise yeni dönmüş biri için değil androidlere bile fazla gelirdi...
ÇİZGİDIŞI VE BEKLENMEDİK!
Kadınlarda bu fark daha da bariz.
Serena Williams neredeyse "bana ayrı bir kategori oluşturun...isterseniz erkeklerde oynayayım" diyecek.
Mamafih ABD'nin iki genç kızı Jamie Hampton ve Sloane Stephens kadın tenisinin ufuktaki yeni yıldızları olmaya aday. ABD çok uzun yıllar sonra ilk kez bir grand-prix turnuvasında çeyrek finallere 4 vatandaşıyla giriyor. Bunlardan Bethany Mattek-Sands'in maçlarını izleyin...
Giyimi kuşamı ve hareketleriyle sahalarda artık özlediğimiz yeniliklere imza atan biri. Zaten ikinci turda Çinli şampiyon Li Na'yı yenmesi de bunu gösteriyor. Önü de nisbeten açık. ABD'nin tenisteki zaaflarını nasıl kapatmaya çalıştığı inşallah bizde de ilgili kurumlarca örnek alınır. İtalyan Errani ise kadın tenisi için güzel bir soluk. Tepedeki Williams'ı altetmeye en büyük aday. İzlerken karşınızda bir robot değil insan görüyor zevk alıyorsunuz...
Akdenizli işte !
HAAS'IN MAÇINA DİKKAT
Bana göre 3 Haziran, Pazartesi günü erkeklerde zevkli geçebilecek yegane maç Haas-Youzhny arasında.
Bunu yazabileceğimi hiç düşünmezdim ama kadınlarda ise dört maçın hepsi çok ilginç geçmeye aday.