Dünya kaynıyor

Eklenme Tarihi 19 Aralık 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

Dünya barut fıçısı. Ülkeler diken üzerinde. Bir taraftan savaşlar durdurulmaya çalışılırken diğer yandan yeni savaşların her an küçük bir kıvılcımla start alması an meselesi. Kılıçlar bileniyor, fitne tohumları çıkarla uğuruna her yere ekiliyor. Eski dünya düzeni çatırdarken, yenisine büyük ihtiyaç duyuluyor. Dünyada düzeni sağlaması gereken kurumlar artık hem eskidi hem de güvenirliliği kalmadı. Yenilerini oluşturmak için savaş gerekiyor. Önce yıkım ardından yeni kurumların dikte edilerek kabul ettirilmesi gerekiyor.
1.Dünya Savaşı sonrası 50 milyon kişi toprağa gömülerek Britanya İmparatorluğu'nun hegemonyası ve sistemleri yeryüzünde geçerli kılındı. ABD 2. Dünya Savaşında Avrupa'nın yerle bir olması ve 50 milyon kişinin tabuta konmasıyla yeni düzenin patronu oldu. Ancak şimdi Siyonist küresel sermayenin dünyanın en zengini haline getirdiği komünist Çin, ABD'nin tahtını sarsıyor. Gücü kaybetmemek ve digital çağın da patronu olma savaşı başladı bile. Her yerde sinirler gergin, değişen çıkarlar tavan yaptı. En yakın müttefikler bile hızla düşman olma yolunda ilerliyor. Birbirini satan satana yarışı başladı. ABD Afrika-Avrupa ordularını birleştirme kararı aldı. Bu yeryüzündeki ordularını geri çekme ve azaltma anlamı taşıyor. Yani artık özellikle Avrupalı müttefiklerine "Sizi artık korumayacağım" diyor. Avrupa'da, "Ukrayna'dan sonra sıra bize gelecek" korkusu tavan yaptı.

Almanya Başbakanı hergün konuşuyor, "Eğer ordumuzu güçlendirmez, asker toplamazsak Rus postalı tekrar topraklarımızı ezebilir" diye açıklamalar yapıyor. Putin Avrupa'ya "Küçük domuzcuklar" diye sesleniyor, dünyada kimsenin sahip olmadığı füze sistemleri ile sopa gösteriyor. Ortadoğu'da İsrail-İran-Lübnan savaşı her an tekrar patlatılabilir.

Sudan'daki iç savaş her an diğer ülkelere de yayılabilir. Ukrayna-Rusya savaşı daha da yayılıp diğer Baltık ülkelerine sıçrayabilir. Afrika'da Sahel bölgesinde fitne ateşi her geçen gün büyüyor. Darbeler peşpeşe geliyor, düşmanlıklar artıyor, ülkeler diğerlerine müdahaleye başladı. Bölge yangın yerine dönebilir. Elmastan, altına, petrol ve doğalgaza kadar çok sayıda maden ve enerji rezervlerine sahip Afrika'da önümüzdeki dönem güç savaşları ve çökme operasyonları tavan yapacak.

Nükleer güce sahip iki ülke Hindistan ve Pakistan, İsrail fitnesi ile her an yeni bir savaşın içine çekilebilir. Çin her an Tayvan'ı istila edebilir. Bunun sonucunda ABD bölge ülkelerini kullanarak Asya- Pasifik'te korkunç bir savaşın fitilini ateşleyebilir. Amerikan savaş gemileri Venezuela açıklarında nöbete ve saldırılara başladı. Uyuşturucuya karşı mücadele adı altında büyük hesaplar yapılıyor. Trump ağzındaki baklayı çıkardı ve dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip Venezuela'ya "O rezervleri işletme hakkı bizdeydi. Venezuela bu hakkı gasp etti. Tekrar bize geri vermeli" diyerek tehditler yağdırıyor. NATO üyesi Danimarka'yı "Grönland'ı bize ver yoksa işgal ederiz" diye tehdit eden bir ABD var artık. Grönland nadir toprak elementi kaynıyor ve kuzey yarımkürede yaşanan güç kavgası için stratejik önemde bir karargah. Rusya da bu bölgedeki ülkeler üzerinden yolları kısaltıp, Batı'ya açılmak ve ticaret yollarını sağlama almak zorunda. Suriye'nin önemi her geçen gün yeni ifşalarla ortaya çıkıyor. Trump "Golan tepelerini Suriye'den alıp İsrail'e verdik. Meğer trilyonlarca dolar değeri varmış. Bilseydim bir şeyler isterdim" dedi önceki gün. Golan tepeleri petrol ve doğalgaz kaynıyor. İsrail şirketleri oraya fena halde çömdü. Golan krizi tekrar patlama noktasında.

Dünya artık digital çağın başlangıcında. Petrolün yerini alacak ve savaşlar çıkaracak yeni madenler, enerji kaynakları ihtiyacı had safhaya yükseldi.
Arabalardan telefonlara, çiplere, savaş sanayiine kadar her yerde kullanılacak hammadeler şekil değiştirdi. Artık nadir toprak elementlerinden tutun, lityum, bor, toryum, hidrojene kadar çok sayıda yeni kaynağa ihtiyaç var. Geleceğin savaşları bunlar üzerine yapılacak. Türkiye bu zenginliğe sahip nadir ülkelerden biri. Dünya standartlarında yüksek tenörlü rezervlerimiz var. Çin'den sonra dünyada ikinci sıradayız. Şu anda dünya Çin'e bağımlı durumda. Bu bağımlılıktan kurtulmak için Türkiye'ye muhtaç hale gelecekler. Tabii işi ucuza kapatmak da isteyecekler. O yüzden asla güçlenmemize razı olmazlar. Her türlü fitneyi çıkarıp, terörü ve bizdeki Batı aşığı muhalifleri sonuna kadar destekleyecekler. Daima yanlarında olacaklar. Savunma Sanayiimize saldıran ittihatçı kafalara fon yağdıracaklar.

Unutmayın... İktidara geldiğinde dünyanın en zengin petrol yataklarını Amerikan şirketlerine dağıtacak Venezuelalı muhalife Nobel Barış ödülü bile verdiler. Kadının barış adına yaptığı hiçbir şey yok üstelik. Bizde de kimlere destek verip, her seçimde kahraman ilan edip oy vermeye bile çağırdıklarına, kimler için ağladıklarına bakın hemen anlarsınız hangi tipleri çok sevdiklerini. Uyanık kalıp, çok çalışmalı ve GÜÇLÜ olmalıyız. Bambaşka, kaynayan zor bir dünya geliyor.