Yunanistan Dışişleri Bakanı Papangopulos emekli olduğunda İngiliz basınına bir röportaj vermişti. Çok ilginç bir anısını anlatmıştı. Komik görünmesine rağmen Türkiye açısından çok acı gerçekleri içinde barındıran bir anıydı o. Görevden ayrıldığında bir vesile ile kendisi gibi emekliye ayrılan ABD eski Dışişleri Bakanı Madeline Albright ile bir araya geliyor.
ABD'li Bakana "Size teşekkür borçluyuz. Kardak'taki bir kayalık yüzünden neredeyse Türkiye ile savaşın eşiğine gelmiştik. Araya girerek bunu önlediniz. Çok sayıda insanın hayatını kurtardınız" diyor.
ABD Dışişleri Bakanı gülüyor. "Merak etmeyin. Savaşsanız bile biz Ege'ye teknik donanımı olan bir gemi göndermiştik: Sizin de Türkiye'nin de atacağı füzelerde yazılımlar bize ait. O gemimiz devreye girip hedefleri değiştirecekti. Birbirinize yolladığınız füzeler denize düşüp BALIKLARI öldürecekti." diyor.
Elini, kolunu, her şeyini ABD'ye kaptırdığın o dönemde Washington'a göbekten bağlıydın. Atina'yı vurmaya kalksan göndereceğin füzeyi Amerikalılar bir tuşa basarak BALIKLARIN üzerine yollayabiliyordu. O yüzden savaşlarda bile BALIK ülkeydin. İsterlerse seni tutabiliyorlardı. O günlerden şimdi BALIKLARI düşündüğümüz günlere geldik. Malum Türkiye Yerli ve Milli füze denemelerini Karadeniz'de Sinop'ta gerçekleştiriyor. CHP lideri Özgür Özel "Ama bu füzeler test edilirken Sinop'ta balıklar ürküyor" dedi.
Bir fıkra var. İki Balık karşılaşır. Biri "Duydun mu Balık hafızası iki saniyelikmiş" der. Diğeri iki saniye iki nefes alıp "Ha?" diye sorar anlamamış gibi. Soruyu yönelten de ona "Ne?" diye cevap verir. Yani 2 saniyelik bir korku için "Balıklar ürküyor" diyerek muazzam bir projeye imza atan ve füze tesislerinin buradan kaldırılmasını isteyen bir liderle karşı karşıyayız. En sağlıklı füze denemelerinden biri de denizde yapılır tüm dünyada. Nereye tesis kurarsan kur her yerde balık var. Lider geçinen bir siyasi Temel'in lokantasına gelir. "Burada hamsi kıtlığı mı var?" diye sorar. Temel "Hamsi boldur ancak lider kıtlığı var" der.
Gerçekten Türkiye'de muhalefete bakınca lider kıtlığı görüyoruz maalesef. Türkiye'nin yaptığı füze denemelerini dünya konuşuyor ya... Bizim muhalefet ne yapacak? Tabii ki çamur atacak. Asla bundan gurur duymazlar. "Balıklar füzelerden ürküyor" gibi bir çamur atma gösterisini yeryüzünde ancak ve ancak bizim muhalefet düşünüp gururla takdim edebilir. Dünyadaki iktidarlara muhalif olanların tümünü toplayın, "Denizlerdeki füze denemelerini nasıl eleştirirsiniz" diye anket yapın. Biri çıkıp da "Balıklar ürküyor, buradan vuralım" demez.
Bizimkiler hariç tabii. Bunlar her şeye karşıdır ve sürekli sanki balık aklıyla hücuma geçerler. Mesela boğaza tüm dünyanın parmak ısırdığı bir tüp geçit yapıldı. Muhalefet içinde bunu yerden yere vurup "Asla oradan geçmeyeceğim" diyenler hatta "Tamam geçit yapıldı boğazın altına ama BALIKLARI NEDEN GÖREMİYORUZ" diye eleştirenler bile oldu.
Şaka gibi. Onlara "Yahu balıklar seni görse ürker. Yazık" gibi bir cevap vereceksin. Çünkü korkunçlar. Bunlar iktidara gelse memleketin hali ne olur diye yeminle ürküyorum. Hayal bile etmek istemiyorum. ABD Pasifik okyanusunda 100'den fazla deneme yaptı. Hem de nükleer füzelerle. Bir Amerikalı çıkıp da "Balıklar ürker" diye konuşmadı. Güney Kore sürekli Japon karasularına deneme amaçlı füze gönderiyor, bir Japon çıkıp da "Ama balıklarımız ürküyor" demiyor.
Ruslar devamlı denizaltılarıyla bile sahillerde nükleer füze denemesi yapıyor. Balıkların ürkmesini gündeme getiren yok. Hatta Yunanistan ile Türkiye Kardak'ta savaşsa ABD iki ülkenin fırlattığı füzelerle balıkları bırakın ürkütmeyi öldürmeyi planlıyordu yazılımla oynayarak. Maalesef bizim muhalefet neyin kafasını yaşıyor anlamakta zorlanıyor insan.
Demirel bir zamanlar seçime giderken Amerikan elçisini ağırlamış ve Ekose etekli Levrek ikram etmişti. Gazeteler bu Ekose etekli Levreği manşet yapınca mutlak kazanacağı seçimi bir balık yüzünden kaybetmişti. CHP için balıkların önemini de bilmiyor değiliz tabii. İstanbul'da 6 milyon kişi kardan mahsur kaldığında Ekrem İmamoğlu boğazda İngiliz elçiyle rakı-balık yapıyordu O gece Kalkan Balığı Ciğeri yemişti İngiliz elçiyle.
Konumuzdan biraz sıyrılalım. Merak ettim dün balık isimlerine baktım. Koyun kafası diye bir balık bile varmış. Ağzı koyuna benzediği için bu isim verilmiş. Koyun kafası balığına "Mahkum balık" da deniyormuş. Sinsice yaklaşır başkalarının yediğini çalarak hırsızlık yaparmış. O yüzden Mahkum Balık da deniyormuş. Konumuzla alakasız ama paylaşayım dedim.