Amerikalılar'ın Late Night Show dedikleri eğlence programlarını pek sevmem... Bir kaç kez Jay Leno'yu izlemiştim. Toplumların espri anlayışı uyuşmuyor. Yıllar önce Cem Özer'den başlayarak Beyaz ve Okan Bayülgen de aynı noktadan yola çıktılar ama kendi kişisel özelliklerini işin içine katarak izlenir oldular.
Bir haftadır gazetelerdeki haberler dikkatimi çekti. NBC, Jay Leno'nun reytingi düştüğü için onun saatine Conan O'Brain'i almış, o da reytingleri tutturamayınca, saatini daha geçe çekmeye kalkmışlar. Tabii Amerika'da işler bizdeki gibi alaturka yürümüyor. Adamın kapı gibi sözleşmesi var.
Avukatlar masaya oturmuş, bu arada O'Bain'in şovu devam ediyor. Bu tantanayı duyunca merak ettim, ülkemizde CNBC'de yayınlanıyor programları. İlk kez izledim. Ve hayretten ağzım bir karış açık kaldı. Adam, NBC ve yöneticileri hakkında ağzına ne gelirse söylüyor. Konuklar da ona katılıyor, hep birlikte kanalı aşağılamaya başlayıp dalgalarını geçiyorlar. Konuklar da ağır toplar: Bruce Willis, Tom Hanks filan... O'Brain, birkaç gece söylemediğini bırakmadı, sonunda avukatları ikaz etmiş olacaklar ki, çıktı ekrana "İngilizce hakaret edemeyecekmişim, ama İspanyolca'yı yasaklamadılar" dedi ve başladı İspanyolca saydırmaya, ekranın altında da alt yazı ile tercümesi... Kanalın yöneticilerine İspanyolca "Kaz kafalılar" diyor, "Budalalar" diyor.
Pazarlıklar sırasında bir kez daha fırça yemiş olacak ki; bu sefer işi kanalı maddi yönden çökertmeye götürdü. Yaptığı skeçleri dünyanın parasına mal etmeye başladı. "Anlaşmam var, ne istersem yaparım" diyor. Üç dakikalık bir skeç için 1 milyon dolar harcamış. Sonra 4 milyon dolara skeç için bir yarış atı satın almış. Adamı durdurmanın imkanı yok. Millet de bayılıyor, Amerika ekranların başında Conan ile NBC savaşını naklen izliyor.
Sonunda NBC pes ediyor ve O'Brain'e, ekibi ile birlikte 45 milyon dolar ödeyerek ondan kurtuluyor. Conan'a da, teklif üstüne teklif yağıyor.
Ne mukaveleymiş ama... Profesyonellik böyle iş...
Bir de bizimkileri düşündüm... Okan ya da Beyaz, Kanal D'nin CEO'su İrfan Şahin hakkında ekranda "kaz kafalı, budala" dese ne olur diye... Oraya kadar uzanmaya gerek yok.
Geçen gün ekrandaki meşhur evlilik programında Esra Ceyhan, gelin adayı bir kadına, eşinin ayaklarını yıkamasını tavsiye ediyordu.
Stüdyoda bir başka kadın "Ayakları kokar" deyince bizimki, "Koksa da kokmasa da, ben sevgilimin ayaklarını yıkarım" dedi.
Ne demişler, böyle başa böyle tıraş.