Kasım Süleymani suikastı ne anlama geliyor? İran ABD'ye nasıl yanıt verecek? İşte İran-ABD geriliminin merak edilenleri...

ABD'nin İranlı General Kasım Süleymani'ye yönelik saldırısı yeni bir gerilimin fitilini ateşledi. Dünyanın gözü Tahran'a çevrilmiş durumda. İran'ın saldırıya nasıl bir yanıt vereceği merak ediliyor. Irak'ın ABD'deki eski Savunma Ateşesi İsmail Alsodani bölgedeki son durumu A Haber Dış Haberler editörü Eda Ulusoy'a değerlendirdi. İşte tüm detaylar...

ABD'nin İranlı General Kasım Süleymani'ye yönelik saldırısı yeni bir gerilimin fitilini ateşledi. Dünyanın gözü Tahran'a çevrilmiş durumda. İran'ın saldırıya nasıl bir yanıt vereceği merak ediliyor. Irak'ın ABD'deki eski Savunma Ateşesi İsmail Alsodani bölgedeki son durumu A Haber Dış Haberler editörü Eda Ulusoy'a değerlendirdi.

Eda Ulusoy: ABD'nin Irak'ta düzenlediği saldırıyla İranlı komutan General Süleymani'yi öldürmesi bölgedeki tansiyonu bir kez daha yükseltti. Peki bundan sonra ne olacak? Yaşananlar ne anlama geliyor? Hepsini Irak'ın ABD'deki eski savunma ateşesi İsmail Alsodani ile konuşacağız. Sayın Alsodani, General Süleymani İran'da nasıl bir öneme sahipti? Öldürülmesi neden bu kadar geniş bir yankı uyandırdı?

İsmail Alsodani: General Süleymani İran için ulusal bir kahramandı. Terör örgütü DEAŞ'ı yenmişti. Irak ve Suriye halkına DEAŞ'ı yenmeleri için yardım etmişti. Lübnan'da İsrail'e karşı Hizbullah'ı destekliyordu. Bu yüzden İranlıların gözlerinde ulusal bir ikon haline gelmişti. Yüksek rütbeli bir askerdi. Ülkenin dini lideri tarafından saygı görüyordu. Bu yüzden oldukça önemli bir komutandı. Devrim muhafızlarında saygı duyulan bir insan ve generaldi. Bölgede sahip olduğu kişisel ağa baktığınızda onun yerinin başkasıyla doldurulabileceğini düşünmüyorum.

E.D.: ABD Başkanı Donald Trump, saldırının ardından dikkat çeken açıklamalar yaptı ve bu adımı bir savaş başlatmak için değil, savaşı bitirmek için attıklarını söyledi. Siz gelinen son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce Washıngton-Tahran hattında gerilim daha da artacak mı?

İ.A.: Evet, kesinlikle bu hareket durumu daha da kızıştıracak. Bazı analistler bu duruma 'savaş hareketi' diyor. Şimdi İran, buna karşı misilleme yapma yolunda. Ya da karşı bir saldırı yapmak ABD'nin bunu tekrarlamamasını sağlayabilir. Kimse İran'ın ne yapacağını tahmin edemiyor ama gerginlik duruyor. Bölgedeki gerilim sadece İran'ın ve abd'nin içerisine yansımıyor. Irak, Lübnan hatta ABD'nin müttefiği olan körfez ülkelerinde de hissediliyor. İran'ın ABD'ye nasıl karşılık vereceğine karar verirken değerlendirmeye alması gereken asıl mesele bu.

E.D.: Donald Trump bir yandan da Tahran'a karşı müzakere kapısını kapatmıyor. Sizce Süleymani'nin ölümünün ardından Tahran, Washıngton ile müzakere masasına oturur mu? Yoksa bu saldırı müzakere yolunu tamamen kapattı mı?

İ.A.: Bunu bilemiyorum. Bence şu anda müzakere yapmak kolay değil. İran, oldukça pragmatik bir ülkedir. Onların kendilerine has bir diplomasisi var. Bence 2015'te ABD ve diğer ülkeler ile nükleer silahlar, tesisler konusunda uzun süren müzakere süreçlerine tanıklık ettik. O anlaşmada bir başarıya, sonuca ulaşmışlardı. Ama şimdi İran'ın doğrudan ABD ile konuşmak üzere müzakere masasına oturacağından şüphe duyuyorum. İran, ABD'ye, onların çıkarlarına ve müttefiklerine karşı savaşta olduğunu hissediyor.

E.D.: Peki siz saldırının zamanlamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Washıngton yönetimi bu adımı neden şimdi attı?

İ.A.: Zamanlama İran ve ABD arasındaki karşılıklı missillemelerle ilişkili. Şunu da unutmayın, Bağdat'taki Amerikan Elçiliği. Tehditlerden biri bu. Trump yönetimi, 1979'daki Tahran'daki senaryonun Bağdat'ta tekrar etmesinden endişe etti. Bu yüzden İran'a oldukça güçlü bir mesaj verdiler. ABD yönetiminin bölgedeki çıkarlarına karşı yapılan herhangi bir ihlale sessiz kalmayacağını gösterdiler. Size şunu söylemeliyim, Washıngton'daki iç politikanın dinamiklerine bakmamız gerekiyor. Kongrede Trump'ın azil süreci devam ediyor. Bence bu yüzden Trump yönetimi, oldukça utanç verici olan bu durumdan kaçmak için bu zamanlamayı seçti. Aynı zamanda bu seçim kampanyasının bir parçası. 2020'de seçim gerçekleşecek. O da yeniden seçilebilmek için seçmenleri kampanyasına çekmeye çalışıyor. Yani İran'ı yeni düşmanı yaptı. Bu strateji, aynı zamanda bölgedeki İsrail ve Suudi Arabistan gibi müttefikleri için de ABD'nin bölgede İran'ı engellemek konusunda kararlı olduğu imajını oluşturuyor.

E.D.: Aslında herkesin merak ettiği konu şu, İran ABD'nin saldırısına nasıl karşılık verecek? Siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? İran benzer bir saldırıyla yanıt verebilir mi?

Kimse İran'ın ne yapacağını tahmin edemiyor. Ama kesinlikle ilk olarak politikalarına ve Ortadoğu'da bölgesel bir güç olarak sahip olduklarına bakacaklardır. İkinci olarak, General Süleymani'nin ölümüne denk gelecek kadar güçlü bir hedef bulacaklar. Böylece ABD'nin, aynı şeyi bir daha yapmadan önce düşünmesi gerekecek. Bence ABD şu anda kendisini herhangi bir saldırıdan savunmak için hazırlık yapıyor. İran sabırlı olmasıyla bilinir. Yanlış hesaplar yapıp hızlı cevaplar vermez. Tabii ki bazı zayıflıkları ve hassiyetleri bulacaklar. Ama İran'ın hemen tepki vermesini bekleyemeyiz. Örneğin parlamenter prosedürlerle Irak'taki ABD birliklerini çıkarmaya çalışacaklar. Eğer bu yaşanırsa İran için stratejik bir zafer olur.

Bunlar da Var
CANLI YAYIN