Doğu Kudüs'te İsrail zulmü! Birleşmiş Milletler eski Filistin Raportörü Richard Falk: İsrail’e karşı küresel baskı uygulanmalı

İsrail’in son olarak Kadir Gecesi Müslümanların en kutsal yeri ve ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’da Filistin halkına saldırması dünyayı ayağa kaldırdı. İsrail polisi, işgal altındaki Doğu Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'da cemaate saldırıp ses bombası attı. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Birleşmiş Milletler'in eski Filistin İnsan Hakları Raportörü ve siyaset bilimci Richard Falk "İsrail'in, apartheid'in yeni bir versiyonu olduğu sorgulanamaz bir şekilde doğru" ifadelerini kullandı.

İsrail'in, işgal altındaki Filistin topraklarındaki hukuksuz uygulamaları son bulmuyor. Peki uluslararası toplum yaşananlara neden sessiz kalıyor? Birleşmiş Milletler'in eski Filistin insan hakları raportörü ve siyaset bilimci Richard Falk, A Haber'e konuştu.

İşte o açıklamalardan satır başları;

Kesinlikle engellerden biri bu ama en temel engel İsrail hükümetinin bağımsız bir Filistin devletine karşı çıkması. Yasadışı yerleşim birimleri, İsrail-Filistin ilişkileri için böyle bir geleceği düşünmeye engel oluyor. İsrail'in yerleşim birimleri ve yaptığı yıkımlar, İsrailli liderlerin ve halkın, Filistinlilerin temel haklarına ulaşmak için gösterdiği çabalara karşı taviz vermelerine gerek olmadığına dair düşüncelerini gösteriyor.

İSRAİL'İN HUKUKSUZLUKLARI GÖRMEZDEN GELİNİYOR
Bana göre, bu sessizlikten daha kötü, biraz daha farklı. Örneğin Birleşmiş Milletler, sessiz değil. Sürekli olarak BMGK kararlarına ve İnsan Kakları Konseyi'nin raporlarına göre eleştirilerde bulunuyor. Ama olan şey şu, İsrail, yerleşim birimlerinin hukuksuzluğuna karşı koyuyor ve bu görmezden geliniyor. Birleşmiş Milletler otoritelerine yönelik saygısızlık görmezden geliniyor. ABD, İsrail'e uluslararası hukuka ve Filistin halkının haklarına karşı koyabileceğine dair güven veriyor. Eğer Biden'ın yönetimi altındaki ABD politikası, iki devletli çözümü yeniden gündeme getirecekse bunun için uzun bir yol gitmesi gerekecek. Durumu iyi bilen insanlar, bunun yalnızca barış diplomasisiyle sağlanabileceğini biliyor.

Birleşmiş Milletler için benim üslendiğim rol, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarında işlediği insan hakları ihlallerini belgelemek ve raporlamaktı. BM'nin yapabileceği şey şu, dünyanın günümüzdeki durumu insan haklarına ve uluslararası hukuka saygı duyarak anlamasını sağlamak.

ABD STRATEJİK ÇIKARLARI İÇİN İSRAİL'İ KORUYOR
BM'nin yapamadığı şey, jeopolitik direnişi geçersiz kılmak. BMGK'nın daimi üyeleri, özellikle de ABD, eğer stratejik çıkarlarına karşıysa BM'nin uygulamalarını bloke etme yetkisine sahip. İsrail ABD'nin bölgedeki bir numaralı stratejik çıkarlarından biri. Bu yüzden, İsrail'i korumayı başarıyor. Bu Filistinlilerin uzun bir süredir trajik şekilde acı çekmesine neden olan üzücü bir durum.

İSRAİL'E KARŞI KÜRESEL BASKI UYGULANMALI
Evet bence kanıtlar oldukça yoğun bir şekilde İsrail'in Yahudi üstünlüğüne sahip bir devlet olarak kalmayı amaçladığını gösteriyor. Yapılabilecek tek şey belli bir ırkın sistematik olarak baskı altında tutulduğunu kanıtlamak. Bence, bunun Güney Afrika'daki Apartheid'ın yeni bir versiyonu olduğu sorgulanamaz bir şekilde doğru. Küresel baskı eninde sonunda Güney Afrika'da Aparteid rejimi yerine çok uluslu anayasal bir demokrasinin kurulmasını sağlamada yeterli olmuştu. Umuyorum ki, uluslararası baskılar ve Filistinlilerin direnişi aynı şekilde sonuçlanır.

Bunlar da Var
CANLI YAYIN